Erişilebilirlik

Afganistan'da "Güvenli Bölge" Önerisi BMGK'da


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi

Fransa ve İngiltere, bugün Afganistan gündemiyle toplanacak olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK), tahliye işlemlerinin devam edebilmesi için "BM kontrolu altında güvenli bölge" oluşturulması için bir karar tasarısı sunmaya hazırlanıyor. Ancak Taleban sözcüsü Süheyl Şahin, "Afganistan'ın bağımsız bir ülke olduğunu, böyle bir güvenli bölgeye gerek olmadığını" belirterek, Paris ve Londra'nın önerisini reddetti.

Afganistan'da, Taleban'ın yönetimi ele geçirmesinin ardından koalisyon güçlerinin acil tahliye operasyonları için verilen süre, yarın (31 Ağustos) sona eriyor. Şimdi gözler, geride kalan ve Taleban tehdidi altında olan Afganlar'ın tahliyesi için çözüme çevrildi.

Paris ve Londra hükümetleri, Afganistan'da 31 Ağustos'tan sonraki tahliyeler için "güvenli bölge" oluşturulması amacıyla BM Güvenlik Konseyi’ne bir karar tasarısı sunacak. Fransa, tahliye operasyonlarının bundan böyle ülkeler tarafından değil, Birleşmiş Milletler tarafından organize edilmesini istiyor.

BM'den ayrıca "Afganistan'da bir kaos veya aşırı sert bir rejim oluşması durumunda Avrupa ve komşu ülkelerin korktuğu olası bir göç dalgasını durdurması" istenecek. BM, gelecek yıl Afganistan'dan 500 bin kişinin göç edeceğini tahmin ediyor. Avrupa ülkeleri, korkulan göçmen akınının kendi kapılarına dayanmaması için komşu ülkelere gelen göçmenlerin iyi koşullarda ağırlanmasının sağlanmasını, bunun için de bu ülkelere "büyük mali yardım" yapılması çözümü üzerinde duruyor.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, konuya ilişkin Pazar Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Bu güvenli bölgenin kurulması çok önemli. Böyle bir mekanizma, Birleşmiş Milletler'in acil bir durumda harekete geçmesi için bir çerçeve sağlayacak. Her şeyden önce herkesin sorumluluklarıyla yüzleşmesine ve uluslararası toplumun, Taliban üzerindeki baskıyı sürdürmesine olanak sağlayacak" dedi. Macron, hala korumak istedikleri "birkaç bin Afgan" olduğunu ve bunların 31 Ağustos'tan sonra da güvenli biçimde Kabil'den tahliye edilmesini sağlamak istediklerini belirtti.

Taleban'dan "red"

Ancak Taleban sözcüsü Süheyl Şahin, Fransa'nın önerisini reddederek, "böyle bir güvenli bölgeye gerek olmadığı ve 31 Ağustos'tan sonra her Afgan'ın yurtdışına seyahat edebileceği" yanıtını verdi.

France Info Radyosu'na konuşan Süheyl Şahin, "Güvenli bölgeye gerek yok. Afganistan bağımsız bir ülke. Fransa'da veya Birleşik Krallık'ta böyle bir bölge oluşturmasına izin verir misiniz? 31 Ağustos'tan sonra her Afgan, dilerse yurtdışına seyahat edebilecek. Kabil Havaalanı'nı en kısa sürede yeniden açmaya çalışacağız" dedi.

Fransa Cuma akşamı, İngiltere de Cumartesi akşamı, Kabil'den tahliye uçuşlarına son verdi. Paris ve Londra, ABD askerlerinin tümüyle çekileceği 31 Ağustos tarihinden sonra da kendisini tehdit altında hisseden Afganlar'ın tahliye işlemlerinin devam etmesini istiyor.

Beyaz Saray'a göre, 15 Ağustos'tan bu yana, çoğu Afgan olmak üzere yaklaşık 114 bin kişi tahliye edildi. Fransa, Afganlar'ın tahliye operasyonu çerçevesinde 2 bin 834 kişiyi taşıdı. Büyükelçi David Martinon ve ekibi, son uçakla Pazar günü Paris'e geldi.

Londra, sığınma hakkı olan bin 100 kişinin halen Kabil'de olduğunu belirtiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pazar Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Hala korumak istediğimiz bir kaç bin Afgan kadın, hakim, sanatçı var. Bizim değerlerimize bağlılıkları nedeniyle risk altındalar. Onlara yardım edebilmek için uçuşlara devam etmek istiyoruz" dedi.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da "İnsanları dışarı çıkarabilmek için yeri göğü hareket ettirebileceğini" dile getirdi. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio da "Bu insanlara ayrılma olasılığını garanti etmek için çalışmaya hazır olduklarını" belirtti.

XS
SM
MD
LG