12 Haziran seçimlerinin galibi konusunda Türkiye’deki gibi Avrupa Birliği’nde de sürpriz beklentisi yoktu. Brüksel’de merak edilen ana konuyu siyasi partilerin alacakları oy oranları arasındaki farkın ne kadar olacağı oluşturuyordu. Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak Avrupa Birliği kurumlarının temsilcilerinden gelen açıklamalar hem ilişkilere yeni bir ivme kazandırma konusunda bir istek olduğunu hem de Türk hükümetinin yeni anayasa hazırlama konusundaki söylemlerini hayata geçirmesi konusunda yoğun bir beklenti bulunduğunu ortaya koydu.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, ortak bir mesaj yayımlamayı tercih etti. Avrupa Birliği’nin en tepesindeki iki isim önümüzdeki dönemin yeni reformlar ve Türkiye ile tüm Birlik ülkeleri arasındaki güveni güçlendirme konusunda yeni olanaklar sunduğu kanaatinde olduklarının altını çizdi. Yeni anayasanın da mümkün olan en geniş danışma süreciyle, diyalog ve uzlaşı ruhuyla yapılmasının gerekli olduğu Van Rompuy ve Barroso’nun altını çizdiği ana unsuru oluşturdu. “Vatandaşlarımız ve bölge lehine olan diyalog ve işbirliğimizi güçlendirmeye kararlıyız” ifadelerini kullanan Van Rompuy ve Barroso, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk fırsatta Brüksel'de görmek istediklerini belirttiler.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, kutlama mesajını resmi ziyaret gerçekleştirdiği Gazze’den verdi. Kapsamlı bir anayasal reformun gerekliliğine dikkat çeken Buzek, bu yapılırken kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmesinin, toplumun tüm ilgili kesimleri ve muhalefetle yakın işbirliği sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Seçimlerden daha fazla sayıda kadın ve Kürt kökenli milletvekili çıkması Buzek’in memnuniyet duyduğu unsurlardan birini oluşturdu. Yeni hükümetin Avrupa Birliği sürecine yenilenmiş bir kararlılık ve enerjiyle devam etmesini umduğunu ifade eden Buzek, çeşitli alanlardaki mevcut eksiklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre ise yeni hükümetin yeni anayasa ya da Kürt sorunu gibi büyük projelerde uzlaşı aramak durumunda kalacağını belirtirken Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten, Erdoğan’ın zaferinin reformlar konusuna eğilmek, üyelik sürecine tam bağlılık sergilemek, Avrupa Birliği'yle yapıcı bir ilişki yürütmek ve Türkiye'nin geleceği için güçlü bir vizyon oluşturmak için büyük bir sorumluluk getirdiğini söyledi.