Türkiye’de gerek Bakanlar Kurulu üyeleri gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Musul’la ilgili sert mesajlar vermeyi sürdürüyor. Musul operasyonuna henüz katılmamış olsa da “sahada ve masada olacağız” söylemine devam eden Türk yetkililer, Başika Üssü’nden kolay kolay vazgeçilmeyeceği mesajını da veriyor.
Dün akşam TRT Haber’de yayınlanan programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin Başika’daki varlığının uluslararası meşruiyeti olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Başika’dan vazgeçmeyeceğini belirten Kurtulmuş, “Zamanında Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı ya da en azından davetiyle, Musul valisi Nuceyfi’nin davetiyle ve Kuzey Irak Yönetimi’nin davetiyle orada Ninova Nuhafızları adını sonradan alan Musul halkı eğitilip donatılarak orada DEAŞ’la mücadelenin parçası haline getirilmesi için Türkiye varlık oluşturmuştur. Bu tamamenmeşrudur. Başika ile ilgili tüm tedbirler alınmıştır, askerlerimizin güvenliği sağlanacaktır” dedi.
Kurtulmuş: Ortadoğu’daki bütün denklemlerde Türkiye olacaktır
Yalnız bölge ülkelerinin değil birçok Batılı ülkenin Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta etkin olmasından hoşnut olmadığını ifade eden Başbakan Yardımcısı, “büyük resmin, Türkiye’nin Ortadoğu’da oynanmak istenen Sykes-Picot oyununu bozmasını önlemek ve Türkiye’nin burada güçlü bir devlet olarak devam etmesinin önüne geçmek” olduğunu savundu.
Kurtulmuş, “Musul operasyonunda şu ana kadar Türkiye'nin tezleri dışında bir şey olmadı. Türkiye'nin Musul'da söz sahibi olmasından birileri rahatsız oluyor. Eninde sonunda bölgedeki bütün denklemlerde Türkiye olacaktır. Bunu ABD de biliyor, Rusya da biliyor. ABD kararsızlıklarını ortadan kaldırmalı yoksa büyük bedel öder. Uluslararası camia Musul'daki yapının korunması için çabalamalı” diye konuştu.
Kurtulmuş: İbadi’yi kimin konuşturduğunu biliyoruz
“Ortadoğu’da barış olmadan dünyada barış olmayacak” diyen Başbakan Yardımcısı, “Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasına izin verilmeyecek” diyen Irak Başbakanı Haydar İbadi’yi eleştirirken isim vermeden İran’ı hedef aldı.
Kurtulmuş, “Sayın İbadi konuştuğu zaman, kimin konuşturduğunu biliyoruz. 'Söyleyene değil, söyletene bak' diye bir laf var. Bu sözlerin ne anlam taşıdıklarını da biliyoruz. Ama İbadi'nin söyledikleri gerçeği yansıtmıyor. Gerçeği yansıtmadığı gibi böyle bir söylem bölgede barışa katkıda bulunmuyor, bölgedeki farklı grupların bir arada yaşaması gayretimize katkı sunmuyor. DEAŞ gelmiş tek bir kurşun atmadan teslim etmişsiniz. Karşınızdaki de bir terör grubu bir milis grubu. Bizim tezimiz açıktır. Irak, Iraklılarındır. Musul Musullularındır” dedi.
Kurtulmuş: Bölgede oynanan oyun sınırları değiştirme oyunudur
Numan Kurtulmuş bugün Antalya’da yaptığı konuşmada ‘Kürt koridoru’, ‘Şii milisler’, ‘Türkmen milisleri’, ‘Kürt milisler' gibi ifadelerin ayrımcılıkları körüklemek isteyen algı operasyonların parçası olduğunu ifade etti.
Başbakan Yardımcısı, “Bölgedeki oyun Kürtlük, Türklük veya Araplık oyunu değildir. Sünnilik ya da Şiilik oyunu değildir. Bölgede oynanan oyun yeniden sınırları değiştirmektir. Onun için lütfen rica, istirham ediyorum, şimdi Musul'da 'Şii milisler', bu tabiri kullanmayın, Haşdi Şabi, o örgüt adını kullanın. Kürt milisler bu adı kullanmayın, PYD, YPG, PKK örgüt adını kullanın. DEAŞ, Sünni milisler mi diyeceğiz, DEAŞ'ın adını kullanın. Bu anlamda mezhepler, meşrepler ve etnik yapılar üzerinden bu bölgenin asli unsurları milis seviyesine indirerek birbirinden uzaklaştırılıyor. Bu bölgede Türkler, Araplar, Kürtler, Şiiler, Sünniler bu coğrafyanın asli unsurlarıdır” dedi.
“Hava unsurlarımızın Musul operasyonuna katılması konusunda ABD’li generaller ile mutabakata varıldı “
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin Musul’da “sahada ve masada” olacağı görüşünü yineledi.
Erdoğan, “Bölgede etkin olan ülkeler Türkiye'nin bu hakkına saygı göstermek zorundadır, biz burada sınırdaş olacağız, biz söz söylemeyeceğiz? Ee, sınırı olmayanlar istediği gibi kesecek, biçecek elbiseyi yapacak. Yok öyle bir şey. Bu tavrımızın ne savaş çığırtkanlığıyla ne de başka herhangi bir art niyetle ilgisi yoktur. Biz kendi istiklalimizi korumak için mücadeleyi nerede yürütmemiz gerekirse orada olacağız. Nitekim hava unsurlarımızın Musul operasyonuna katılması konusunda ABD'li generallerle bir mutabakata varıldı” dedi.
“Putin ricacı oldu, Nusra’nın Halep’i terk etmesi için tavsiye verdik”
Türkiye’nin Halep konusunda hassasiyetinin sürdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Türkiye’nin Bab ve Münbiç’e inme hazırlıkları yaptığını hem de Nusra’nın Halep’i terk etmesi konusunda Putin’in kendisinden ricacı olduğunu söyledi.
“Suriye'de ise El Bab'a kadar inerek Mümbiç'i tüm terör örgütlerinden temizleme konusunda önemli mesafe kat ettik. Dün akşam Putin ile Halep'i konuştuk ve saat 22 itibariyle de orada hava bombardımanlarını durduracaklarını ifade ettiler. El Nusra'nın orayı terk etmesi konusunda kendilerinin ricası oldu. Arkadaşlarımıza gereklitavsiyeyi verdik; Halep'i, oradan çıkarma konusunda mutabakatı görüştük. Halep'i de kendimizden ayrı görmedik, göremeyiz. Suriye'deki çatışmalar bittiğinde Halep'i yeniden ayağa kaldıracağız.”
