Erişilebilirlik

ABD Siber Güvenlik Dairesi’nden seçim güvencesi: “Yabancı bir düşmanın seçim sonuçlarını değiştirmesi mümkün değil”


 ABD’de seçim güvenliğine yönelik Rusya, İran ve Çin’den gelebilecek olası siber müdahale ve dezenformasyon etkisi endişe yaratıyor.
ABD’de seçim güvenliğine yönelik Rusya, İran ve Çin’den gelebilecek olası siber müdahale ve dezenformasyon etkisi endişe yaratıyor.

ABD’de başkanlık seçimlerine yaklaşık bir ay kala siber güvenlikten sorumlu ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Dairesi’nin Direktörü (CISA) Jen Easterly, seçim dezenformasyonu ve güvensizlik çalkantısına sürüklenen Amerikalılar’a, seçim sonuçlarından emin olabilecekleri konusunda güçlü bir güvence veriyor.

CISA Direktörü Easterly, eyalet ve yerel seçim yetkililerinin oy verme, oy sayımı ve diğer seçim altyapısını güvence altına alma konusunda çok ciddi ilerleme kaydettiklerini ve sistemin hiç olmadığı kadar sağlam olduğunu söyledi.

Easterly, sonuç olarak Rusya, İran ya da başka bir yabancı düşmanın sonuçları değiştirmesinin “mümkün olmadığını” belirtti.

Easterly, Associated Press'e (AP) verdiği röportajda, “Kötü niyetli aktörler, denemiş olsalar bile, seçimin sonucu üzerinde somut etki yaratacak ölçekte etkiye sahip olamazlar” dedi.

Easterly'nin seçim sürecine duyduğu güven, istihbarat yetkililerinin yabancı düşmanların seçmenleri etkileme, partizan bölünmeleri derinleştirme ve ABD seçimlerine olan inancı zayıflatma çabalarının arttığı konusunda uyarıda bulunduğu bir dönemde geldi.

Easterly'nin yorumları, eski Başkan Donald Trump'ın sandıktaki kaybını kabullenmeyi reddettiği 2020 seçimlerinden bu yana başta Cumhuriyetçiler olmak üzere milyonlarca Amerikalı’nın taşıdığı şüphelerle tezat oluşturuyor. O zamandan bu yana oylara hile karıştırıldığına dair asılsız iddialarını sürdüren Trump, Kasım ayında tekrar kaybetmesi halinde seçimlerin çalındığını iddia etmek için zemin hazırlıyor.

Easterly, AP röportajında yanlış bilgilendirme, başında olduğu dairenin sosyal medya şirketleriyle etkileşimdeki rolü ve seçim çalışanlarına yönelik devam eden tehditler dahil seçimle ilgili bir dizi endişeye değindi.

Birçok Amerikalı’nın seçimlere olan güveninin “sarsıldığını” kabul eden Easterly, seçim görevlilerinin acil durumlara, basit hatalara ve saldırılara karşı hazırlıklı, Amerikalılar’ın ise oylarını korumak için kararlı olduklarını vurguladı.

Seçim yetkilileri son yıllarda ülkenin oylama sistemleri etrafındaki siber güvenlik savunmalarını güçlendirmek için çalışıyor ve potansiyel güvenlik açıklarını belirlemek için erişim kontrollerinden düzenli testlere kadar çeşitli prosedürler uyguluyor.

Yetkililer ayrıca her seçimden önce oy kullanma makinelerini test ederek düzgün çalıştıklarından emin oluyor.

Easterly, oy kullanılan bölgelerin yüzde 97'sinden fazlasında oyların kağıt üzerinde kaydedilmesi gibi güvenlik ve şeffaflık katmanlarına işaret etti.

Ülkenin güneydoğu eyaletlerini vuran Helene Kasırgası’nın yarattığı aksaklıklara da değinen Easterly, “Bazı şeyler ters gidebilir. Başka bir fırtına olabilir. Bir fidye yazılımı saldırısı, bir hizmet reddi saldırısı olabilir” dedi ve ekledi: “Bu tür aksaklıklar etki yaratabilir, ancak oyların kullanılmasını ya da sayılmasını etkilemez.”

ABD'li yetkililer son aylarda, yabancı düşmanların Beyaz Saray yarışında seçmenleri etkileme çabalarını arttırdıkları konusunda cezai suçlamalar, yaptırımlar ve kamuoyuna yönelik tavsiyeler yoluyla uyarılarda bulundu.

Biden yönetimi geçtiğimiz ay Kremlin tarafından işletilen 20’den fazla sahte web sitesine el koydu ve iki Rus devlet medyası çalışanını sağcı nüfuz sahiplerini gizlice finanse etmekle suçladı.

Geçtiğimiz hafta da üç İranlı ajan, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın kampanyasına yönelik siber saldırıyla suçlandı.

İstihbarat kurumları ve teknoloji şirketleri, yanlış bilgi yaymak, bölünmeyi körüklemek ve potansiyel olarak Amerikalı seçmenleri etkilemek için sahte web siteleri ve sosyal medya profilleri kullanan hem Rus hem de İranlı aktörleri takip ediyor.

İran ve Rusya geçmiş ABD seçimlerini online dezenformasyon ve hackleme yoluyla etkilemeye çalışmıştı. Easterly, Çin'in de 2024 seçimlerini etkilemekle “çok ilgilendiğini” belirtti.

Easterly, yöneticisi olduğu dairenin, etki kampanyalarının ötesinde, seçim sistemlerini hedef alan herhangi bir faaliyet tespit etmediğini söyledi ve “Gerçek seçim altyapısına veya süreçlerine müdahale etmek üzere tasarlanmış belirli bir siber faaliyet görmedik” ifadesini kullandı.

Seçimlere ilişkin yanlış bilgilerin yaygınlığı ülkede büyük bir endişe kaynağı haline gelmiş durumda. Easterly, bunun bir sonucu olarak, her iki partinin seçim görevlilerine ve bazı durumlarda ailelerine yönelik, genellikle 2020 seçimleriyle ilgili yanlış iddialara dayanan fiziksel tehditlerde rahatsız edici bir artış olduğunun da altını çizdi. Easterly bunu demokrasi için “yıpratıcı” olarak nitelendirdi ve halkın toplu olarak mücadele etmesi gereken bir durum olduğu görüşünü savundu.

Easterly, “Bu seçim görevlileri, kim oldukları bilinmeyen bürokratlar değil. Onlar her gün toplum içinde gördüğümüz insanlar. Bu işi para, şan şöhret için yapmıyorlar. Demokrasi sürecine inandıkları için yapıyorlar” dedi.

Birçok eyalet sekreteri ve bazı büyük yerel seçim ofisleri yanlış bilgilendirmeyle mücadele etmek için özel çalışmalar başlattı.

Senato İstihbarat Komitesi'nin başında bulunan Demokrat Partili Virginia Senatörü Mark Warner, geçen hafta Easterly'ye bir mektup yazarak, teşkilatı yanlış iddialarla mücadele için sosyal medya platformlarıyla koordinasyon dahil olmak üzere seçimlere ilişkin yanlış bilgi ve dezenformasyona karşı daha fazla adım atmaya çağırdı.

AP’ye verdiği röportajda Easterly, “çok karmaşık, çok kafa karıştırıcı bir bilgi ortamı” olduğunu kabul etti ve temsil ettiği kurumun, doğru bilgiyi teşvik etmek için seçim yetkilileriyle birlikte çalıştığını söyledi. Bununla birlikte, kurumunun sosyal medya sitelerini izlemediğini veya içeriklerini denetlemeye çalışmadığını da açıkça belirten Easterly, “Bu, bizim görevimiz değil” dedi.

Trump'ın başkan yardımcısı adayı Senatör JD Vance'in Salı gecesi Demokrat rakibi Walz ile yaptığı tartışma programında federal hükümeti “sansür” yapmakla suçlamasının hemen ardından Easterly, CISA olarak bilinen kurumu güçlü bir şekilde savundu.

“CISA sansür yapmaz, hiçbir zaman da yapmamıştır” diyen Easterly, “CISA'ya yönelik iddialar gerçeklere dayalı yanlışlıklarla dolu” şeklinde konuştu.

CISA, diğer federal kurumlarla birlikte, Cumhuriyetçiler’in yönettiği eyaletler tarafından açılan ve federal hükümetin sosyal medya platformlarındaki çevrimiçi içerikte değişiklik yapmaya zorlamak için “amansız baskı” uyguladığını iddia eden bir davanın parçasıydı. Söz konusu davada ABD Anayasa Mahkemesi 3’e karşı 6 oyla, eyaletlerin yasal olarak dava açma hakkı olmadığı kararına vardı.

Easterly, seçimlerin nasıl yürütüldüğünü sorgulayan seçmenleri, yerel seçim ofisleriyle iletişime geçmeye ve hatta süreci ve halihazırda yürürlükte olan güvenceleri anlamaları için sandık görevlisi olarak hizmet vermeye gönüllü olmaya teşvik etti.

Yabancı düşmanların seçim gününden sonra oy sayım sürecinden yararlanarak sonuçlara olan güveni sarsmaya çalışacakları konusunda da uyarı yapan Easterly, başkanlık seçiminin galibinin belirlenmesinin birkaç gün sürebileceğini vurgulayarak seçmenleri sabırlı olmaya çağırdı.

Easterly, “En değerli olanı korumak ve muhafaza etmek için Amerikalılar olarak biraraya gelmemiz gerekiyor. Bu da demokrasimizin temelidir - adil, özgür, güvenli ve emniyetli seçimler” dedi.

Forum

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG