Erişilebilirlik

Aile sağlığı merkezi çalışanı sağlıkçılar üçüncü kez iş bıraktı


Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanı hekim, hemşire ve ebeler beş günlüğüne iş bıraktı.
Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanı hekim, hemşire ve ebeler beş günlüğüne iş bıraktı.

Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin geri çekilmesi için Türkiye genelinde Kasım ve Aralık aylarında iş bırakan aile hekimleri, üçüncü kez eyleme başladı.

Yönetmelikte yapılan değişikliklere karşı çıkan aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanı hekim, hemşire ve ebeler beş günlüğüne iş bıraktı. 81 ildeki aile sağlığı merkezleri 5-10 Ocak arasında hizmet vermeyecek.

Birçok kentte basın açıklaması yapan sağlıkçılar, kayıtlı hasta sayısını düşürüp 6 ay boyunca hekime gitmeyenler için maaşlardan kesinti yapılacağı, kayıtlı hasta yılda yedi kereden fazla hastaneye başvurursa aile hekimlerinin ek ödeme alamayacağı, yazılan ilaca göre ek ödeme verileceği, aile hekimlerinin maaşının her ay performansa göre değişeceği gerekçesiyle düzenlemenin iptal edilmesini istedi.

Sağlık çalışanları, sağlık raporlarının aile sağlığı merkezlerinde artık ücretli olarak verilmesi ve geleneksel tıp uygulamalarının aile sağlığı merkezlerinde yapılması gibi düzenlemeleri de protesto etti.

“Hastasını tedavi etti diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirini azaltmak hangi mantığa sığar?”

İzmir’de İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan sağlık çalışanları adına açıklamayı, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) ve İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (İZASED) temsilcileri okudu.

Siyah bir pankart arkasında toplanan sağlıkçılar, ellerindeki sprey boyayla pankarta “Eziyete hayır” yazarak “eziyet yönetmeliği” olarak adlandırdıkları yönetmeliğe tepki gösterdi.

81 ildeki aile sağlığı merkezleri 5-10 Ocak arasında kapalı kalacak.
81 ildeki aile sağlığı merkezleri 5-10 Ocak arasında kapalı kalacak.

Eylem sırasında sık sık “Sağlığa bakan arıyoruz”, “Sağlıkta ticaret ölüm demektir”, “Sağlık haktır satılamaz” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan AHESEN Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, yönetmelikle aile sağlığı merkezlerinde antibiyotik, ağrı kesici ve mide ilaçları yazılmasının kısıtlanmasıyla hekimlerin baskı altına alındığını savundu.

Kandemir, “Hastaların tıbbi durumu, ihtiyacı neyi gerektiriyorsa bizler o ilacı yazmakla yükümlüyüz. Hastasını tedavi etti diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirini azaltmak hangi mantığa sığar” diye sordu.

“Hastalarımız verdiğimiz tedavi ve önerilerimizle sağlıklı olduysa bize neden başvursun?”

Altı ay boyunca aile sağlığı merkezlerine gelmeyen ve yılda yediden fazla hastaneye başvuran hasta başına aile hekimlerinin maaşlarında kesinti yapılmasına yönelik düzenlemeleri de eleştiren Kandemir, “Hastalarımız verdiğimiz tedavi ve önerilerimizle sağlıklı olduysa bize neden başvursun” dedi.

Kandemir, “Sevk zincirinin gerektirdiği koşulları sağlamadan, gizli bir sevk sistemine zorluyorsunuz. Aile hekimliğini amacı dışındaki iş yükü ile işlemez hale getirmişken hastaların hastaneye başvurmasını nasıl ve niçin engellememizi bekliyorsunuz” ifadesini kullandı.

“Bizler hekimiz, esnaf değiliz”

Basın açıklamasının devamını okuyan BDS Genel Başkanı Derya Mengücük ise şunları söyledi:

“Bakanlık birinci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri aile hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderden karşılanmaktadır. Aile sağlığı merkezlerine verilen cari gider içindeki elektrik, su, tıbbi malzeme, asgari ücret giderleri enflasyon oranının kat ve kat üzerinde artarken cari gidere verilen memur enflasyonu kadar artış, birçok aile sağlığı merkezinin giderlerini karşılanamaz hale getirmiştir. Aile hekimleri cebinden para harcar duruma gelmiştir. Bizler hekimiz, esnaf değiliz. Hastalarımızın sağlığından başka bir şey düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz.”

“Müdürlükler hukuksuz şekilde cezalar vererek eylemimizi engellemeye çalışıyor”

Basın açıklamasını sürdüren İZASED Başkanı Dr. Muhteber Çolak ise Sağlık Bakanlığı’nın iş bırakma eylemini cezalarla engellemeye çalıştığını ileri sürdü.

Çolak, “Bebek ölümlerini engelleyecek denetimleri yapacak eleman bulamayan müdürlükler, ASM’leri günde iki defa dolaşarak tutanak tutuyor, hukuksuz şekilde cezalar vererek eylemimizi engellemeye çalışıyor. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü sağlık sistemini sorunlar yumağı haline getirdiniz. Hastanelerde, ASM’lerde çalışan hekimleri, sağlık emekçilerini tükettiniz. Sağlık kurumlarımızı ticarethaneye, hastalarımızı sadece hastalıklarından para kazanılan kişilere çevirdiniz. Sizin yarattığınız sistem bebekleri öldürürken seyirci kaldınız. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yarattığınız sistem ne hastaları ne de bizi mutlu etmiyor. O nedenle hastalarımız da yanımızda” ifadesini kullandı.

Sağlık çalışanlarının talepleri neler?

Aile sağlığı merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanları adına taleplerini sıralayan Çolak, birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ile aile sağlığı merkezi binalarının kamu tarafından sağlanmasını istedi.

Çolak, nitelikli sağlık hizmeti sunulabilmesi için aile sağlığı merkezlerinin sayısının hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde arttırılması gerektiğini de kaydetti.

“Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz” ifadesini kullanan Çolak, “Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir” dedi.

Sağlık çalışanlarına “emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek” maaş ödenmesini isteyen Çolak, sağlıkta şiddetin de önüne geçilmesi için tedbirler alınmasını talep etti.

“Sağlıkta dönüşümün başlamasıyla birlikte parça parça her şey daha çok özelleştirmeye doğru gidiyor”

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan BDS Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, bakanlığın aile hekimliğine verdiği önemin giderek azaldığını savundu.

AK Parti hükümetinin iktidara gelmesinin ardından devreye soktuğu Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla sağlık hizmetlerinde özel sektörün öne çıkarıldığını kaydeden Mengücük, “Aile hekimliği, koruyucu sağlık hizmetlerinin en temel bileşenidir ve vatandaşların hasta olmasını engellemek üzerine kurgulanmalıdır” dedi.

Mengücük, “Şimdiye kadar yoğun hasta yükü ve bizi tamamen poliklinik hizmetlerine yönlendiren, bizimle ilgisi olmayan raporların bize yüklenmesiyle bu konudan hep alıkonulduk. Şimdi ise hastaların altı ayda bir mutlaka aile sağlığı merkezine, aile hekimine gitmesi zorlanmakta, bu iş yükü daha da arttırılmakta. Bir taraftan bu söylenirken bir taraftan da hastanelere gitmelerini engellememiz istenmekte” diye konuştu.

Yönetmelik geri çekilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan Mengücük, “Sağlıkta dönüşümün başlamasıyla birlikte parça parça her şey daha çok özelleştirmeye doğru gidiyor. Bu anlayış değişmediği sürece bizim de buna karşı duruşumuz değişmeyecektir. Tamamen sigorta şirketlerine teslim edilmiş ve kâr üzerine kurgulanmış bir sağlık sistemi gerçek sağlık sistemi değildir. Halkın, toplumun, vatandaşların sağlık hakkını riske atmaktır” ifadelerini kullandı.

Sağlık çalışanları Gaziantep’te de biraraya geldi

Gaziantep’te de İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık örgütleri sloganlar eşliğinde basın açıklaması yaptı.

“Haklıyız, kararlıyız” sloganıyla yapılan eylemde sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nı sorunları çözmeye davet etti.

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin geri çekilmesini isteyen sağlık çalışanları, “Bu yönetmelikle hekimlerin yazdığı reçeteler baskı altına alınmakta; antibiyotik, ağrı kesici ve mide ilaçları yazmamız kısıtlanmaktadır. Hastaların tıbbi durumu, ihtiyacı neyi gerektiriyorsa bizler o ilacı yazmakla yükümlüyüz” ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması sonrası VOA Türkçe'ye konuşan Aile Hekimleri Fedarasyonu Genel Sekreteri Dr. Gökhan Erdoğan, sözleşmede yer alan bazı maddelerin geri çekilmediği sürece eylemlerini sürdüreceklerini vurguladı.

Dr. Erdoğan, “Her ne kadar bakanlık bu eylemleri para için yaptığımızı söylese de biz eylemlerimizi özlük haklarımız için ve vatandaşımızın sağlığı için yapıyoruz” dedi.

VOA Türkçe'ye konuşan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Kazım Doğan Eroğulları da, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne ilişkin eleştirilerde bulundu.

Eroğulları, yönetmeliğin akıl ve mantığa uygun olmadığını savunarak, “Buradan tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz; bu mücadele, bizlerin ücret mücadelesi değil, sizin sağlık hakkı mücadelenizdir. Dolayısıyla birlikte başaracağız. Yeni bir sağlık sistemi mümkün” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG