Amerika’nın IŞİD’e karşı mücadelede işbirliği yaptığı Suriyeli Kürt gruplar, ele geçirdikleri yerlerde Arap ve Türkmenler'i evlerinden çıkarıp, göçe zorlamakla suçlanıyor.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’nin terörist ilan ettiği PKK örgütünün bir uzantısı olan Suriyeli Kürtler'den oluşan YPG’nin, IŞİD’in elinden geri aldığı köyleri ya IŞİD yanlısı oldukları, ya da geçmişle hesaplaşma adına yakıp yıktıklarını bildirdi.
Af Örgütü’nün bu konuyla ilgili raporu yayınlanmadan bir gün önce, Amerika, aralarında YPG’nin de bulunduğu Suriyeli muhaliflere 50 tonluk silah ve cephane yardımı yapmıştı.
YPG, evlerin askeri açıdan gerekli olduğu için boşaltıldığını iddia etse de Af Örgütü, bu açıklamayı kabul etmiyor; Haseki ve Rakka’ya gönderdiği araştırmacıların böyle bir zorunluluk olmadığı sonucuna vardığını dile getiriyor.
Görgü tanıkları ve uydu görüntülerine dayandırılan Af Örgütü raporunda, YPG üyelerinin, insan haklarını tamamen hiçe saydıkları belirtiliyor.
AF Örgütü’nden Lama Fakih, “Çatışma nedeniyle ortaya çıkmayacak kadar ağır bir yıkım ve zorla göçe tanık olduk. IŞİD tarafından ele geçirilen veya küçük bir nüfusu IŞİD’e destek veren köylerin kasıtlı, planlı bir şekilde kolektif olarak cezalandırıldığını gördük,” dedi.
Hüseiniya köyünden alınan uydu görüntülerinde, 2014 Haziran ayında köyde bulunan 225 binadan, bir yıl sonra sadece 14’ünün ayakta olduğu belirlendi.
YPG, “bazı münferit olaylarda”, Araplar'ın zorla evlerinden çıkarılmış olabileceğini kabul etti.
Temmuz ayında, PYD lideri Salih Müslim, CNN televizyonuna verdiği demeçte, bazı çevrelerin, Kürt-Arap çatışması yaratmak istediğini söyledi. Müslim, söyleşi sırasında Kürt güçlerinin Araplar'ı zorla evlerinden çıkardığı iddialarını yalanladı.
Amerikan hükümeti, Af Örgütü’nün raporuyla ilgili herhangi bir yorum yapmadı. Ancak Türkiye’de görevli bir Amerikalı yetkili, Washington’un, aylar öncesinden YPG liderlerini askeri alanda elde ettikleri kazanımları, kötüye kullanmamaları ve Amerika’nın IŞİD’e karşı operasyonlarını toprak elde etmek için araç olarak görmemeleri konusunda uyardığını söyledi.
Yetkili, Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, “Bu konuda daha fazla baskı yapacak ve daha fazla açıklama isteyeceğiz,” dedi.
Haziran ayında, Türk hükümeti, YPG ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) hakkındaki kaygılarını dile getirmiş ve bu iki gücün, Suriye’de demografik yapıyı değiştirmek istediklerini söylemişti.
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, Ankara’nın kaygılarını anladığını, ancak Kobani’nin geri alınmasındaki süreçte, Amerika’nın IŞİD’e karşı vargücüyle mücadele veren bir gruba sırtını dönmesinin ahlaki açıdan çok zor ve sorumsuzca bir davranış olacağını söyledi.
Başkan Barack Obama da, Pazar günü CBS televizyonunun 60 Dakika adlı programında, Batı’nın IŞİD’le mücadele sırasında karşı karşıya kaldığı zorlukları kabul etti. Başkan Obama, yaklaşık 250 bin kişinin öldüğü Suriye’de, “ılımlı muhalif grup” bulmanın işin en zor yanlarından bir olduğunu dile getirdi.
YPG hakkında daha önce de insan hakları ihlallerinde bulunduğu gerekçesiyle suçlamalarda bulunulmuştu. 2014 yılı ortalarından bu yana da bazı kesimler YPG’nin demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığını, elindeki toprakları genişletip Suriye’den bağımsızlığını ilan etmeye çalıştığı dile getirmişti.
Geçen yıl Haziran ayında İnsan Hakları Gözlem, YPG’nin çocukları askere aldığını, otoritesine karşı gelenleri gözaltına aldığını, ve yargısız infaz ve ortadan kaybolmaları açıklayamadığı dile getirmişti.
YPG daha sonra çocukları çatışmalarda kullanmama sözü vermişti. Ancak bu sözü daha sonra tutmadığı da belirlenmişti.