Adalet ve Kalkınma Partisi, 7 Haziran seçimlerinde yaşadığı ağır kaybı, beş ay sonra düzenlenen erken genel seçimlerde telafi etmeyi ve tek başına iktidarı garantilemeyi başardı.
Oyların yüzde 99'u sayılmışken, AKP seçmenin yüzde 50’sine yakınının oyunu almış durumda. En önemlisi, 7 Haziran’da Meclis’e dördüncü parti olarak girerek tüm dengeleri değiştiren Halkların Demokratik Partisi, bu kez yüzde 10 barajının altına düşmemeyi kıl payı atlatmış görünüyor.
Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi oy oranını çok az arttırırken, Milliyetçi Hareket Partisi ciddi kayıp yaşayan bir diğer parti oldu.
7 Haziran Genel Seçimleri'nde yüzde 13 oy alan HDP'nin oy oranı, 1 Kasım seçimlerinde yüzde 10,6 oranına geriledi. HDP 1 Kasım'da Türkiye genelinde 1 milyondan fazla oy kaybetti.
Tek başına iktidarı garantileyen AKP, anayasayı referandumsuz değiştirebilecek çoğunluğa sahip olamayacak. Akıllara gelen soruysa, bu sonuçlar çerçevesinde AKP'nin başkanlık sistemi konusunda girişimde bulunup bulunmayacağı. AKP yöneticileri bu seçim kampanyasında başkanlık sistemini dile getirmekten kaçındığı gibi, bu sistemi şiddetle savunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 7 Haziran öncesinde yaptığı gibi, seçim meydanlarında boy göstermedi. Ancak başkanlık sistemi AKP’nin gündeminden hiç düşmedi.
İkinci olarak, son beş ayda PKK’yla çatışmaların şiddetlendiği ortamda, AKP’nin tek partili iktidarının ‘çözüm süreci’ni devam ettirip ettirmeyeceği merak ediliyor. HDP’nin ise, Meclis’te kalmayı kıl payı başarsa da bu süreçteki rolünün ne olacağı, ayrıca merakla beklenen konulardan biri olacak.
Türkiye iki seçim arasında geçen beş ayda büyük bir şiddet döngüsünün etkisi altında kaldı. PKK'yla çatışmalar yeniden başladı, güvenlik kuvvetleri büyük kayıplar verdi, çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Önce Suruç ve sonra da Ankara’da iki büyük bombalı saldırı yaşandı. Aynı zamanda koalisyon çalışmalarının sonuç vermemesinin ardından yaşanan yönetim boşluğundan Türkiye’nin ekonomisi de olumsuz etkilendi.
Seçimin hemen ardından gözlemciler, 7 Haziran’da koalisyon mesajı veren seçmenin, 1 Kasım seçimlerinde ‘tek partili iktidarın istikrar unsuru olacağı’ mesajı verdiği değerlendirmesinde bulunuyor.
TBMM'de sandalye dağılımı değişti
Son ortaya çıkan rakamlar, oyların en az yüzde 99’unun sayıldığı, AKP’nin yüzde 49,5, CHP’nin yüzde 25,5, MHP’nin yüzde 12, HDP’nin ise yüzde 10,5 oy aldığı yönünde. Resmi olmayan bu sonuçlar çerçevesinde Meclis'te 316 sandalyeyle temsil edilse de tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olmayacak. AKP 2011 Genel Seçimleri'nde de yüzde 48,8 oy almıştı.
Oylarını yüzde 1 kadar arttıran CHP Meclis'teki sandalye sayısını iki arttırarak 134'e ulaştı. Oy oranı 7 Haziran seçimlerinden bu yana yüzde 16'dan yüzde 12'ye düşüren MHP'nin sandalye sayısı 80'den 41'e düştü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'te "muhatap almadığı" HDP'nin sandalye temsil oranıysa 80'den 59'a düşse de, bu rakam MHP'nin üzerinde.
Seçimlere katılım oranının yüzde 87,5 olduğu açıklandı.
Davutoğlu: 'Zafer tüm milletin'
Seçim sonuçlarıyla ilgili ilk resmi açıklama, seçim bölgesi Konya’da konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Seçmenlere teşekkür eden Davutoğlu “zaferin tüm millete ait olduğunu” söyledi.
Konya’dan ayrılmadan önce Mevlana Meydanı’nda zafer konuşması yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’ye oy veren ve vermeyen seçmenlere ayrı ayrı mesaj gönderdi.
“AK Parti’ye oy veren seçmenlerime sesleniyorum” diyen Davutoğlu kendi seçmenlerine provokasyondan kaçınma çağrısı yaptı. Başbakan, “Sizlerin 7 Haziran’da başınızı önünüze geminizi isteyen oldu. Ama siz bir davaya gönül vermiştiniz, bir ülkeye baş koymuştunuz. Coşkunuza katılıyorum. AK Parti seçmenleri her zaman vakurdur, her zaman ağırbaşlıdır, her zaman sakindir ve her zaman kararlıdır. Her zamankinden daha fazla komşularınızla selamlaşacak, kardeşlerinizle kucaklaşacaksınız. Hiçbir provokasyona ve tahrike kapılmayacaksınız” dedi.
“Bugün rakip yok, hasım yok, bu topraklarda düşman yok sadece muhabbet ve sevgi erenleri var” diye konuşan Davutoğlu, ikinci mesajını AK Parti’ye oy vermeyen seçmenlere yaptı ve bu kesime güvence vermeye çalıştı: “Belki bugün ak partiye oy vermemiş olan ama inşallah ilerde oy verecek olan değerli seçmenlerime, vatandaşlarımıza… Sakın ola hiç kimse yenilgi psikolojisine kapılmamalıdır. Bugün yenilen yoktur, bugün kazanan vardır, o da milletimizdir, cumhuriyetimizdir, demokrasimizdir. Biz herkese herkesin gönlüne girmeye geliyoruz. Bize oy versin vermesin herkese kalbimizi açmaya geliyoruz. Bize oy versin vermesin her vatandaşlımızla yeni Türkiye’yi inşa etmeye geliyoruz.”
Davutoğlu bunun ardından Balkon Konuşması’nı yapmak üzere Ankara’ya geçti.
Bahçeli'den yazılı açıklama
Seçimlerde partisinin oy oranı düşen MHP lideri Devlet Bahçeli’dense yalnızca yazılı açıklama geldi. “Milletimiz koalisyon kurmaktan köşe bucak kaçan AKP’ye tek başına iktidar vizesi ve görevi vermiştir” diyen Bahçeli, partisinin yaşadığı kayıplara vurgu yapmakla birlikte istifa mesajı vermedi: “Milliyetçi Hareket Partisi ise devlet ve iktidarın tüm imkanlarıyla mücadele ederek, dik duruşunu koruyarak, milli ve tarihi emanetlere sahip çıkarak, dahası tüm tuzakları bozarak, oy ve milletvekili sayısı itibariyle yeterli olmasa da TBMM’nde temsil edilme imkanına yeniden kavuşmuştur.”
“Koalisyon kurmaktan korkan, ülkeyi uçurumun kenarına kadar sürükleyen AKP’nin, toplumsal korkuyu tetikleyerek, tehdit ve şantajları silah gibi kullanarak milli iradeyi çarpıttığı çok açıktır” diyen Bahçeli, 7 Haziran-1 Kasım arasındaki beş aylık dönemde, “Türkiye’de yaşanmadık rezalet, planlanmadık kumpas, oynanmadık oyun kalmadığını” belirtti.
MHP’nin “ilkelerinden ödün vermeden, inandığı doğrulardan sapmadan yolunda kararlı ve emin adımlarla yürüyeceğini” kaydeden Devlet Bahçeli, .”hiç kimse Milliyetçi Hareket’in istikrarsızlık sarmalına düşeceğini zannetmemelidir” diye devam etti.
Bahçeli “Partimizin tüm kadroları sabırla, özveriyle, inanmış bir yürekle görevlerinin başındadır” diyerek partisinde yaşanan oy kaybının parti kadrolarında istifayla sonuçlanmayacağının işaretlerini verdi.