Almanya’da ‘’süper seçim yılı’’’ ilan edilen 2021’de ilk seçimler Berlin’i sarsan, Hıristiyan Birlik partilerinden çok sayıda milletvekilinin karıştığı maske yolsuzluğu ve rüşvet suçlamaları haberlerinin eşliğinde yarın yapılacak.
Seçmenler, Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz’da eyalet parlamentoları, Hessen’de ise belediye meclisleri ve belediye başkanlıkları için sandık başına gidecek. Baden Württemberg’de 7 milyon 700 bin, Rheinland Pfalz’da 3 milyon 70 bin seçmenin oy hakkı bulunuyor. Seçimlerin sonucunun federal hükümetin Corona politikasına tepkiye de dönüşebileceği ve 26 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde siyasi depreme yol açabileceği tahmin ediliyor.
Angela Merkel başbakanlığındaki federal hükümet yeterli kadar aşıyı sağlayamamakla, aynı zamanda var olan aşıların dağıtılmasında yeterli ön hazırlıkların yapılmamasıyla suçlanıyor. Ülkenin federal yapısı ve sağlık sektöründeki bürokratik engeller süreci daha da karmaşık hale getirirken, aşılama çalışmaları ABD, İngiltere ve Türkiye gibi ülkelerin oldukça gerisinde.
Medya ve kamuoyunda şikayet ve tepkiler artarken, yapılan hata ve ihmallerin faturası, birinci derecede sorumlu tutulan Başbakan Angela Merkel ve Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’ne (CDU) çıkıyor.
CDU milletvekili Nikolas Löbel ve Hıristiyan Sosyal Birlik‘ten (CSU) milletvekili Georg Nüsslein’in tıbbi maske satan şirketlere arabuluculuk yapıp, karşılığında yüz binlerce Euro "komisyon" aldıkları şüphesiyle haklarında soruşturma başlatılması, Löbel’in artan baskılara dayanamayıp istifa etmesi, Nüsslein’in ise milletvekilliğini yasama dönemi sonunda bırakacağını açıklamasının, seçimlerin sonucunu büyük ölçüde etkilemesi bekleniyor.
Azerbaycan iddiaları
Aynı şekilde CDU’lu federal meclis milletvekili Mark Hauptmann’ın Azerbaycan için lobi çalışmaları yapıp, karşılığında rüşvet aldığı suçlamalarından sonra istifa etmesinin de Başbakan Merkel’in partisine zarar verebileceği belirtiliyor. Hauptmann’ın yanısıra biri CDU, diğeri CSU’dan iki milletvekili hakkında Azerbaycan’dan rüşvet aldıkları suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
26 Eylül‘deki genel seçimler için prova niteliği taşıyan yarınki seçimlerde seçmenlerin büyük bölümünün pandemi nedeniyle mektupla oy kullanması bekleniyor.
Son beş yıldır Yeşiller-CDU koalisyon hükümetinin işbaşında olduğu Baden-Württemberg’de yapılan son anketlere göre, eyalet başbakanı Winfried Kretschmann’ın bir kez daha liste başında olduğu Yeşiller yüzde 33 oy ile önde görünüyor.
CDU’nun yüzde 4 oranına oy kaybı yaşaması ve yüzde 28 oy alması bekleniyor. Beş yıl önceki son seçimde yüzde 12,7 oy alan Sosyal Demokrat SPD’nin bu kez yüzde 10-11 arasında oy alabileceği tahmin edilirken, son seçimlerde yüzde 15,1 oy alan ırkçı AfD’nin, parti yönetiminde yaşanan krize rağmen oy oranını koruyacağından yola çıkılıyor. Sol Parti’nin ise yüzde 4 ile bir kez daha yüzde 5 barajının altında kalması bekleniyor.
Rheinland Pfalz’da yapılacak seçimlerinden, renklerini trafik ışıklarından alan kırmızı-sarı-yeşil koalisyonun, yani SPD, liberal FDP ve Yeşiller’in oluşturduğu koalisyonun galip çıkarak, hükümeti sürdürmesi bekleniyor. Kamuoyu yoklamaları SPD’nin yüzde 31, CDU’nun yüzde 30, Yeşiller’in yüzde 13, AfD’nin yüzde 9 ve FDP’nin yüzde 8 oy alacağını gösteriyor.
Hessen‘de ise 4,7 milyon seçmen şehir meclislerini ve belediye başkanlarını seçmek üzere sandık başına gidecek. Belediye meclislerine girebilmek için çeşitli partilerden Türkiye kökenli birçok aday da yarışacak.