Afganistan, daha çok afyon elde edilen haşhaşın yasadışı hasadıyla tanınan bir ülke. Şimdiyse Afganistan kendine özgü tarımsal ikliminden bu kez başka bir çeşit çiçeği rafine edip ihraç ederek yararlanıyor, o da yasal olan bir ürün, portakal çiçeği! Bir Afgan yatırımcı, bu kokulu çiçeğin üretiminden kar elde etme yolunda. Çünkü karlı Avrupa pazarı için narenciye özünün parfüm üretiminde kullanılması için bir yol bulmuş. Parfüm sayesinde Celalabad'daki bu girişim, ülkenin tarımsal üretimini çeşitlendirirken, aynı zamanda Afganistan halkına da istihdam olanakları sağlıyor.
Bu küçük narin çiçekleri koparmak maharet gerektiriyor. Abdül Kadir, ilerleyen yaşına rağmen, yarı yaşındaki işçilerle rekabet edebiliyor. En çok çiçek toplayan en çok parayı kazanıyor. Bu, portakal diyarı Nangarhar'da yeni bir girişim. Bir zamanlar çürümeye bırakılan bu beyaz çiçekler, artık birçok kişi için iş olanağı sağlıyor.
Abdül Kadir, büyük çiçekleri koparıyor, küçük olanları meyveleri için ayırıyor. Meyvelere zarar vermemek için büyük çiçekleri alıyor ve küçükleri bırakıyor.
Kokulu çiçeklere Batı Avrupa'dan büyük talep var. Bu da Afgan şair Muhammed Karwan'ın "Paris'in hanımefendileri mücevherlerini Badakhshan'dan alıyor" diye yazmasına neden olmuş.
Bu parfüm damıtım alanında, bir ton portakal çiçeğinden, 10 bin dolar değerinde bir litre esans yağı üretiliyor.
Orzala Parfüm ve Esans Yağları şirketinin sahibi Abdullah Arsallah, portakal çiçeği fabrikasının 300'den fazla kişiye iş olanağı sunduğunu anlatıyor.
Abdullah Arsallah, ”Çiçeğin suyu ve parfüm özü ayrıştırılıyor. Portakal parfümü Fransa’ya gönderiliyor. Orada çeşitli doğal kokuların üretilmesinde kullanılıyor. Suyuysa Afganistan'da zaten bir pazara sahip ve burada kullanılıyor. ” şeklinde konuşuyor.
Portakal çiçeğinin hasat mevsimi sadece iki hafta sürüyor. Sezon bittiğinde, Afganistan'ın kokulu çiçeklerine artan küresel talebi karşılamak için dikkatler bu kez güllerden parfüm üretmeye çevriliyor.