Türk-Amerikan ilişkilerinde bir süredir devam eden anlaşmazlıkta yeni bir pürüz çıktı. IŞİD’i Rakka’dan çıkarmak için operasyon başlatan Kürt güçlerine katılan Amerikan özel hareket birimlerine bağlı askerler, YPG apoletleri kullandı. Türkiye buna üst düzeyde şiddetli tepki gösterdi. Washington’daki Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS) stüdyosundan Amerika’nın Sesi’nin yayınına konuk olan Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza’ya göre sorun çok ciddi. Peki sorun nereye gider?
“Çok ciddi bir sorun aslında. Bu sorundan önce bile Ortadoğu bölgesinin komutanı olan general Votel biliyorsunuz kuzey Suriye’ye gitmiş ve oradaki yerel güçler, hem Kürtler hem de Türklerle ititfak içinde olan Suriye Demokratik Güçler’in komutanlarıyla görüşmüştü. Ondan sonra da Ankara’ya gitmişti. Ondan sonra yapılan yorumlardan Türkiye’nin bu işbirliğinden ABD’yle YPG arasındaki işbirliğinden duyduğu rahatsızlmığı dile getirdiği anlaşılmıştı. Buna paralel olarak YPG güçlerinin ABD özel harekatçılarla birlikte Rakka’ya doğru ilerlemesi, sanırım Türkiye’nin sabrını taşırdı. Bu nereye gider diye soruyorsunuz. Aslında çok ciddi bir sorun. Tabii iki müttefik arasındaki ilişkiyi bu sorun koparmaz fakat önümüzdeki dönemde Suriye’de beklenen gelişmeler Türkiye’nin istemediği şekilde gelişirse sanırım çok daha gergin bir döneme girmiş olacağız.”
Amerika’yla Türkiye, terör ve terörist örgüt tanımı yüzünden daha önce de anlaşmazlığa düşmüştü. Pentagon Sözcüsü Peter Cook dün ABD özel harekat birimlerine bağlı askerlerin kendi güvenlikleri için böyle bir yola başvurduğunu söyledi. Türkiye, Amerika’nın bu konuda çifte standart izlediği eleştirisinde bulunuyor. Peki bu konuda iki ülke arasında nasıl görüş ayrılıkları var? CSIS Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza’ya göre, görüş ayrılıkları çok ciddi olsa da iki müttefik ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmez.
Amerika’da başkanlık seçim yılı. Demokrat Başkan Barack Obama iki dönem yani sekiz yıl başkanlık yaptıktan sonra, görevi gelecek yıl Ocak ayında yeni başkana devredecek. Cumhuriyetçilerdoe Donald Trump sayısal olarak adaaylığı garantilemiş durumda. Trump seçilirse Türkiye’yle ilişkiler ne yöne gider? Demokrat Parti’de ise diyelim ki Hillary Clinton başkan seçildi, Türk-Amerikan ilişkilerinde nasıl bir döneme girilir? Bülent Alirıza, bu konuda şu yorumda bulunuyor:
“Hillary Clinton seçilirse Türkiye açısından ve sanırım dünyadaki birçok ülke açısından çok daha iyi olur. İlerisinin daha iyi görülebileceği bir döneme girilmiş olur. Zira daha önce dışişleri bakanlığı yapmış, Türkiye’yle yakın ilişkileri olan bir adaydan bahsediyoruz. Diğer tarafta başkan olması durumunda bırakın Türkiye’yi, dünyadaki bütün ülkelerle ne olacağı belirsiz bir takım gerginlikler yaşanacağı hemen hemen kesin görünen bir aday olan Donald Trump var. Meksika’yla başladı, Rusya’yla ilişkiler de kötüye gidebilir. Kuzey Kore’yi bombalayacağını söylüyor. Tabii Trump başkanlığı özellikle Müslüman ülkeler için zor olacak. Zira islamofobik bir yaklaşım içinde olan ve bundan prim toplamış olan bir aday. Tabii önümüzdeki altı ay belirleyici olacak ama sanırım dünyadaki tüm ülkeler gibi Türkiye de Hillary Clinton’ın seçilmesi için gizlice bir temennide bulunuyor diyebilirim.”
