Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’den Almanya'ya işçi göçünün 50’nci yılı nedeniyle Berlin ziyareti sırasında yaptığı açıklamaların yankıları sürüyor. Alman gazetelerinin hemen tamamının, Erdoğan’ın Türklerin uyumu, PKK ve Türkiye’nin AB üyeliği gibi konulardaki açıklamalarını kısmen sert ifadelerle eleştirdiği dikkati çekerken, Alman siyasetçilerden de değişik tepkiler geldi. Federal Hükümet’in Göç ve Uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Erdoğan’ın ‘Almanya’daki Türkler önce kendi dillerini öğrenmeli, ayrıca Türkiye’den evleneceklere uygulanan dil testi de bir insan hakları ihlalidir’ şeklindeki sözlerini yapıcı olmamakla eleştirdi. ‘Türk devleti buradaki göçmenleri serbest bırakmalı’ diyen Böhmer, Ankara’nın uyum sürecini engellemek yerine desteklemesini arzuladıklarını söyledi.
Hükümet ortaklarından Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin Genel Sekreteri Alexander Dobrint, Erdoğan’ın sözleriyle Almanlar ve Türkler arasındaki ‘atmosferi zehirlediğini’ söyledi. Türkiye’de insan haklarının çiğnendiğini savunan Dobrint, Almanya’yı bu konuda suçlayan Türkiye Başbakanı’nın bu tavrıyla ülkesinin AB içinde yeri olmadığını kanıtladığını öne sürdü. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ise bir gazeteye verdiği demeçte, Erdoğan’ın ziyaretinin iki hükümet arasındaki ilişkilerin durumunun iyi olmadığını gösterdiğini ve her fırsatta AB konusunda hayal kırıklığınına uğratılan Türkiye’nin gücenmesini ve tepki vermesini de anlamak gerektiğini bildirdi.
Alman gazetelerinin hemen hepsinin yorum köşelerinde Erdoğan’ın gezisi konu olurken, ülkenin önde gelen gazetelerinden Süddeutsche Erdoğan’ın Almanya'daki Türkleri kendi tahakküm politikalarının bir aracı olarak gördüğü ve popülist söylemleriyle Türkiye’de iç politikada destek kazanmayı hedeflediği görüşünü savunuyor. Frankfurter Allgemeine, Erdoğan’ı Almanya’da yaşayan ve bir milyona yakını Alman vatandaşı olan Türk göçmenler üzerinde hak iddaa etmekle suçlarken, tageszeitung gazetesi de Başbakan’ın Almanya’daki Türklerin avukatı değil, milliyetçi ve İslam dininin çok tipik bir temsilcisi olduğunu öne sürüyor.
Öte yandan Hamburg kentinde çalışan iki Alman avukatı, Federal Başsavcılık makamına Erdoğan ve son 10 yılın Genelkurmay Başkanları ile Milli Savunma Bakanları hakkında savaş suçu işlemekten suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın yanısıra eski Milli Savunma Bakanları İsmet Yılmaz, Sabahattin Çakmakoğlu ve Mehmet Vecdi Gönül ile Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ, Işık Koşaner ve Nejdet Özel’in cinayet, işkence, yargısız infaz ve savaş suçu işleme konularında yargılanmasını isteyen hukukçular, suç duyurusunda bulundukları bu isimlerin Almanya’ya gelmeleri durumunda göz altına alınarak mahkeme önüne çıkarılmasını istedi.
