Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 13 yıl sonra Türkiye’yi siyasi denetim altına alma kararına tepkiler geldi. Kararın ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “AKPM’nin kararı, Türkiye düşmanı çevrelerin siyasi operasyonudur. Hakikatle ve hakkaniyetle ilgisi olmayan bu maksatlı kararı kınıyoruz.” dedi. Başbakan Binali Yıldırım da '' Türkiye olarak biz bu kararı tamamen siyasi bir karar olarak görüyoruz. Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşmüyor'' diye konuştu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin aldığı bu kararın altında yatan gerekçe ne? Karar, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini etkiler mi? AKPM’nin almış olduğu karar, Türkiye ile Avrupa’nın ekonomik ilişkilerine zarar verir mi? Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, Amerika’nın Sesi’ne bu soruları yanıtladı.
İlişkilerin son dönemde ne şekilde ve hangi üslupla gerildiği düşünülürse, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin aldığı bu kararın çok da sürpriz bir karar olmadığını söyleyen Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, ilişkilerin tırmanma sürecine girmesiyle bu veya buna benzer kararlar alınmasının beklendiğini kaydetti.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin rahat bir koridordan geçtiğini söylemenin mümkün olmadığını dile getiren Han, “Bu karar sonucunda iki tarafın ilişkilerinin daha sağlam, daha sağlıklı bir zemine taşınıp taşınmadığı sorusunun cevabıysa kocaman bir hayır” diye konuştu. Avrupa Birliği’nin Türkiye üzerinde sahip olduğu kaldıraç etkisinin gittikçe sınırlandığını belirten Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, bu kararın içeriğinden bağımsız olarak, acele verilmiş bir karar olduğunu, kararın değişik koşullar ve gözlem süreçleriyle ertelenebileceğini düşündüğünü kaydetti ve şöyle konuştu: “Bunun yapılmamış olması ve hızla bu denli önemli bir kararın alınmış olması, Türkiye-Avrupa ilişkilerine yardım etmeyecektir.”
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin aldığı kararı, siyasi bir karar olarak nitelendiren Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, sözlerine şöyle devam etti:
“Orada da iktidarlar vardır. O iktidarlar da kendi kamuoylarına hesap veriyorlar. Tabandan ortaya çıkan siyasi bir dalga bu ama hiç kuşku yok ki Avrupa'nın iktidarlarından bağımsız değil. Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri konusunda Avrupa Birliği’nde ciddi endişeler, Türkiye'de ise ciddi şüpheler mevcut. Bunun giderilmesi lazım, bunun giderilmesi için de öncelikle Türkiye'nin demokratik standartları ile alakalı olarak Avrupa'da mevcut kaygıların giderileceği bir zeminin yaratılması şart.”
Avrupa kamuoylarının tabandan inşa ettikleri siyasetle, Türkiye'nin ilişkilerinin bozulduğunu belirten Han, bu durumun Türkiye'nin imajıyla da çok yakından ilgili bir konu olduğunu, dolayısıyla o noktada bir iyileştirmeye gidilmesi için her tür çabanın harcanması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği ile Türkiye’nin ekonomik ilişkilerinde “karşılıklı olarak ne alıyoruz, ne veriyoruz türünden siyasi seviyede bir diyaloğun sürmesi beklenmelidir” diyen Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, şu anda AKPM’nin Türkiye kararının, kısa vadede ekonomik olarak çok büyük bir etki yapmasını beklemediğini kaydetti:
“Ancak ilişkiler bu biçimde devam ederse, bu durumun, hiç kuşku yok ki özellikle Türkiye açısından çok büyük maliyetli bir boyutu ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin bu kararını ciddiye almak gerekir.”
