ODTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde öğrenciyken başladığı müzik kariyerini ABD'ye taşıyan besteci ve yapımcı Ayhan Şahin, ABD'de kurduğu Young Pals şirketiyle yapımcılıktaki 10. yılını kutluyor.
Bu 10 yılda yaptığı 20'den fazla albümde birçok sanatçıyla çalışan Şahin, albümlerdeki parçaların çoğunun bestesini de kendisi yapıyor.
Şahin, ODTÜ'deki öğrencilik yıllarında müzik kariyerine başlamasını şöyle anlattı:
''ODTÜ inşaatta öğrenciyken, ODTÜ’de Dekan Ayşe Ergin hanım bize yardımcı olmuştu ilk müzikalimizi ODTÜ Mimarlık Anfisi’nde sahneye koymak için. Biz ODTÜ’de öğrencilerden topladığımız bir ekip ile 1989 senesinde, ilk müzikalimiz 'Genç Dostlar', İngilizce’ye çevirdiğimiz zaman 'Young Pals' olarak, onu sergilemiştik. O bayağı tutulmuştu üniversite çevresinde falan. O zaman bir tane daha müzikal yazalım istedim ben. 1453 İstanbul Fethi’ni anlatan başka bir müzikal daha yazdım sene içinde. Tekrar arkadaşlarla bir arada sahneye koyduk. Bunlar hep üniversite içerisinde olan şeylerdi. O da yine çok ilgi duydu. Daha sonra mezun olduktan sonra ben yazmaya devam ettim. Biraz daha profesyonel hale getirdik. Sonuçta sekiz, on sene içinde biz dört müzikal sahneye sergilemiş olduk İstanbul, Ankara’da. Birtakım konserler verdik bu Danimarka, Amsterdam, İzlanda’da. İsveç Büyükelçiliği’yle birtakım çalışmalarımız oldu. Benim yazdığım müzikallerden biri İsveç’in ünlü grubu Abba’yı anlatan bir müzikaldi.''
Ahmet Ertegün'ün tavsiyesi üzerine başlayan New York macerası
Müzik kariyerini daha ilerilere taşımak amacıyla çalışmalar yürüten Şahin, bir tanıdığı vasıtasıyla ulaştığı ünlü yapımcı Ahmet Ertegün'ün tavsiyesi üzerine müzik kariyerini New York'ta sürdürmeye karar vermiş.
Mühendislik eğitimiyle müziğe devam etmenin zor olacağını düşünen Şahin, New York'ta bu konuda eğitim almak için yüksek lisansa başvurmuş.
New York Üniversitesi'nin sanat okuluna (TISCH) kabul edildiğini kaydeden Şahin, ''New York Üniversitesi’nin TISCH diye ayrı bir okulu var sanat üzerine. Oradaki bir programa denk geldi benim geçişim. Oraya başvurmuştum ve kabul edildim 2000 senesinde. Ve 2000 senesinde New York’a taşındım. Türkiye’de her şeyi bıraktık artık. İş, güç, aile, elimde öyle iki tane bavulla geldim buraya.
İki sene içinde ben New York Üniversitesi’nde öğrenciyken birçok network oluşturdum kendime, daha sonra kullanabileceğim. Ve mezun olduktan sonra direkt öyle kör bir insan gibi hadi bu işe atılayım diye kendi stüdyomu kurmaya başladım. Kendi ekipmanlarımı aldım.” diye konuştu.
''Mühendislik geçmişim var, yapımcı olabilirim dedim''
Eğitiminin ve esas alanının şarkı yazmak olduğunu vurgulayan Şahin, yapımcılığaysa biraz da mecburiyetten başladığını belirterek yapımcılık macerasına giriş hikayesini şöyle anlattı:
''Şimdi ben bu işe besteci olarak başladım. Abba grubu benim ikonumdur. Şarkı yazarı olarak başladım. Eğitimim de bu yönde ilerledi New York Üniversitesi’nde. Ama piyasaya geldiğiniz zaman, bir şarkı yazdım okey, ne olacak şimdi. Bunun bir yapımcılığının olması lazım; 1000 dolar. Yeni bir şarkı daha yazdım; 1000 dolar daha. Bu işin böyle sürmeyeceğini anladığım anda ben de bu işi yapabilirim, mühendislik geçmişim var dedim. Yapımcılığa kendi ilgim, merakım ve ihtiyacım olduğu için başladım.
Birtakım müzik dergilerine, gazetelerine o dönemlerde ilan verdim. İşte 'stüdyom var, burada müzik kayıtları alabilirim' diye. Ve insanlar gelmeye başladı, filmlerde olduğu gibi. Yavaş yavaş arıyorlar, benim üç şarkım var, nasıl yapabiliriz. Ben de daha yeni öğrendiğim için tabii, ilk birtakım çalışmalarda hatalar yapıyorum ay pardon falan filan. Ondan sonra onları tabi toparlıyorsunuz, zaman içinde öğreniyorsunuz. Sonuçta bir iki senede benim çalıştığım sanatçı sayısı daha da arttı. Tabii daha çok çalışmakla daha büyük olanaklar geliyor. Bu dönemde ben Bernadette (O’Reilly) ile tanıştım. O dönemde kendi plak şirketi vardı Breaking Records diye. Manhattan’da 23’üncü sokakta bir stüdyosu vardı. Kayıt stüdyosu vardı. Bizim çalışmalarımız sırasında bana şey dedi. ‘Sen artık gel buraya, kayıt stüdyonu buraya taşı’ dedi. ‘Evden falan yapma’ dedi. ‘Burada daha profesyonel, daha güzel bir şey var’ dedi. Ben evdeki bütün cihazları taşıdım oraya. O dönemden itibaren de beraber çalışmaya başladık. Bernadette o dönmede Chaka Khan ile yaptığı bir standart albümü vardı “Diamonds are Forever” diye, onun çalışmalarını tamamlıyorlardı, Londra’da Abbey Road Stüdyolarında. O dönemde onlara bir göz attım. Sandra Bernhard ile bir çalışmaları vardı, beni de aldı içine. O dönemlerde Sezen Aksu ile profesyonel ilişkiler içine girmiştik. Sezen Aksu bizimle bir albüm yapmak istedi, Kanadalı bir şarkıcı için. Bernadette’i ben devreye soktum. Beraber yaptık o albümün prodüksiyonunu falan. Yani o şekilde artarak bu günlere geldik.''
''Tanınmış şarkıcıların yanında yenilere de yer veriyoruz''
Ayhan Şahin, Young Pals şirketinin 10. yılını kutladıklarını belirterek, bu sürede tanınmış sanatçıların albümlerini yapmanın yanı sıra yeni çıkan yeteneklere de destek olduklarını söylüyor.
Şahin, bu dönem içinde 20'nin üzerinde albüm yaptığını belirterek, ''Bunlar arasında Meksikalı şarkıcılardan Bianca Marroquin, Broadway’in büyük şarkıcılarından David Keeley var. Williage People’ın üyelerinden Randy Jones ile çalışmaya halen devam ediyoruz zaten. Anita Ward vardır 1980’lerde 'Ring my Bell' adlı şarkısı bir numaraya kadar yükselmiş, onunla çalışıyoruz. Ve bir dolu yeni piyasaya yeni çıkan, yeni yeni adım atan genç şarkıcıların albümlerini yaptım." dedi.
Ayhan Şahin’in uzun süredir Young Pals’ta ortak proje yürüttüğü yapımcı Bernadette O’Reilly de Şahin’i şu sözlerlerle anlattı:
''Ayhan Şahin’in melodilerini duydum ve çok beğendim. Onun melodileri benim ulaşmak istediğim yerdeydi. Bee Gees ve ABBA’ya benziyordu. Ben de aynı zamanda şarkı sözü yazıyorum. Onun melodilerine söz yazmak çok kolay. Kendisi benim en iyi arkadaşlarımdan biri. Nazik, cömert ve zeki bir insan. Ondan çok şey öğreniyorum. Bana tavsiyelerde bulunuyor. Bazen benim terapistim gibidir kendisi.''
Ayhan Şahin besteci ve yapımcı kimliğinin yanı sıra bazı şarkılarını da kendisi seslendiriyor. Son parçası ''Where do you want to be tomorrow'' bunlardan birisi.
Celine Dion, Şahin için telefon mesajı kaydetmiş
Ayhan Şahin, ABD'de Celine Dion ile tanışma hikayesini de paylaştı.
Bir gazeteci arkadaşıyla konseri öncesi Celine Dion'u ziyaret ettiklerini anlatan Şahin, sohbet sırasında Dion'un kendisine telefon mesajı kaydettiğini söyledi.
Şahin, rica üzerine Celin Dion'un bunu ilk kez yaptığını belirterek, ''Hi this is Celine, you reached Ayhan please leave your massege'' (Merhaba ben Celine. Ayhan'ın telefonuna ulşatınız. Lütfen mesajınızı bırakın) şeklinde kayıt yaptığını belirtti.
Celine Dion'un eşinin kaydı beğenmemesi üzerine ünlü şarkıcının 15 dakika mesaj için uğraştığını anlatan Şahin, ''Bu şekilde 10-15 dakika geçmiş haberimiz bile yok. Sahne ekibi orada bekliyor. 'Sahneye çıkmanız gerekiyor, herkes bekliyor sizi' falan dediler. 15 dakika gecikmeli olarak çıktı sahneye. Biz de tiyatronun ön tarafına geldik yerlerimize oturduk. Celion Dion çıktı sahneye ve 'Kusura bakmayın New York’tan beni ziyarete gelen önemli arkadaşlarım vardı, dalmışız' dedi.'' diye konuştu.