ABD'nin Afganistan'dan asker çekmeye başlamasının üzerinden üç haftadan uzun süre geçti. Ancak Washington'un Afganistan'ın karmaşaya sürüklenmesini önleme planları, Afganistan'ın başta Pakistan olmak üzere komşularını daha fazla çaba harcamaya teşvik etme girişimlerine rağmen belirsizliğini koruyor.
ABD, bir yandan Afgan hükümeti ve Taleban örgütü arasındaki görüşmeleri rayında tutmak için diplomatik çabaların sürdürülmesi, diğer yandan istikrarsızlığın ABD'nin yeniden terörle mücadele operasyonlarına başlamasını gerekli kılması durumuna karşı askeri işbirliği sağlanması için destek arayışında.
ABD'nin Afganistan'a ilişkin planları somutlaştırma çabaları son günlerde aciliyet kazandı. Beyaz Saray ve ABD Savunma Bakanlığı, yıllar boyunca süren gergin ilişkileri geride bırakmak ve Pakistanlı yetkilileri geri kazanmak için çabalıyor.
ABD'li yetkililer, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Pakistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf arasında Pazar günü Cenevre'de yapılan ilk görüşmenin olumlu geçmesinin iyimserlik havası oluşturduğunu dile getiriyor.
Pazartesi günü Beyaz Saray'dan yapılan ve Afganistan'a değinilmeyen açıklamada "Taraflar, karşılıklı çıkarlar çerçevesinde ikili, bölgesel ve küresel meseleleri ele aldı. Her iki taraf da görüşmeye devam etme kararı aldı" ifadesine yer verildi.
ABD Savunma Bakanlığı da aynı çerçevede Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Pakistan Genelkurmay Başkanı General Kamer Cavit Bajwa arasında Pazartesi günü yapılan telefon görüşmesinden sonra olumlu yönde açıklama yaptı.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bakanın görüşmesi çok iyi geçti. Pakistan'ın Afganistan barış müzakerelerine verdiği destek nedeniyle duyduğu memnuniyeti yineledi ve ABD-Pakistan ikili ilişkilerini geliştirme arzusunu ifade etti" dedi.
Güvensizlik tarihçesi
Ancak ilk görüşmelerin ötesinde hem askeri hem de diplomatik cephelerde ilerleme kaydetmenin zor olduğu görülüyor. Bunun nedeni, 2011 yılı Mayıs ayında Washington'un, ABD özel harekat güçlerinin El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesi için Abbottabad'a düzenlediği baskından Pakistan'ı haberdar etmemesi nedeniyle oluşan güvensizlik iklimi.
İslamabad, o dönemde ABD'yi Pakistan topraklarında tek taraflı askeri eylemde bulunmaması konusunda uyarmıştı.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan Pazartesi günü yapılan açıklamada ABD'nin Pakistan'ı askerleri için bir üs ya da olası hava saldırıları için hazırlık platformu olarak kullanmasına izin verme fikri reddedildi. Açıklamada böylesi bir anlaşma olasılığının "temelsiz ve sorumsuzca" olduğu vurgulandı.
Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmut Kureyşi, VOA'e verdiği söyleşide, ABD ve koalisyon askerleri geri çekildikten sonra Afganistan'da mümkün olabildiğince istikrar sağlanmasını garanti altına almak için İslamabad'dan ne kadar yardım ve destek alınabileceği konusuna şüphe düşürdü.
VOA Urdu Yayın Bölümü'ne konuşan Kureyşi, "Afganistan'ın içişlerine karışmak gibi bir işimiz olamaz, ancak yardımımıza ihtiyaçları olması durumunda bu yardımı sağlamaya hazırız. Elimizden geldiğince olumlu olmaya çalışacağız" dedi.
"Afganistan egemen bir ülkedir, bağımsız bir ülkedir" diyen Kureyşi, "Elimizden ne gelirse yapacağız, ancak nihai olarak sorumluluğu Afganistan'ın omuzlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
ABD'li yetkililerse Pakistan'ın kendi çıkarı için bile olsa daha fazlasını yapabileceği konusunda umut beslemeye devam ediyor.
Adının açıklanmasını istemeyen bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, VOA'e yaptığı açıklamada, "Pakistan'ın Afganistan'da sağlanacak barıştan elde edeceği çok çıkarı var, bu her zaman böyle olmuştur" dedi.
ABD'nin Afganistan özel temsilcisi Zalmay Halilzad, geçtiğimiz hafta Kongre üyelerine yaptığı açıklamada, "Pakistan gibi Taleban üzerinde etkisi olanlar umarım doğru olanı yaparlar. Bunun için baskı uyguluyoruz" demişti.
Olası teşvikler
ABD'nin Pakistan'a ne kadar baskı uygulayabileceğine ilişkin soru işaretleri mevcut.
Seçeneklerden biri, 2018'de eski Başkan Donald Trump döneminde dondurulan 300 milyon dolarlık güvenlik yardımının yeniden devreye sokulması olabilir. Trump yönetimi, Pakistan'ın Taleban ve Hakkani ağıyla olan bağları nedeniyle "bazı teröristlerle savaşırken diğerlerine destek vererek çift yönlü politika izlediği" gerekçesiyle Pakistan'ı eleştirmişti.
ABD'li yetkililer böyle bir adımın gündemde olup-olmadığını bile söylemiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, VOA'e, "Değerlendirme altında olan ya da olmayan politikalarla ilgili yorumda ya da tahminde bulunmuyoruz" şeklinde konuştu. Pakistan'a yapılması öngörülen ancak Trump döneminde dondurulan 300 milyon dolarlık yardım gündemde olsa bile para, Pakistan'ın düşünce yapısını değiştirmek için yeterli olmayabilir.
Üst düzey bir Pakistanlı yetkili, VOA'e, "Bu karmaşık bir durum. Para istemiyoruz. Ama eğer bu yardımı alırsak elbette hayır demeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Afganistan'daki askerlerini geri çekme süreci tamamlandığındaysa ABD'nin askeri duruşuna ilişkin seçenekleri azalmış olabilir.
Rusya'nın Afganistan temsilcisi Zamir Kabulov, Tacikistan ve Özbekistan'ın ABD'ye topraklarında askeri üs kurmasına izin vermeyeceğini dile getirdi.
Rus haber ajansı Sputnik'e konuşan Kabulov, "Bunun imkansız olduğunu açıkça ifade ettiler. Tacik ve Özbek ortaklarımızla kurduğumuz iletişim, kendilerine herhangi bir talepte bulunulmadığına işaret ediyor" dedi.
ABD'li yetkililerse Eylül ayında Afganistan'dan asker çekme süresi tamamlandığında askerleri ve askeri varlıkları konuşlandıracak üs bulma konusundaki anlaşmaları yapmak için hala zaman olduğu konusunda ısrarlı.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Kirby, "Devam etmekte olan ve henüz tamamlanmayan diplomatik görüşmeler var. Güvenilir ve uygulanabilir ufuk ötesi terörle mücadele becerileri sağlamak için geniş bir yelpazeye yayılan seçenekleri ve fırsatları keşfediyoruz. Bunu yapmanın birçok yolu var. Denizaşırı üs kurmak, bu yollardan sadece biri" dedi.