Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından "terör örgütü üyesi" olmakla ve "iktidarı darbe yoluyla değiştirmeye kalkışmakla" suçlanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın dosyasında, Ilıcak'ı haklı buldu.
AİHM, Türkiye'nin Ilıcak'a 16 bin Euro manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gazeteci Nazlı Ilıcak dosyasına ilişkin kararını yayınladı. Mahkeme, "İktidardaki hükümetin izlediği politikalara yönelik eleştirel görüşleriyle tanınan ünlü gazeteci Nazlı Ilıcak'ın, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanması ve tutukluluk halinin devam etmesiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ‘özgürlük ve güvenlik hakkını’ düzenleyen 5/1'inci maddesinin ihlal edildiğine” karar verdi.
AİHM kararında, "Mahkeme, Ilıcak'ın terör örgütüne üye olma, hükümeti devirme veya görevlerini yerine getirmesini engellemeye yönelik suçları işlediğinden şüphelenmek için makul bir neden bulunmadığı kanaatindedir" diyerek, şu gerekçelere yer verdi:
"Mahkeme, özellikle, başvurana ve tutukluluğuna karşı suçlamaların dayandığı yazıların, geleneksel özgürlüklerin kullanımıyla ilgili, halihazırda bilinen gerçekler ve olaylarla ilgili kamu yararı tartışmalarına dayandığını; bunların siyasi alanda şiddet kullanımını teşvik etmiş veya başvuranın terör örgütlerinin yasadışı amaçlarına, yani siyasi amaçlarla şiddete ve teröre başvurmaya, hükümeti veya anayasal düzeni devirmeye yönelik olası arzusuna ilişkin herhangi bir belirti içermemiştir. Yetkililerin mevcut davada terör örgütünün kapsamına giren faaliyetleri özümsemek için izledikleri mantık bu nedenle kabul edilebilir bir değerlendirme değildir."
"Gazetecilik mesleğinden ibaret"
AİHM, Ilıcak dosyasında ayrıca, 1'e karşı 6 oyla, AİHS'in "ifade özgürlüğünü" düzenleyen 10. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, "Ilıcak'a ağır ceza gerektiren suçlardan dolayı açılan ceza yargılaması bağlamında ve gazetecilik mesleğiyle doğrudan bağlantılı olarak uygulanan tutukluluk halinin, gazetecilik mesleğine müdahale oluşturduğu ve bu müdahalenin kanunla bağdaşmadığı" hükmünü verdi.
Nazlı Ilıcak'ın avukatlarının yargılamanın uzadığına ilişkin itirazlarıysa reddedildi. Mahkeme, oybirliğiyle, AİHS'in "Anayasa Mahkemesi önündeki yargılamaların uzunluğunu" düzenleyen 5/4'üncü maddesinin ise ihlal edilmediğine, "olağanüstü hal döneminde 15 ayın uzun olarak kabul edilemeyeceğine" karar verdi.
Mahkemenin ilk iki maddeye ilişkin kararına Türk üye Saadet Yüksel karşı oy kullandı, reddedilen 5/4'üncü madde kararı ise Yüksel'in de katılımıyla oy birliğiyle alındı.
Darbe sonrası hazırlanan iddianame
Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından Bodrum'da 26 Temmuz 2016'da gözaltına alınarak, FETÖ/PYD üyesi olduğu iddiasıyla 29 Temmuz'da tutuklanmıştı. Nisan 2017'de İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın yayınladığı iddianamede, Ilıcak, "Anayasal düzeni, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve hükümeti zorla ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya ve söz konusu organların faaliyetlerini engellemeye teşebbüs etmekle, üyesi olmadan FETÖ/PYD terör örgütüne yardım etmekle" suçlandı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de, Ilıcak'ı "Anayasa'nın öngördüğü rejimi bir başkasıyla değiştirmek veya etkili bir şekilde uygulanmasını engellemekten" suçlu buldu. Ilıcak bir üst mahkemeye kararı temyiz etti, ancak mahkeme temyiz kararını reddetti. Nazlı Ilıcak, bu sefer red kararını 5 Temmuz 2019'da Yargıtay'a götürdü. Yargıtay da red kararını yeniden bozarak davayı 26. Ağır Ceza Mahekemsi'ne geri gönderdi. Gazeteci, 2019'da, bu mahkemede 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Anayasa Mahkemesi 2017 yılı Mayıs ayında Ilıcak'ın bireysel başvrusunu reddedince Ilıcak da dosyayı AİHM'e taşıdı.