Alman ordusu son yıllarda sürekli aşırı sağ vakalarla gündeme geliyor; özellikle komando birliği Özel Kuvvetler Komutanlığı’na (KSK) Neo-Naziler'in sızdığı ve söz konusu askerlerin ordu içinde gizli bir birlik oluşturdukları yönündeki haberler endişeleri beraberinde getiriyor.
Alman Askeri İstihbarat Servisi MAD'nin verdiği bilgiye göre, 2011’de Almanya'da zorunlu askerliğin kaldırılmasının ardından, çok sayıda Neo-Nazi orduya profesyonel asker olarak katılarak, birlikleri içeriden ele geçirme taktiğini uygulamaya başladı. Buna karşın son yıllarda çok sayıda Neo-Nazi asker ordudan atıldı, birçokları hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak bin kişiden oluşan KSK birliği adeta aşırı sağın hücresi haline dönüştü.
Gelen tüm uyarılara rağmen Savunma Bakanlığı’nın bu birlikte oluşan atmosferin üzerine kararlı bir şekilde gitmemesi sonucunda, Neo-Nazi vakaların korkutucu boyut aldığı anlaşıldı. Sıklıkla orduya hakim olamadığı eleştirileriyle karşılaşan Savunma Bakanı Annegret Kramp Karrenbauer, sonunda söz konusu birimi lağvetmeyi planladığını açıkladı.
Orduda temizlik
KSK içindeki aşırı sağ oluşumu ''Demir süpürgeyle'' süpüreceğini vurgulayan bakan, ''KSK’nın bazı bölümlerinin son yıllarda başına buyruk olduğunu, bunun sonucunda da aşırı eğilimlerin geliştiğini ve gerçek anlamda bir temizliğe gidilmesinin şart olduğunu'' söyledi.
İlk etapta, Afganistan ve Irak gibi Alman ordusunun yurt dışında askeri operasyonlarına da katılan bu birliğe ait askerlerin yabancı ülkelere gönderilmeleri Ekim ayına kadar durduruldu. KSK'nın temelden yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Kramp Karrenbauer, söz konusu birliğin nasıl kontrolden çıktığını hazırlattığı bir raporla belgeledi.
Buna göre, KSK’nın cephaneliğinden 48 bin silah, 62 kilo patlayıcı ve 37 bin kurşunun akıbeti belirsiz. Konunun uzmanları Neo-Nazi askerlerin söz konusu askeri malzemeyi ırkçı ve aşırı sağcı gruplara verdiğine kesin gözüyle bakıyor.
Geçen Mayıs ayında tutuklanan bir KSK komandosunun evinde binlerce kurşun, silah, silah parçaları, susturucu ve Nazi ideolojisi içeren yazılar bulunmuştu. 45 yaşındaki komandonun, Neo-Naziler'le birlikte bir eğlenceye de katıldığı belirlenmişti. Geride kalan hafta ise bir yedek astsubayın bilgisayarında, aralarında Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Aile Bakanı Franziska Giffey’ın da bulunduğu, Almanya’nın önde gelen bakan ve siyasetçilerinin isim, telefon ve özel adreslerinin yer aldığı bir ‘Ölüm listesi’ bulunmuştu.
Askeri İstihbarat Servisi (MAD) Başkanı Christof Gramm, son dört ayda en az 800 asker hakkında anayasa düşmanı tavırları nedeniyle soruşturma başlatıldığını, bunlardan 550’sinin aşırı sağla bağlantısı bulunduğunu duyurdu. 2017 yılında Viyana’da yakalanan Alman Üstteğmen Franco A.’nın üzerinde de dönemin cumhurbaşkanı Joachim Gauck başta olmak üzere çok sayıda siyasetçinin adının yer aldığı bir suikast listesi bulunmuştu.
Franco A.’nın büyük bir saldırı düzenleyerek, Suriyeli sığınmacı kimliğinde saldırıyı mülteciler yapmış gibi göstermeyi planladığı ortaya çıkmıştı. Alman ordusu içindeki bu tür olaylar münferit değil. Geçen yıl, Federal Savunma Bakanlığı ve Askeri İstihbarat Servisi MAD, Alman ordusu içinde örgütlü bir aşırı sağcı ağı yöneten, suikast ve terör yoluyla idareyi ele geçirmeyi planlayan bir Nazi örgütlenmesini de son anda çökertmişti.
Gölge ordu
''Hannibal'ın Gölge Ordusu'' adı verilen gruba karşı yürütülen gizli operasyonda, tamamı askerlerden oluşan ve aralarında bir albayın da bulunduğu teşkilatın, ''X Günü'' adını verdikleri bilinmeyen bir tarihte, Almanya’daki siyasetçilere yönelik suikastlar yaparak, iç savaş çıkartmayı, ardından da darbe planladığı belirlendi.
O zamanda KSK biriminden yaklaşık 200 askerin üye olduğu ve kripto iletişim yazılımları üzerinden iletişim kuran darbeci grubun, eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth ve Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch’ın da aralarından bulunduğu bir dizi siyasetçiyi, ayrıca Müslüman ve Yahudi toplum liderlerini aynı gün aynı yerde toplayarak infaz etmeyi planladığı, bu amaçla silah, cephanelik, gıda, lojistik malzeme ve yakıt depoladığı da saptandı.
Grubun lideri olarak tanımlanan Andre S. adlı albay, soruşturma dosyalarını imha etmeye çalışırken yakalanarak, tutuklanmıştı. O dönemin Alman Genelkurmay Başkanı Vieper, ordu içindeki Neo-Nazi yapıların daha önce yapılan ihbar ve şikayetlere rağmen görmezden gelindiğini itiraf etmişti.