ABD istihbarat birimleri, ülkeye yönelik en ciddi tehdidin ülke içinden kaynaklandığı uyarısında bulundu. Uyarıda ülke içindeki farklı aşırılık yanlılarının ABD vatandaşlarına ya da hükümete yönelik saldırı planlarını hayata geçirmesinden endişe edildiği belirtildi.
Çarşamba günü kamuoyuna açıklanan değerlendirme, tehdidi geniş kapsamlı olarak tanımlıyor ve tek başına ya da küçük hücreler halinde hareket eden unsurlardan gelebileceğini kaydediyor. Değerlendirmeye göre bu unsurların hepsi şiddet yanlısı farklı ideolojilere bağlı. Rapora göre, aşırıcılık yanlıları son dönemdeki siyasi ve sosyal olaylar nedeniyle tetiklenmiş görünüyor.
Ulusal İstihbarat Dairesi tarafından diğer istihbarat kuruluşları ve emniyet teşkilatlarıyla birlikte hazırlanan rapora göre, "Azınlık topluluklara yönelik bağnazlık ve hükümetin bireylerin hayatına gereğinden fazla müdahale ettiği algısı, şiddet içerikli iç aşırıcılığı körüklemeye devam edecek."
Rapor ayrıca 2020 başkanlık seçimleriyle ilgili komplo teorileri ve Corona virüsü pandemisine bağlı şartlar nedeniyle bu yıl içinde bazı aşırıcılık yanlılarının terör eylemleri düzenleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Beyaz Saray ve Kongre'ye gönderilen daha kapsamlı ve gizli raporun bir parçası olan bu bulgular, eski Başkan Donald Trump yanlılarının ABD Kongresi'ne baskın düzenlemesinin üzerinden yaklaşık iki buçuk ay geçmesinden sonra ortaya kondu.
Yetkililer, artan istihbarat kaygıları nedeniyle, Washington ve civarındaki Ulusal Muhafız birliklerinin Mayıs ayına kadar görevde kalmasına karar vermişti. İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas, Çarşamba günü raporun açıklanmasından önce Kongre'de verdiği ifadede, "Şiddet içerikli iç aşırıcılık, ülke olarak karşılaştığımız en ciddi ve kalıcı tehditlerden biri. Tehdit tablosu ciddi ölçüde değişti. Bu tehditlere tam olarak yanıt vermeye hazırız" dedi.
Rapor, şiddet içerikli iç aşırıcılığın, hayvan hakları savunucularından çevre eylemcilerine, kürtaj karşıtlarından anarşistlere geniş bir yelpazeye yayıldığını ortaya koyuyor. Ancak rapora göre en tehlikeli iki grup, ırk ve etnik köken güdümlü şiddet yanlıları ve milisler.
Değerlendirme, ırk ya da etnik köken güdümlü şiddet yanlılarının "sivillere karşı toplu saldırılar düzenleme olasılığı "en yüksek grup" olduğu sonucuna varıyor. Şiddet yanlısı milisler, polise, kamu görevlilerine ve hükümete ait binalara yönelik öldürücü şiddet kullanma olasılığı en yüksek grup.
Raporda ayrıca Amerika'daki beyaz ırkçılarla başka ülkelerdeki benzer gruplar arasında giderek artan bağlara dikkat çekiliyor ve "az sayıda" beyaz ırkçının daha güçlü bağlar oluşturabilmek için yurt dışına gittiği uyarısı yer alıyor.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff, Biden yönetimine seslenerek şiddet eylemlerine, açılan soruşturmaların ve yapılan yargılamaların sayısına ve iç tehdit meselesiyle mücadeleye ayrılan kaynaklara ilişkin ilave veri paylaşımında bulunulmasını talep etti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de Çarşamba günkü basın toplantısında raporun, giderek yükselen tehdide karşı koymak için daha kapsamlı bir yaklaşım geliştirilmesini amaçladığını kaydetti.
Yetkililer, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin iç tehdide yanıt verme becerisini güçlendirmek için hükümet daireleri arasındaki veri akışını arttırmaya, radikalleşmeyi önlemeye yönelik programları desteklemeye ve aşırılık yanlısı iç ağları dağıtmanın yollarını aramaya odaklandığını belirtiyor.
Yetkililere göre yayınlanan son rapor, bu yönde atılan bir ilk adım niteliğinde.
İstihbarat ve güvenlik danışmanlığı sağlayan Soufan Group'dan politika ve araştırma başkanı Colin Clarke, "Hükümet en sonunda bu tehdidin boyutunun ne kadar büyük olduğunu kabul etmiş gibi görünüyor. Konunun ne kadar acil olduğu sonunda anlaşıldı" dedi.
Ancak iç tehditle mücadele etmek için anlamlı çözüm yollarını uygulamak kolay olmayabilir. Clarke, "Milis tehdidini ortadan nasıl kaldırabilirsiniz? Bu insanları silahsızlandıramazsınız" şeklinde konuştu.
Bir başka zorluk, ABD içindeki ırkçı aşırılık yanlıları ve başka ülkelerdeki benzer gruplar arasında giderek güçlenen bağlar. Bu bağlar, kimi devletler tarafından da güçlendiriliyor olabilir.
Soufan Group'tan Colin Clarke, "Ruslar'ın bu alanda rol oynadığını biliyoruz. ABD'deki şiddet ve aşırılık yanlıları, yabancı unsurlarla bağlantı kurmanın mali fon elde etme, propaganda desteği sağlama ya da bir marka oluşturma açısından kendilerini güçlendireceğinin farkında" dedi.
Uzmanlar ve yetkililer ayrıca ABD içindeki şiddet yanlılarının Corona virüsü pandemisini kendi avantajlarına kullanmakta olmasından da kaygılı. Bunun nedeni, çok sayıda insanın alınan kısıtlayıcı önlemler nedeniyle evlerine kapanması, bilgisayarları ve akıllı telefonları başında daha çok zaman geçirmesi.
Ancak uzmanlar, ABD'de Corona kısıtlamalarının gevşetilmesi ve bazı yerlerde kaldırılmaya başlamasıyla birlikte şiddet yanlılarının harekete geçmesinin an meselesi olduğu uyarısında bulunuyor.
