Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmasının, "Kılıçdaroğlu'nun ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği" kararını onayladı. AİHM Büyük Dairesi, Türk Hükümeti'nin itiraz başvurusunu reddederek, Kılıçdaroğlu'na 13 bin Euro maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verdi.
AİHM, 2020 yılı Ekim ayında aldığı ilk kararında, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nun, 2021 yılı Ocak ve Şubat aylarında, partisinin iki Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, dönemin Başbakanı Erdoğan'a yönelik sözlerinden dolayı mahkum olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesine aykırı olduğuna hükmetmişti.
Hükümet tarafından karara itiraz edilmesinin ardından toplanan AİHM'in en üst karar organı Büyük Daire, Kılıçdaroğlu'nun, hakaret ettiği iddia edilen iki konuşmada, "Türk hava kuvvetlerinin bombalanmasının neden olduğu bir insanlık trajedisine ve hidroelektrik santrallerinin inşaatı gibi genel bir konuya ilişkin kamu yararına dikkat çektiği" vurgulandı.
Kararda, "Bu nedenle, önde gelen bir siyasi figür olarak başbakanın, söz ve eylemlerinin, ana siyasi rakiplerinden birinin sıkı denetimi altına aldığını görmesi doğaldır. Dahası, her iki konuşma da güncel konularla ilgili; doğrudan başbakanın özel yaşamını hedef almayan eleştiriler ve gerçek unsurlara dayanıyor. Ayrıca, Sayın Kılıçdaroğlu, bu eleştirileri bir seçilmiş olarak parlamento çatısı altında gündeme getirmiştir. Bu bağlamda Mahkeme, ifade özgürlüğünün, herkes için, hele de seçilmiş bir temsilci için değerli olduğunu hatırlatır" denildi.
Büyük Daire yargıçları, siyasette, kamu yararını ilgilendiren önemli bir konuya dikkat çekmek için, siyasetçilerin "kışkırtıcı bir üslup" kullanabileceklerinin de altını çizerek, "Kılıçdaroğlu'nun, suçlayıcı bir üslupla formüle edilmiş, provokatif ve küçümseme içerebilecek bazı ifadelerin olduğu gözden kaçmasa da, bu ifadeler bir tartışmayı tetiklemeyi amaçlayan bir üslup olarak görülebilir. Bunlar seçilmiş siyasetçilerin tartışmalarda kullandıkları politik üslup olarak da değerlendirilebilir" hükmünü de onayladı.
"Eleştiri hakkından caydırma amacıyla..."
Ayrıca, yerel mahkemelerin, "politikacıların, sert bir biçimde de olsa, eleştiri hakkını kullanırken, nasıl bir üslup kullanacağını" belirleme gibi bir rollerinin de olmadığı vurgulandı.
Mahkeme'nin, Kılıçdaroğlu'na verilen yüklü miktardaki tazminat cezasının, başka politikacıları da, kamuoyunu ilgilendiren bir konu üzerinde, "eleştiri yapmaktan caydırma" amaçlı olduğunu "not ettiği" de dile getirildi.
Büyük Daire sonuç olarak, "ulusal mahkemelerin özel hayata saygı hakkı (Başbakan'ın) ile ifade özgürlüğü (Kılıçdaroğlu'nun) arasında denge kurma ilke ve kriterlerini gereğince dikkate almadıklarını tespit ettiklerini" bildirdi.
Büyük Daire kararının ardından AİHM'in Kılıçdaroğlu kararı da kesinleşti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 2012 yılı Ocak ve Şubat aylarında, TBMM Grup toplantısında yaptığı iki ayrı konuşmada, Tortum hidroelektrik santrali protestosu, Uludere ve Deniz Feneri olaylarına ilişkin dönemin Başbakanı Erdoğan’ı eleştirmiş, bu sözlerinden dolayı “Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırı içeren sözler kullandığı” iddiasıyla yargılanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarının açtığı davanın ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, maddi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.