Erişilebilirlik

3 Akademisyen Tutuklandı


Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy
Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun ‘Barış için Akademisyenler’ bildirisini hazırlayan 733 akademisyen hakkında başlattığı soruşturma kapsamında pazartesi günü gözaltına alınan akademisyenler tutuklandı. İstanbul Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesinde yer alan "terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un tutuklanmasına karar verdi.

5. Sulh Ceza Hakimi, tutuklamaya gerekçe olarak “devletin esasen savunma pozisyonunda olduğu, devletin katliam yaptığından bahsedip, asıl saldırıları gerçekleştiren terör örgütü mensuplarının eylemlerine hiç değinilmemesinden şüphelilerin terör örgütüyle aynı fikir ve eylem birlikteliği içinde olduklarının delili olduğu, yayınlanan bildirinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı” ifadesini karar tutanağına yazdı. Nöbetçi hakim, akademisyenler hakkında kaçma şüphe bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılamanın tutuklu yapılmasını hükmetti.

Avukat Eyüboğlu: Hukuki değil politik bir süreçle karşı karşıyayız

Tutuklama kararının ardından mahkemenin önünde bekleyen akademisyenlere ve gazetecilere bilgi veren Avukat Meriç Eyüboğlu, tutuklama kararının hukuki olmadığını söyledi.

Eyüboğlu, “üç akademisyen de her zaman ulaşılabilecek durumdadırlar ancak buna rağmen haklarında yakalama kararı verildi. Mahkeme de bu durum aynı olmasına ve tutuksuz yargılama mümkün olmasına rağmen tutuklama kararı verdi. Bu hukuki dayanağı olmayan bir tutuklama olduğunu ifade etmeliyim. Karara itiraz edeceğiz, hukuki değil politik bir süreçle karşı karşıyayız” dedi.

Yrd. Doç. Görkem Doğan: Kanunla değil fermanla yönetiliyoruz

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Eğitim-Sen 6 No’lu (Üniversiteler) Şube Başkanı Yardımcı Doçent Dr. Görkem Doğan, tutuklama kararı verilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör tanımının değiştirilmesi talebinin dikkate alındığını öne sürdü:

“Hakimin yazdığı gerekçeye bakılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın demeci kanun değişikliği sayılmış. Yani hakim kanunun değiştirildiğini varsaymış. Var olan kanuna göre, terör örgütü propagandasıyla suçlanmak için örgütün şiddet eylemini övüldüğünü göstermesi gerekiyor. Ancak söz konusu bildiride terör örgütünden hiç bahsedilmiyor. O bildiride devlet şiddeti eleştiriliyor. Ancak anlaşılan devleti eleştirirken örgüt eleştirisi yapmamak bundan bahsetmemek suç haline geldi. Cumhurbaşkanı’nın basın yoluyla açıkladığı görüşleri kanun değişikliği olarak addedildi. Yargı yürütmeye bağlanmıştır. Öyle anlaşılıyor ki artık kanunla değil fermanlarla yönetiliyoruz.”

Erdoğan, pazartesi günü terör ve terörist tanımının değiştirilmesini istemişti

Dr. Görkem Doğan’ın sözünü ettiği açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör ve terörist tanımının değiştirilmesi gerektiğini dile getirmişti. Akademisyenlerin gözaltına alındığı gün Tıp Bayramı dolayısıyla bir konuşma yapan Erdoğan, “Elinde silahı olan, bombası olan teröristle, konumunu, kalemini, unvanını, amacına ulaşabilmesi için teröriste emir verenin de hiçbir vasfı yoktur. Akademisyen olması, gazeteci olması, STK yönetici olması, aslında o kişinin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan terörist olabilir, ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan bu yardakçılardır. Terör ve terörist tanımını, en kısa sürede yeniden yaparak Ceza Kanunu'na almalıyız” demişti.

Barış İçin Akademisyenler Bildirisi ne diyordu?

Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinin 11 Ocak 2016’da yayınladığı “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi, büyük fırtına kopardı. Aralarında Noam Chomsky, Immanuel Wallerstein, Etienne Balibar’ın da yer aldığı 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride devlete yönelik sert eleştiriler vardı.

“Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.”

Erdoğan bildiriye imza atanları “ihanet”le suçlamıştı

Bildiriye en sert tepki, yayınlandıktan bir gün sonra Büyükelçiler Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan’a göre, bildiriyi imzalayanlar mandacı bir zihniyete sahipti.

"Kendine akademisyen diyen bir güruh Türkiye devletinin topraklarını korumasına dil uzatıyor, bölge halkını tehdit ediyor. Akademisyen güruhu yurtdışından gözlemcileri Türkiye'ye davet ediyor. Bunun adı müstemlekeciliktir, mandacılıktır. Türkiye bu zihniyetin ihanetiyle 100 yıl önce de karşılaştı. Yalnızca yabancıların sorunları çözebileceğine inanan bir güruh vardı. Bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız. Aydın falan değilsiniz.”

Erdoğan’ın eleştirilerinin ardından iki gelişme yaşandı. Bildiriyi ifade özgürlüğü olarak görenler Barış İçin Gazeteciler, Barış İçin Sanatçılar, Barış İçin Feministler, Barış İçin Hukukçular gibi adlarla akademisyenlere destek verdi. Böylelikle otuz binden fazla kişi ya aynı metne ya da benzer metinlere imza attılar.

Soruşturmalar hakkında

Diğer gelişme ise üniversitelerde yaşandı. İmzacıların tümüne üniversiteler tarafından idari soruşturma açılırken vakıf üniversitesinde görev yapan akademisyenlerden 21’i ise işten çıkarıldı. Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı 21 akademisyenin terör örgütü propagandası yapmak suçundan ifadesini alıp serbest bırakırken; Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 7, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı ise 1 akademisyen hakkında soruşturma başlattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın üç akademisyenin tutuklanmasının ardından 730 akademisyen hakkındaki soruşturması sürüyor.

XS
SM
MD
LG