Almanya’da birlik partileri CDU/CSU ile sosyal demokrat SPD’den oluşan büyük koalisyondaki kriz atlatılamıyor. Berlin’de hemen hemen tüm siyasi çevrelerde, hükümetin yılsonunu getiremeyeceği korkusu hakim.
Bir yandan muhalefet erken seçim talep ederken, diğer yandan Angela Merkel’in partisi CDU ve muhalefet ortağı SPD’de 'karışıklık' aşılamıyor.
1 Eylül’de Brandenburg ve Saksonya eyaletlerinde yapılacak ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif’in (AfD) birinci olması beklenen seçimlerin hükümet partilerindeki karmaşayı hızlandıracağı, en geç bu tarih sonrasında SPD’nin büyük koalisyondan ayrılacağı ve hükümetin düşeceği tahmin ediliyor.
Mayıs sonunda yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından SPD lideri Andrea Nahles’in istifasıyla daha da yoğunlaşan tartışmalarda gözler son günlerde CDU’ya çevrilmiş durumda. Geçen yıl Aralık ayında CDU Genel Başkanlığı’nı bırakarak kendi partisi içindeki muhalifleri susturmayı başaran Başbakan Angela Merkel ve onun yerine geçen Annegret Kramp-Karrenbauer’e yönelik eleştiriler devam ederken, olası bir erken seçimde CDU’dan kimin başbakan adayı olacağı tartışılıyor.
AP seçimleri öncesinde ve sonrasında kamuoyunda ve kendi partisinde tepki bulan açıklamalar yapan Annegret Kramp-Karrenbauer’in şansının çok azaldığı ve CDU Genel Başkan Yardımcısı ve Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Armin Laschet’in veya partinin koyu muhafazakar kanadının en tanınan ismi Friedrich Merz’in aday olması bekleniyor.
Parti liderliğini üstlenirken, Merkel’in de desteğini alarak çok güçlü bir başlangıç yapan Annegret Kramp-Karrenbauer’in yıldızının bu kadar kısa bir sürede sönmesinin nedeni ise 26 yaşındaki YouTube fenomeni Rezo. Rezo Avrupa Parlamentosı seçimlerinden bir kaç gün önce‚ ‘CDU’nun imhası’ başlığı altında 55 dakikalık video yayınladı. Hristiyan Demokratların çevre politikalarını, istatistiki veriler ve kaynak göstererek ağır şekilde eleştiren Rezo, özellikle gençlerin seçimlerde CDU’yu seçmemesi gerektiği çağrısında bulundu. Rezo videosunda, Merkel hükümetinin çevrenin yanı sıra, ekonomik alanda da yıllardır hatalı politikalar yaptığını ve yeni nesillere umutsuz bir gelecek bıraktığını iddia ediyor.
Rezo’nun ifade ve polemik özellikleriyle dikkat çeken ve çok kısa bir süre içinde milyonlarca kişi tarafından izlenen videosu hakkında, CDU’lu siyasetçiler önce ‘kibirli ve küçük düşürücü’ açıklamalar yaptı.
Ardından partinin en genç milletvekillerinden Philipp Amthor’un hazırladığı Rezo’ya karşı videonun yayınlanmasının, CDU lideri Annegret Kramp-Karrenbauer tarafından son anda engellendiği ortaya çıktı.
Seçimden hemen sonra yaptığı bir açıklamada, CDU’nun oy kaybından dolaylı olarak Rezo’yu sorumlu tutan ve ‘asimetrik seçim kampanyası’ yaptığını iddia eden CDU lideri Kramp-Karrenbauer, ardından “İnternette her şeye müsaade etmeli miyiz, bu konuyu tartışmamız gerekir” sözleriyle de sosyal medyada ifade özgürlüğünü kısıtlama imkanlarının incelenmesini istedi. Kramp-Karrenbauer'in bu çıkışı, sosyal medyanın yanı sıra siyasette de büyük tepki topladı.
İnternette düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak istemekle suçlanan ve kendi partisinden de tepki bulan Kramp-Karrenbauer, yanlış anlaşıldığını savunarak, ifade özgürlüğünü kısıtlamak istediği şeklindeki suçlamaları reddetti. Ancak Merkel döneminin kapanış sürecinde zaten hassas olan Berlin’deki siyasi çevreler, yeni CDU liderinin ilk imtihanında sınıfta kaldığı ve genç seçmenleri kızdırarak partiyi ileriye taşıyamayacağını ispatladığı şeklinde yorumlar getirdi.
Seçim analizlerine göre CDU, 18-24 yaş arası seçmenlerden sadece yüzde 8’inin oyunu alabildi. Yorumlarda, CDU ve SPD gibi ‘eski’ partilerim gençlere yönelik siyasi söylem geliştirememelerin, gençleri başta Yeşiller olmak üzere marjinal partilere yönlendireceği vurgulanıyor. Yapılan kamuoyu araştırmaları da, bu tezi doğrular nitelikte. “Pazar günü seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz” anketine göre Yeşiller’in oy oranı yüzde 28’e yükseldi. CDU ise Bavyeralı ortağı CSU ile birlikte yüzde 25’le ikinci sıraya geriledi.