6 Haziran 2017’de gözaltına alındıktan on üç gün sonra tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç, 13 aylık tutukluluğunun ardından bugün tahliye edildi.
FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla 15 yıla kadar ağır hapis cezası talebiyle yargılanan Kılıç, 31 Ocak 2017’de İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nce salıverilmişti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Savcısı Caner Babaloğlu’nun tahliye kararına itirazının ardından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yeniden yapılan itiraz sonucu üst mahkemenin verdiği kararla birkaç saat içinde yeniden tutuklanmıştı.
Af Örgütü: “Üzgünüz, öfkeliyiz, kararlıyız, insan hakları mücadelemiz sürecek”
Kılıç’ın tahliye edilmesi için kampanya yapan Uluslararası Af Örgütü’nün Genel Sekreteri Kumi Naidoo, şu anda sevinçli olduklarını Taner Kılıç, ailesine kavuştuğu zaman ise kutlamalara başlayacaklarını söyledi.
Naidoo, “Bu sevinç ve rahatlamanın yanında üzüntü, öfke ve keskin bir kararlılık da var. Üzgünüz, çünkü cezaevinde tutulduğu bir yıl boyunca Taner çok şey kaçırdı. Öfkeliyiz, çünkü Taner ve diğer 10 hak savunucusu hakkındaki suçlamalar henüz düşürülmedi. Kararlıyız, çünkü Türkiye’deki insan hakları için ve ağır baskılarla haksız yere hapsedilen insan hakları savunucusu gazetecilerin ve diğerlerinin özgürlüğü için verdiğimiz mücadele sürecek” dedi.
Amerika’nın Sesi, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı’nın avukatı Murat Dinçer’e cezaevine giderken ulaştı.
Avukat Dinçer: “Geç de olsa tahliye güzel, dünyaya yumuşama görüntüsü veriliyor”
Müvekkilinin serbest kaldığını ve kendisini İzmir Aliağa Şakran Cezaevi’nde beklediğini belirten Dinçer, Taner Kılıç’ın sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.
Avukat Dinçer, “Bugün tesadüf eseri, rutin dosya inceleme günüydü. Biz her inceleme günü öncesi dilekçemizi mahkemeye gönderiyoruz. Daha önceki aylarda dilekçelerimizi dikkate almayan mahkeme bu kez dilekçeleri dikkate alarak tahliye kararı verdi. Bana tamamen konjonktürel bir karar gibi göründü. Dünyaya yumuşama görüntüsü veriliyor. Kararın kendisi henüz UYAP’ta yer almıyor. Karar yazılmadan müzekkere yazılmış. Bu nedenle biz kararı görmeden Taner Kılıç tahliye edildi. Geç de olsa hukukun tecelli etmesi güzel bir şey” dedi.
Taner Kılıç hakkında iddianamede fazla bir suçlama olmadığını en büyük suçlama olan ‘Bylock’ kullandığı iddiasının da üç farklı raporla çökertildiğini ifade eden Murat Dinçer, buna rağmen tahliyenin geciktirildiğini vurguladı.
Kılıç’ı avukatı, “Bu dosyada Taner Kılıç’ın tutuklu kalmasını sağlayacak hiçbir şey yoktu. Bylock kullanıcısı olduğu söyleniyordu. Birisi İngiltere’den diğer ikisi Türkiye’deki uzman bilirkişilerden 3 adet rapor verdik. Bunun üzerine 31 Ocak’ta tahliye edildi. İtiraz üzerine yeniden tutuklanırken gerekçe olarak Emniyet’teki resmi incelemenin beklenmesi gerektiği belirtildi. Emniyet Siber Suçlar, ‘Bylock yok’ dedi. Bununla yetinmeyerek ‘Acaba eklenmiş silinmiş mi’ diye ek rapor istedi. Emniyet kesin olarak yüklenmediğini söyledi. Ona rağmen uzun bir müddet tahliye edilmedi” dedi.
Avukat Dinçer, 7 Kasım’a ertelenen duruşmanın erkene çekilerek beraat kararı verilmesini istiyor
Avukat Murat Dinçer, 7 Kasım’a ertelenen duruşmanın daha erkene alınması için mahkemeye müracaat edeceklerini söyledi: “Bu davada 11 hak savunucusu haksız yere yargılanıyor. Biz bu davanın artık bitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu hak savunucuları lekeleniyor, haksız yere eziyete uğruyor. Mahkeme bu davayı erkene almalı ve beraatla sonuçlandırmalı. Bu konuda mahkemeye başvuracağız.”
Taner Kılıç hakkında hala İzmir’de ev hapsinde bulunan evanjelist rahip Andrew Brunson’la ilişkide olduğu gerekçesiyle yeni bir soruşturma yürütüldüğü iddia ediliyordu.
Brunson, 7 Ekim 2016’da gözaltına alındığında mülteciler derneğine başvuran yakınları yabancılarla ilgili konularda çalışan Avukat Taner Kılıç’a ulaşmış, ikili İzmir’de Alsancak karakolunda birkaç dakika görüşmüşler ancak daha sonra rahip avukatlığını Kılıç’a vermemişti.