Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), KKTC vatandaşı aktivist Murat Kanatlı’nın “zorunlu askerlik yapmak yerine alternatif bir kamu hizmeti gerçekleştirmesini mümkün kılan düzenlemelerin olmamasına” ilişkin itirazını karara bağladı.
Mahkeme, vicdani retçilere “seferberlik hizmetleri dahi olsa” zorunlu askerlik yaptırılmasına bir “alternatif hizmet düzenlenmemesinin” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “düşünce, din ve vicdan özgürlüğünü” düzenleyen 9'uncu maddesine aykırı olduğuna oybirliğiyle karar verdi.
Mahkeme, Türkiye'nin, Avrupa Vicdani Retçiler Bürosu üyesi ve KKTC Vicdani Ret İnisiyatifi sözcüsü Kanatlı’ya 9 bin Euro manevi tazminat, masraf ve giderler için de 2 bin 363 Euro ödemesini hükmetti.
Karar, KKTC’de Kanatlı davası sayesinde gündeme gelen Askerlik Kanunu’nda değişiklik öngören yasa tasarısı üzerindeki görüşmeleri belirlemesi açısından önem taşıyor.
Murat Kanatlı, askerliğini yaptıktan sonra, seferberlik için her yıl bir gün göreve çağırılması karşısında, 2009 yılından itibaren “vicdani reddini” açıklayarak, göreve gitmeyi reddetti.
Bunun üzerine Askeri Mahkeme’de yargılanan Kanatlı, 14 Haziran 2011’de 10 günlük hapis cezasına çarptırıldı. Cezasını tamamlayan Kanatlı takip eden yıllarda da “1 günlük zorunlu askerlik görevine” gitmemeye devam etti.
“KKTC Türkiye’nin yerel alt yönetimi”
İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından Avukat Öncel Polili aracılığı ile davayı AİHM’e taşıyan Kanatlı, 6 Nisan 2015 tarihinde, KKTC’nin daha önceki AİHM kararlarında “Türkiye’nin yerel alt yönetimi” olduğu kabul edildiğinden, davayı Türkiye’ye karşı açtı.
Başvurusunda, Askeri Mahkeme’nin hapis cezası kararının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “düşünce ve vicdan özgürlüğünü” düzenleyen 9’uncu maddesi, “özgürlükten mahrum kalmayı” düzenleyen 5’inci maddesi ve “adil yargılanma hakkını” düzenleyen 6’ncı maddesinin ihlal edildiğini iddia etti.
Savunmasında, Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yargıtay’ın kararlarında ‘vicdani reddin bir hak olarak kabul edildiğini’ ancak Anayasa’da yer alan “zorunlu askerlik” ifadesinden dolayı bu hakkın uygulanamadığını dile getiren Kanatlı, yasa koyucuların bununla ilgili düzenleme yapmaları gerektiğini söyledi.
Kanatlı, “bedelli askerlik” yapmak değil, bedelli askerliğinin karşılığı olan “sivil hizmette bulunmak” istediklerini vurguladı.
AİHM’den içtihat kararına gönderme
Bugün kararını yazılı bir açıklama ile duyuran AİHM, “kişinin kendi tercihine göre bir din veya inanca sahip olma veya bunları benimseme özgürlüğü gibi vicdan özgürlüğünün de kayıtsız şartsız korunduğuna ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
(AİHS) 9. maddesi tarafından güvence altına alınan temel haklardan biri olduğuna” dikkat çekti.
Mevcut davada, Kanatlı’nın “devletin eylemlerinden değil, her şeyden önemlisi vicdani ret hakkını güvence altına almamasından şikayetçi olduğuna” dikkat çekildi.
Açıklamada, bu konuda daha önce alınan içtihat niteliğindeki kararlara atıfta bulunarak, “Mahkeme daha önce, vicdani ret talebinin incelenmesi için hiçbir alternatif hizmet veya herhangi bir etkili ve erişilebilir prosedür sağlamayan bir sistemin, toplumun genel çıkarları ile vicdani retçilerin çıkarları arasında adil bir denge kurduğunun görülemeyeceğine karar vermişti. Hükümet tarafından hiçbir ikna edici argüman ileri sürülmediği için, mahkeme mevcut davada, içtihadından ayrılmak için herhangi bir neden görmemiştir. Sözleşmenin 9’uncu maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır” denildi.
Yasa değişikliği Cumhuriyet Meclisi’nde
AİHM kararı KKTC’de Kanatlı gibi benzer nedenlerle haklarında dava açılan vicdani retçiler için emsal teşkil edecek.
Vicdani Ret İnisiyatifi KKTC Şubesi, Ocak ayı başında Askerlik Kanunu’nda değişiklik öngören yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu görüşmeleri öncesinde yaptığı açıklamada, “Bedelli değil, bedellinin karşılığı olan sivil hizmeti yapmak istiyoruz” sözleriyle bu talebi yeniden gündeme getirmişti.
Forum