Erişilebilirlik

‘ABD İçin Tek Kaygı Enflasyon’


‘ABD İçin Tek Kaygı Enflasyon’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:08 0:00

Amerika Merkez Bankası FED, geçtiğimiz günlerde rekor düzeyde düşük seyreden faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldı. New York’taki Columbia Üniversitesi Ekonomi Profesörü Seyhan Erden’e göre faizlerin yıl sonuna kadar düşük tutulması mümkün.

Skype aracılığıyla konustuğumuz Profesör Seyhan Erden, ABD Merkez Bankası’nın kararını olumlu bulduğunu söyledi:

“Genel olarak iyi gidiyordu Amerikan ekonomisi Çin’deki devalüasyona kadar. Ondan sonra borsalar sarsıldı, bu yüzden Janet Yellen faizlerin bu toplantida da arttırılmamasına karar verdi. Yoksa aslında bir yıl önce veya altı ay önce bu noktaya baktığımızda faizleri yükseltmeyi düşünüyordu ABD Merkez Bankası. Ama zaten iyi gittiği için ekonomi ve zaten işsizlik de azaldığı için yeteri kadar bir soru vardı kafalarında o da enflasyon. Enflasyon çok düşük hatta deflasyon olma tehlikesi var şu anda. Yüzde 0.2 kadar. FED bu oranın aşağı yukarı yüzde 2’ye çıkmasını istiyor, bunu bekliyor ekonominin daha da iyi olabilmesi için. Bu yüzden şimdilik faiz oranlarını yükseltmediler. Yükseltmemelerinin etkisi ekonomide fazla bir değişiklik yaratmayacak. Yine mortgage oranları da düşük olarak kalacak. Aynı şekilde devam etsin, bir tek enflasyon yükselsin ondan sonra yükselteceğiz diye karar verdiler.”

Peki mortgage faiz oranları değişmeyeceğine göre, bu karar, kısa vadede emlak piyasasını canlandırabilir mi? Columbia Üniversitesi Ekonomi Profesörü Seyhan Erden bu konuda umutlu:

“Tabii ki canlandırır. Kısa vadede faizilerin değişmemesine bağlı olarak mortgage faiz oranları da artmayacağına göre emlak piyasası canlanabilir. Faizler artarsa bu canlanma olmayacağı için de faizlerin yükselmesini istemediler. Bu doğru bir karardı.”

Peki işsizliğin azalmasına biraz daha ayrıntılı bakarsak, iş arayanların sayısı mı azaldı, yani iş aramaktan vaz mı geçtiler, yoksa gerçekten iş bulanların sayısında mı artış oldu? Seyhan Erden bu soruyu şöyle yanıtladı:

“İkisi de var tabii. Aslında şimdi artık iş arayanlarda daha fazla ümit var. Eğer bıraktılarsa da artık yeniden iş bakmaya başladılar. Aşağı yukarı üç aydır rakamlar bunu gösteriyor.”

Federal Rezerv Dairesi’nin kararları sadece Amerika’da değil bütün dünyada ve Türkiye’de de çok yakından izleniyor. Uzun dönemde bakarsak, küresel piyasalar açısından bu karar ne gibi etkiler yapabilir? Profesör Erden’e göre, FED’in kararı küresel ekonomi için de olumlu:

“Amerikan ekonomisinin tabii ki bütün dünyaya çok etkisi var. Amerikan ekonomisini tamamen ayıramayız dünyadan ama Amerikan ekonomisi iyi gittiği için, FED bu kararı aldı. Dünyaya etkisi açısından yine pozitif olacağını düşünüyorum çünkü özellikle Avrupa’nın ekonomik durumu veya Türkiye’nin özellikle ekonomik durumu bu kadar iyi değil. Onun için eğer Amerika’da faiz oranları yükselseydi, daha çok bir capital akını olacaktı Amerika’ya, o da kapitalin o ülkelerden Amerika’ya doğru akması demektir. Bu da daha fazla zarar verirdi o ekonomilere. Yükseltmemiş olmasının faiz oranlarını, zararı olmayacağını düşünüyorum diğer ekonomilere. Dolayısıyla o açıdan da faydası olacaktır diyebiliriz.”

Çin ekonomisindeki dalgalanmalar devam ederse ne olur? Amerikan ekonomisi ne kadar etkilenir? Faiz oranları daha ne kadar aynı düzeyde tutulabilir? Columbia Üniversitesi ekonomi profesörü Seyhan Erden’e göre, faiz oranlarının yıl sonuna kadar aynı kalması mümkün:

“Tahmin ediyorum Aralık’a kadar. Aralık’ta yükseltebilirler çünkü dediğim gibi altı ay önce bu noktada olsaydık, bu noktada yükselteceklerdi ama Çin ekonomisinin başına gelenler yüzünden diyeyim, ya da onların yaptığı devalüasyon yüzünden çalkalanan borsa yüzünden yükseltmediklerini düşünüyorum. Eğer tekrar bir devalüasyon olursa, ki öyle bir haber duydum, Çin tekrar bir devalüasyon düşünüyorsa, Aralık’ta da yapılamayabilir faiz oranını yükseltmek ama eğer böyle devam ederse, Aralık’ta yükselteceklerini düşünüyorum.”

Peki, borsalarda nasıl gelişmeler beklemeliyiz? Seyhan Erden borsaların çok hareketli olduğuna dikkati çekerek şu yorumda bulunuyor:

“Borsalar çok hareketli yani çok volatil. Tabii aslında bu volatilitiden çok sayıda insan da çok para kazanıyor. Maalesef emekliler veya bu işten anlamayan, finastan anlamayan ve oturup sürekli borsada satın alıp satma işlemini yapmayanlar para kaybediyorlar. Onun için borsaların volatil olması, bir tek beklentileri bozar ama çok da zararlı birşey değil arada bir volatil olmasının da bazı kesimlere faydası var.”

Gelir düzeyi açısından bakarsak emeklilerin durumuna veya geliri az olanların durumuna, faiz oranlarının aynı kalması veya düşük tutulması ne gibi yararlar sağlayabilir? Seyhan Erden’e göre, bu borç alıp almayacaklarına bağlı. Borç alacak olanlar, düşük faizlerden yararlanabilir.

“Bu şuna bağlı. Bu dediğimiz insan grubu, emeklilikte veya emekliliğe çok yakın olanlar, eğer borç alma düşüncesindeyse faiz oranlarının düşüklüğünün faydası var. Yani borç alıp da bir iş başlatma düşüncesindeyseler, faydası var ama borç almayacaklarsa tabii o zaman hiçbir faydası yok onlara hatta zararı var.”

XS
SM
MD
LG