Erişilebilirlik

Oktar’a İlk Operasyonu Düzenleyen Saçan: ‘Çok Derin Bir Örgüt’


İstanbul Mali Şube polisi tarafından gözaltına alınan Adnan Oktar’a yaklaşık 20 yıl önce bugüne kadarki ilk operasyonu yöneten Adil Serdar Saçan, Oktar ve örgütüne ilişkin, “çok derin bir örgüt, her türlü belden aşağıya vurur” dedi.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Saçan, 1999 yılındaki operasyonla Oktar’ın “ipliğini ilk pazara çıkaranın” kendisi olduğunu söyleyerek, “Oktar ve örgütüne ilk operasyonu yaptığım için benden nefret ettiler ve uğraştılar” ifadesini kullandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar ve onunla beraber hareket edenlere yönelik İstanbul dahil beş kentte operasyon başlattı.

Emniyete bağlı Mali Şube Müdürlüğü 235 şüpheli hakkında gözaltı kararı olduğunu açıklarken, Adnan Oktar Çengelköy’deki evinde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Sağlık muayenesi sonrası Mali Şube Müdürlüğü’nde görevli iki polisin kollarında elleri kelepçeli olarak emniyet müdürlüğüne geri götürülen Oktar, gazetecilerin soruları üzerine “İngiliz derin devletinin oyunu bu, iddialar yalan” dedi.

Mali Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada operasyonun askeri casusluktan, dini inanç ve suçların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılığa, çocukların cinsel istismarından terörle mücadele kanununa muhalefete kadar 32 ayrı suçlama nedeniyle yapıldığı belirtildi.

Kitaplarında Harun Yahya mahlasını kullanan Oktar, 2011 yılından bu yana Türksat uydusundan yayın yapan A9 Kanalı’nda sohbet programları da düzenliyordu. Bu kanaldaki sohbet programlarında Oktar’ın “kedicikler” olarak hitap ettiği kadınlar da gözaltına alınırken, televizyonun uydu yayını da kesildi.

Daha önce iki kez tutuklanmıştı

Oktar daha önce de iki kez tutuklandı. Bu tutuklamalardan ilki 1986 yılında oldu.

O dönem Hürriyet gazetesine “şeriat taraftarıyım”, Bulvar gazetesine ise “Halifeliğin kaldırılmasına gerek yoktu aslında. İslamiyet’te halifelik vardır. Ama halifeden kastım, 16 atın çektiği bir arabanın içinde, şişman, göbekli adam anlamında değil. Aklı başında, seçkin, kaliteli bir insan. Halifeliği cumhuriyet şeklinde düşünürüm. Halk seçmeli” diyen Oktar, çevresinde bulunan gençlerin bazılarının ailelerinin şikayeti üzerine Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı. Mahkemece tutuklanan Oktar, 9 ay Sağmalcılar Cezaevi’nde hapis yattı.

Ancak hakkında mahkemeye sunulan raporda “Adnan Oktar, bütün hayat hikayesi, müşahade ve muayene bulguları ile bir psikozun gelişmesini sergilemektedir. Yine paranoidlerin tipik özelliğinden olarak bir takım yüksek meselelerle meşgul olduğunu iddia eden şahsın, gündelik vazifelerini yerine getiremediği, okulda hiç bir imtihana girip başarı sağlayamadığı tespit edilmiştir. Adnan Oktar'da megaloman hezeyanlar, mistik fikirler istikametinde gelişmiştir” saptamaları yapılınca 10 ay da Bakırköy ve Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördü.

1991’de Atatürk’e hakaretten yargılanan Oktar, bir sonraki yıl beraat etti.

Adnan Oktar ve grubuna yönelik en büyük operasyon 1999 yılında yapıldı. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü düzenledi. 11 Kasım 1999’da 2 bin polisle yapılan baskınlarda Oktar ve 75 müridi gözaltına alındı. Oktar, 18 Kasım’da “sekiz müridi” ile birlikte “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat elde etmek” suçlamalarıyla hapsedildi ve 8,5 ay tutuklu kaldı.

Adil Serdar Saçan: "Oktar ve örgütünün ipliğini pazara çıkaran benim"

O günkü operasyonu yöneten dönemin İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, Oktar ve grubunu anlatırken o operasyon nedeniyle kendisine kin güttüklerini söyledi.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Saçan, “Oktar ve örgütüne ilk operasyonu yaptığım için benden nefret ettiler ve uğraştılar. Hakkımda 300’e yakın şikayette bulundular. Çünkü onların ipliğini pazara ilk çıkaran benim. Beni mahkum ettirmek için milyonlarca dolar para harcadılar. Ama alnım ak. Bundan sonra da ölene dek direneceğim. Onlar 55 kişi mahkemeye geliyorlardı. 30 tane de korumaları ben tek başıma gidiyordum. Hala da yargılanıyorum hakkımda açtıkları işkence davasında” dedi.

“Adnan Oktar ve grubu, FETÖ’ye destek vermiştir”

Mali Şube’nin bugünkü operasyonunun firari isimlerinden Milli Değerler Vakfı Başkanı Tarkan Yavaş, twitter'dan paylaştığı mesajlarda Saçan’ı FETÖ’yle ilişkili gösterdi. Bu iddiaları şiddetle reddeden Saçan, Ergenekon davasında 16 ay tutuklu kaldığını hatırlattı:

“Benim FETÖ’yle de ilk uğraşanlardan biri olduğumu herkes bilir. Tuncay Güney’i sorguladıktan sonra FETÖ yapılanmasını sorgulama izni aldığım için FETÖ benimle uğraştı. Asıl FETÖ’ye destek veren Oktar ve grubudur. Açıklamaları ortadadır. Ben Adnan Oktar çetesinin açtığı işkence davasından beraat ettim ancak daha sonra FETÖ’cülerin ağırlıkta olduğu Yargıtay dairesi beraat kararını bozdu. Ayrıca Tarkan Yavaş’ın benimle ilgili vermiş olduğu ‘O işkence yapmamıştır, bana iyi davranmıştır’ şeklindeki ifadesi de mahkeme kayıtlarında vardır.”

“Bunlar çok derin bir örgüt”

Operasyonun daha önce bu grubun içinde yer alanların şikayetleri üzerine başlatıldığına dikkat çeken Saçan, kendi müdürlüğü sırasında yapılan soruşturmadan yola çıkarak Oktar ve grubunun nasıl hareket ettiği hakkında da bilgi verdi:

“Soruşturmanın sonucunda göreceksiniz şantaj, belden aşağı her türlü vurma var. Yakışıklı çocukları kullanarak zengin çocukları tavlıyor, sonra onların cinsel ilişkilerini kameraya çekiyor ve bunu kullanıyordu. Örgütten ayrılan çocukların kurmuş olduğunu düşündüğüm sosyal medya hesaplarında işlerin nasıl işlediği ortada. Bu örgüt öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil. Çok derin örgüttür.”

Adil Serdar Saçan’ın sözünü ettiği “Kedicik Belgeleri (@KediLeaks)” adlı twitter hesabı aylardır Adnan Oktar ve grubu hakkında eleştirel paylaşımlarda bulunuyor.

XS
SM
MD
LG