Ülkesinin borç yükünü azaltmanın ve seçim kampanyasında verdiği sözleri yerine getirmenin yollarını arayan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Brüksel’de Avrupa Birliği kurumlarının liderleriyle görüştü. Her ne kadar Çipras iyimser olduğunun altını defalarca çizse de taleplerin tamamının karşılanmasının mümkün olmadığı görüşünde olan Brüksel, “İşin zor” mesajı verdi.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, seçim kampanyasındaki vaatlerini hayata geçirebilmek ve bu vaatlerin en önemli ayaklarından birini oluşturan ülkesinin borç yükünü azaltmak için başlattığı temas trafiğinde en önemli duraklardan biri olan Brüksel’deydi.
Avrupa Birliği kurumlarının liderleriyle bir araya gelen Çipras’ın temasları Brüksel ile Atina’nın henüz aynı frekanstan konuşmadıklarını bir kez daha ortaya koydu. Avrupa Birliği kurumlarına yapılan lider ziyaretlerinin en önemli unsurlarından birini basına yönelik ortak açıklamalar oluşturur. Çipras’ın ne Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ne de Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’la görüşmesinin öncesinde ya da sonrasında basına açıklama yapılmaması durumun hassas, hala gergin ve pozisyonların birbirinden uzak olduğunun göstergesi niteliğindeydi.
Çipras ile basının karşısına geçen tek isim mevcut konuyla ilgili yetkisi ve olmayan Avrupa Parlamentosu’nun Başkanı Martin Schulz oldu.
Tusk’un görüşme ardından yaptığı açıklamada olumludan çok ihtiyatlı ve uyarı dozu öne çıkan bir söylem benimsemesi de dikkat çekti. Yunanistan’a yönelik mali yardım konusunda, müzakerelere dahil olan tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeleri için kabul edilebilir bir çözüm bulunmasının gereğine vurgu yapan Tusk, “Eurogroup toplantısında yapılacak müzakereler zor olacak ve Yunanistan’ın işbirliği, diyalog ve kararlı çaba göstermesini gerektirecek” ifadelerini kullandı.
Juncker, Tusk ve Schulz’la yaptığı görüşmenin ardından yapıcı ve Avrupa Birliği içindeki “bazı muhalifleri” rahatsız etmemeye dikkat eden bir dil kullanmaya özen gösteren Çipras, “ortak, tüm tarafların kabul edebileceği, yaşayabilir bir çözüm” bulma konusunda iyimser olduğunu söyledi.
Çipras her ne kadar iyimser olsa da Yunanistan’ın ikna etmesi gereken baş aktörlerden biri olan Almanya’dan “umut kırıcı” sinyaller geliyor. Berlin, şu aşamada Atina’nın beklentilerini karşılamak şöyle dursun Çipras’ın seçim vaatlerinden vazgeçmesini, programın aksaksız sürmesini sağlama amaçlı reformların uygulanmasının tam olarak güvence altına alınmasını, reformların belirlenen takvim doğrultusunda devamını ve “troyka” sisteminin sürmesini talep ediyor.
Çipras’ın Brüksel’de verdiği “Yunan halkın egemen seçimine ve açık görevlendirmesine saygı duyulmasını sağlamaya çalışıyoruz aynı zamanda biz de Avrupa Birliği kurallarına saygılıyız” şeklindeki mesaj, Atina’nın da talep ettiği her şeyi elde etmesinin mümkün olmayacağının farkında olduğunun ve son noktada iç kamuoyuna “satılabilecek” bir düzenlemeye razı olacağının ilk sinyallerini içeriyordu.
Çipras’ın derdini yeterince anlatıp anlatamadığının test edileceği ilk platform Eurogroup maliye ve ekonomi bakanlarını bir araya getirecek toplantı olacak.
Çipras, Brüksel’deki görüşmelerde 2015-2018 dönemi için Atina’ya zaman kazandırma amaçlı “köprü anlaşması” yapılmasını önerdi. Görüşmelerde, mali dengeyi sağlama taahhüdünde de bulunan Çipras, yıllık yüzde 4.5 bütçe fazlası verme kuralını ise uygulamayacağını iletti.
Avrupa Birliği Komisyonu, Yunanistan’a bazı alanlarda esneklik gösterilmesinden yana olsa da toptan politika değişikliğine gidilmesine karşı çıkıyor.