İklim zirvesinin açılışını "Dünya, zamanımızın bu varoluşsal krizini aşmak zorunda" sözleriyle yapan Başkan Joe Biden, ABD'nin sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2005 yılındaki seviyenin yüzde 50 ila 52 altına indireceği taahhüdünde bulundu.
Bu yeni hedefin, iklim değişikliğiyle mücadelede yüksek miktarda karbon emisyonuna neden olan ülkelerin de daha iddialı hedefler belirlemesine öncülük etmesi umuluyor. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre belirlenen hedefe erişmek için karbon kirliliğinden arındırılmış elektrik enerjisi elde etmek, motorlu araçların yakıt tasarrufu seviyesini yükseltmek, sanayi tesislerinde ve fabrikalarda karbon yakalamak ve depolamak, metan kullanımını azaltmak gerekecek.
Başkan Joe Biden'ın evsahipliğinde düzenlenen sanal ortamdaki iki günlük iklim zirvesinin açılışında açıklanan yeni hedef, ABD'nin küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yeniden liderlik rolü üstlenme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
"İçinde bulunduğumuz bu on yıl, iklim krizinin en kötü sonuçlarını bertaraf etmek için almak zorunda olduğumuz kararların on yılıdır" diyen Başkan Biden, özellikle dünyanın en büyük ekonomilerine, çabalarını arttırma çağrısı yaptı.
Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iklim değişikliğinin sadece dünyayı en çok kirleten ülkeleri değil, tüm insanlığı olumsuz etkilediğini kaydederek Türkiye'nin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla yoğun çaba harcadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 18 yılda 5,1 milyar fidanı toprakla buluşturarak orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkardık" açıklamasında bulundu. Türkiye'nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunda yüzde 30'a kadar azalma sağlamasını beklediğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında da liderlik konumunda olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı, "Benzer ekonomik seviyedeki ülkelerle eşit şartlarda olmak kaydıyla küresel iklim eylemine katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Biden'ın ABD'nin yeni hedefine ilişkin açıklamasından övgüyle söz ederek bunun "iklim değişikliğine karşı verilen küresel savaşta değişim yaratacak ve çığır açacak etkiye sahip" bir adım olduğunu kaydetti.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping de ülkesinin önümüzdeki birkaç yıl içinde kömür tüketimini sıkı şekilde denetleyeceğini, 2026-2030 yılları arasındaki dönemde fosil yakıt tüketimini kademeli olarak azaltacağını belirtti.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yse yeni herhangi bir taahhütte bulunmadı. Ancak Modi, ABD'yle 2030'a kadar "temiz enerji hedefi oluşturmak, yatırımları seferber etmek, temiz teknoloji oluşturmak ve yeşil ortaklıkların önünü açmak" için ortaklık kurduklarını bildirdi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de yaptığı açıklamada, "Yeşil bir gezegene ihtiyacımız var. Ama dünya kırmızı alarmda. Bir boşluğun kenarındayız. Bir sonraki adımı doğru yönde atacağımızdan emin olmalıyız. Tüm liderler harekete geçmeli" dedi.
Yeni karbon emisyonu seviyesi açıklaması aynı zamanda Başkan Biden'ın ABD ekonomisini 2050 yılına kadar karbondan tamamen arındırma şeklindeki geniş kapsamlı planının önemli bir parçasını oluşturuyor. Biden, karbon emisyonunu azaltma hedefinin milyonlarca kişi için istihdam yaratacağını ve yüksek maaşlı işler oluşturacağını söylese de Cumhuriyetçi Partililer, bu adımın ekonomiye zarar vermesinden korkuyor.
Karbon emisyonundaki kesintinin enerji santralları, motorlu araçlar ve ekonomideki diğer sektörlerde yapılması bekleniyor. Ancak Beyaz Saray, bu sektörlere yönelik belirli hedefler oluşturmadı.
Bir yetkili, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu, genel ekonomi çapında belirlenen bir hedef. Bu hedefe ulaşmak için farklı yollar olacak" dedi.
Sektörlere özel hedeflerin bu yıl içinde belirlenmesi bekleniyor.
ABD'nin iklim değişikliğiyle mücadelede belirlediği hedeflere nasıl ulaşmayı planladığı, ABD'nin inandırıcılığı ve güvenilirliğini sağlamlaştırma açısından önem taşıyacak. Uluslararası arenada, ABD'nin temiz enerji ekonomisine olan bağlılığının bir başkandan diğerine değişiklik gösterebileceği yönünde kaygılar mevcut.
Başkan Biden'ın kısa süre önce açıkladığı 2 trilyon dolarlık altyapı planı, karbon emisyonu seviyesinde bu on yıl içinde yapılması gereken kesintileri gerçekleştirebilecek çok sayıda adımı içeriyor. Bunlar arasında 2035 yılına kadar enerji sektöründe net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmak için oluşturulması öngörülen temiz enerji standardı ve elektrik enerjisiyle işleyen motorlu araçların sayısının arttırılması bulunuyor.
Ancak bu adımların gerçekleşebilmesi için Kongre onayı gerekiyor.
Biden, başkanlık kampanyası sırasında ve başkanlığının ilk günlerinde ABD'nin iklim değişikliğiyle mücadelede küresel liderlik konumunu yeniden oluşturmaya odaklanmıştı.
Biden yönetimi, bu on yıl içinde karbon emisyonunu en az yüzde 50 oranında azaltarak diğer ülkeleri de iddialı hedefler koymaya teşvik etmesi amacıyla çevreci grupların, bazı şirket yöneticilerinin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin ve yabancı hükümetlerin ağır baskısı altında kaldı.
Biden, ABD'nin karbon emisyonunu azaltmadaki yeni hedefini, aralarında dünyada en çok karbon emisyonuna yol açan ülke olan Çin'in Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in de bulunduğu dünya liderinin katılımıyla gerçekleşecek iklim zirvesinin açılışında açıkladı.
Dünya liderleri, küresel ısınma seviyesini, sanayileşme öncesi seviyenin ortalama bir buçuk santigrad derece üzeriyle sınırlamayı hedefliyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin en ağır etkilerini önlemek için küresel ısınmanın bir buçuk dereceyi aşmaması gerektiğini savunuyor.
Biden yönetiminden bir yetkili; ABD'nin belirlediği yeni hedefle, Japonya ve Kanada'nın hedeflerini yükseltmesiyle ve Avrupa Birliği'yle İngiltere'nin daha önce belirlediği hedeflerle birlikte, dünya ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturan ülkelerin bir buçuk derece hedefine ulaşmak için karbon emisyonunda azaltma yapma taahhüdü verdiğini söyledi.
Yetkili, "Bu zirveyi Cuma günü tamamladığımızda ABD'nin geri döndüğü mesajını hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde iletmiş olacağız" şeklinde konuştu.