Fransa ve ABD ile Avustralya arasında diplomatik krize dönüşen denizaltı ihalesi konusunda uzun süre sessiz kalan Avrupa Birliği, sonunda sessizliğini bozdu. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin Fransa ile "açık dayanışma içinde olduğunu" dile getirdi.
New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılan AB dışişleri bakanlarının "Afganistan krizinden çıkarılacak dersler" konulu toplantısında, ABD'nin Afganistan'dan tek taraflı çekilme kararının sonuçlarının tartışılması planlanıyordu. Ancak, geçtiğimiz hafta patlak veren ve ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan "Aukus stratejisi" çerçevesinde Fransa'nın Avustralya'ya 12 denizaltı satmasını içeren 56 milyar Euro büyüklüğündeki ihalenin iptali sonrası yaşanan diplomatik kriz, gündemi değiştirdi.
ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında beklenen telefon görüşmesi öncesi elini güçlendirmek isteyen Fransa, kriz karşısındaki yalnızlığını kırmak ve sessiz kalan AB'nin desteğini almak için harekete geçti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, "AB'nin sessizliğinden duydukları üzüntüyü" belirterek, Fransa'ya yapılan bu muamelenin tüm Avrupa'ya yapıldığını ve bundan tüm AB'nin çıkarlarının zarar göreceğini" dile getirdi.
Toplantı öncesinde CNN International kanalına bağlanan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Üye devletlerimizden birisi kabul edilemez bir muamele gördü. İlişkilerin normal seyrine geri dönmeden önce ne olup bittiğini öğrenmek istiyoruz" diye tepki verdi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel de pazartesi günü gazetecilerle buluşmasında, "ABD tarafında bir şefafflık ve sadakat eksikliği olduğu görülüyor. Bize neler olup bittiği hakkında dürüst bir açıklama yapılması gerekiyor" diye konuştu.
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de dışişleri bakanları toplantısından sonra yaptığı açıklamada, "Fransa ile açık dayanışmamızı ifade ediyoruz" dedi. Borrell, krizin "ikili bir mesele" olmadığını bellirterek, "Bu sorun bir bütün olarak AB'yi etkiliyor" dedi, ancak somut bir karar alınmadığını da vurguladı.
"AB ağır tepki vermeli"
Her ne kadar Borrell'in üslubu, Le Drian'ın "iki yüzlülük, hakaret, sırtımızdan bıçakladılar" üslubundan uzak ve somut bir yaptırım içermese de, 15 Eylül'den bu yana yalnız kalan Paris, "çekingen ve sembolik de olsa" AB'den gelen açıklamalardan memnun. Toplantı sonrası gazetecilere açıklama yapan Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian, "AB'nin desteği arkamızda" dedi. Le Drian, "müttefikler arası dayanışma eksikliğini" bir kez daha kınadı ve "ABD'de bitmesini umut ettiğimiz bir dönemin devam ettiğini görüyoruz" dedi.
Le Drian, "Bugün söz konusu olan, bir sözleşmenin ihlalinin ötesinde; ani, beklenmedik, açıklanamayan bir iptal kararı olması. Şimdi önemli olan her şeyden önce ortaklar arasındaki güvenin çöküşü konusudur. Ve Avrupa'nın buna ağır tepki vermesi gerekiyor" dedi.
Fransa, AB'nin "stratejik özerkliğini" sağlaması, ABD ya da NATO'ya bağımlılığını azaltması gerektiğini savunuyor. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "Afganistan krizi sonrasında bunu söylemiştim. Ama arkasından gelen bu jeopolitik kriz, AB'nin stratejik bağımsızlığının her zamankinden daha gerekli olduğunu doğruluyor" diyerek, Fransa'nın tezine destek verdi.
AB ile Avustralya, 2018'den bu yana ikili ticaret anlaşması görüşmelerini yürütüyor. Anlaşmanın nihai kabulü için tüm AB başkentlerinin onay vermesi gerekiyor. Fransa'nın AB'den sorumlu bakanı Clement Beaune, hafta sonu yaptığı açıklamada, anlaşmanın ihale krizinden etkileneceğini belirterek, "Fransa, Canberra'ya artık nasıl güvenebileceğini doğrusu bilmiyor" dedi.