Almanya’da olduğu gibi Avrupa’da da aşırı sağcı parti AfD (Almanya için Alternatif) hakkında tartışmalar bitmiyor.
Ülkede yaşayan göçmenlerin sınırdışı edilmesini, hatta Afrika ülkelerine gönderilmesini talep eden, parti üyelerinin adı Çin adına casusluk skandallarına karışan AfD, son olarak Avrupa Parlamentosu’ndaki Kimlik ve Demokrasi grubundan dışlandı.
Avrupa Parlamentosu, üye devlet vatandaşlarının demokratik menfaatlerini ve siyasi görüşlerini temsil eden bir organ olarak, üyeler ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre grup oluşturuyor. AP, yedi siyasi parti grubu ve bağımsız üyelerden oluşuyor.
İtalyan Lega, Fransız Marine Le Pen’in partisi RN, Flaman Vlaams Belang, Danimarka Halk Partisi, Çek Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi, Avusturya Özgürlük Partisi ve Estonya Muhafazakâr Halk Partisi’nin katılımıyla oluşan ID grubunun üyeleri, kendilerine kıyasla çok daha radikal olarak tanımladıkları Alman AfD'yi gruptan çıkarma kararı aldı.
AfD bu kararla, Avrupa Parlamentosu seçimlerinden iki hafta önce Avrupa’da siyasi bir gruptan yoksun kaldı.
ID, karara ilişkin olarak, "AfD’li milletvekili Maximilian Krah ve grubunun müdahil olduğu olaylar ve bunların grubun birliğine ve itibarına zarar vermesi nedeniyle AfD’nin üyeliğinin derhal sona erdirilmesine karar verildi" dedi ve kararla dokuz AfD’li gruptan ihraç edildi.
Karar öncesinde, ID’nin bir parçası olan Fransız Marine Le Pen’in sağ popülist partisi Ulusal Birlik (RN), AfD ile işbirliğini sona erdireceğini duyurmuştu. Marine Le Pen, AfD’nin tanınmış siyasetçisi Maximilian Krah’ın verdiği bir demeçte, Hitler döneminde SS olarak tanınan paramiliter örgütün her üyesinin "otomatik olarak suçlu" olmadığını söylemesi sonrasında, partisinin artık AB parlamentosu sıralarında AfD ile yan yana oturmayacağını söyledi.
AfD’nin son dönemde karıştığı skandallar neler?
Alınan karar sonrasında biraraya gelen AfD parti yönetimi, AP seçimleri için birinci sıradan aday olan Maximilian Krah’ın seçim kampanyası kapsamında düzenlenecek etkinliklere katılmamasını kararlaştırdı. Bu gelişmelerin ardından Maximilian Krah, parti yönetiminden istifa etti.
Özellikle Tiktok adlı sosyal medya platformu üzerinden yaptığı yayınlarla gençler arasında en tanınan siyasetçi olarak bilinen Krah, "Açıklamalarımın AfD’ye zarar vermek için istismar edildiğini görüyorum. Bu nedenle bundan sonra seçim kampanyası etkinliklerinden feragat ediyorum ve parti yönetimi üyeliğinden istifa ediyorum" şeklinde bir açıklama yaptı.
İki hafta önce de Krah’ın bürosunda çalışan bir kişinin Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındığı ancak tutuklanmadığı ortaya çıkmıştı.
Öte yandan bir diğer AfD’li siyasetçi, Petr Bystron hakkında "rüşvet alma ve kara para aklama" suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğü bildirildi. Bystron'un Rusya yanlısı propaganda ağı "Avrupa'nın Sesi"nden para aldığından şüpheleniliyor. Bystron, 2021'den bu yana AfD'nin dış politika sözcülüğünü yapıyor.
Geçen Ocak ayından AfD’nin “Almanya’yı göçmenlerden temizleme” gündemli gizli toplantısının ortaya çıkması da büyük tepkileri beraberinde getirmişti. 25 Kasım 2023 günü gerçekleşen buluşmada AFD’li siyasetçilerin Avrupa’dan çeşitli aşırı sağcılarla yaptığı gizli toplantıda milyonlarca göçmeni sürgün etme planın konuşulduğu öğrenildi.
Toplantının ortaya çıkmasıyla milyonlarca kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenlendi.
AfD’ye destek yüzde 15’e indi
AP seçimleri öncesinde yaşanan bu olaylarla kaos yaşayan partiye kamuoyunda da güven azaldı.
Yılın başlarında yapılan kamuoyu yoklamalarına göre genel seçimlerde yüzde 22 civarında oy alması beklenen AfD’nin oyları Mayıs ayında yapılan ankette yüzde 15’e kadar düştü.
AfD’nin yaşadığı bu skandallar sonrası destek kaybedip kaybetmediği, Almanya’da 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde belli olacak.
Forum