Amerika, California eyaletinde son birkaç günde düzenlenen toplu silahlı saldırıların şokunu atlatmaya çalışırken silahlı saldırılar hakkında yayınlanan yeni bir rapor, şiddet sinyalleri görülmesi halinde toplumlardan duruma erken müdahale etmeleri çağrısı yaptı.
Rapor, şirket ve işyerlerine, şiddeti önleme planları yapmaları tavsiyesinde bulunuyor ve aile içi şiddet, kadın düşmanlığı ve toplu saldırılar arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor.
ABD Gizli Servisi bünyesindeki Ulusal Tehdit Değerlendirme Merkezi tarafından bugün açıklanan 70 sayfalık rapor, 2016 yılı Ocak ayı ile 2020 Aralık ayı arasındaki 5 yıllık süre içinde iş yerleri, okullar ve kiliseler gibi kamuya açık ya da yarı açık düzenlenen 173 toplu silahlı saldırıyı inceledi. Bu saldırılarda toplam 513 kişi hayatını kaybetti, bin 234 kişi de yaralandı.
Rapor, Amerika'nın 2023 yılına 6 toplu silahlı saldırıda 39 kişinin hayatını kaybetmesiyle girdiği döneme denk geldi. Bu saldırılardan biri, California'daki Monterey Park'ta Çin Ay Yılı kutlamaları sırasında bir dans stüdyosuna düzenlenen ve 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı.,
Ulusal Tehdit Değerlendirme Merkezi Başkanı Lina Alathari, raporun yayınlanmasından önce düzenlediği basın toplantısında, "Saldırılar çok sıklaştı" dedi. Alathari, bu hafta California'da düzenlenen saldırıları özel olarak değerlendirme altına almamış olsalar bile toplu silahlı saldırılar incelendiğinde benzer temaların "art arda" göze çarptığını kaydetti.
Rapor, Ulusal Tehdit Değerlendirme Merkezi'nin Amerika'daki toplu silahlı saldırı sorununa yakından baktığı çalışmaların sonuncusu. Daha önceki raporlar, 2017, 2018 ve 2019 yıllarını mercek altına alırken son rapor, birkaç yıllık verileri değerlendiriyor ve ”saldırıları düzenleyenlerin düşünce yapısı ve davranışlarının derinlemesine analizini” içeriyor.
“Saldırganların yüzde 96’sı erkek”
Ulusal Tehdit Değerlendirme Merkezi, toplu silahlı saldırıları, saldırgan hariç üç ya da daha fazla kişinin zarar gördüğü saldırılar olarak tanımlıyor. Rapora göre saldırıların neredeyse tamamı, tek bir kişi tarafından düzenlendi. Saldırganların yüzde 96'sının erkek olduğu, bu saldırganların yaşlarının 14 iea 87 arasında değiştiği belirtiliyor.
Rapora göre saldırganların yaklaşık üçte ikisi, "o kadar kaygı uyandırıcı davranış ve iletişim biçimleri sergiliyordu ki, bunlara acilen yanıt verilmesi gerekiyordu." Rapor, bu kaygıların çoğunlukla polis, işveren, okul idarecisi ya da ebeveynlerle paylaşıldığını, ancak vakaların beşte birinde, kaygı verici davranışların "buna yanıt verecek pozisyonda bulunan kişilere iletilmediğini" vurguluyor. Bu nedenle görgü tanıklarının kaygı uyandırıcı davranışları ilgililere iletmesini hızlandırmak ve teşvik etmek gerektiğinin altı çiziliyor.
Rapor ayrıca aile içi şiddet ve kadın düşmanlığına daha çok dikkat edilmesi gerektiği çağrısı yapıyor ve incelenen saldırganların neredeyse yarısının geçmişinde aile içi şiddet, kadınlara yönelik nefret içeren davranış ya da her ikisinin de bulunduğunu kaydediyor.
Aile içi şiddet ve kadın düşmanlığı hakkında "Kadın karşıtı görüşlere sahip olan herkes şiddete meyilli olmasa da kadınları düşman olarak gösteren ya da kadınlara şiddet çağrısı yapan görüşler, kaygı nedeni olarak değerlendiriliyor" denildi.
“Saldırıların yarısı bir iş yerinde düzenlendi”
Rapor kapsamında değerlendirilen saldırıların yarısının bir iş yerinde düzenlendiği, saldırganların saldırı düzenledikleri iş yerleriyle daha önceden çalışan, eski çalışan ya da müşteri olarak bir bağı olduğu kaydedildi. İş yerlerindeki anlaşmazlıklar ya da komşularla kavgaların toplu silahlı saldırılarda oynadığı role de dikkat çekiliyor. Rapora göre düzenlenen saldırıların yarısı, "tamamen ya da kısmen bir şikayet ya da yakınmadan kaynaklanıyor."
"İş yerleri, davranışsal tehdit değerlendirme programlarını şiddeti önleme planlarının bir parçası haline getirmeli; iş yerleri, mevcut eleman, eski eleman ya da müşterilerden kaynaklanan ve şiddet kaygısı uyandıran durumlara yanıt vermek amacıyla bulundukları bölgelerdeki polis teşkilatlarıyla işbirliği içinde olmak için yakın ilişki kurmalı" ifadeleri de raporda tavsiyeler kapsamında yer aldı.