New York’un Long Island bölgesinde çalıştığı benzincide sorun yaratan bir müşterisinin aracını durdurmaya çalışırken otomobilin altında kalıp, ezilerek öldürülen Türk Cemal Dağdeviren cinayetiyle ilgili soruşturma devam ediyor.
New York’taki Türk toplumu ve bölgede yaşayan Amerikalılar’ın tepkisini çeken cinayet, Amerikan basınında da geniş yankı uyandırdı.
Amerikan medyası, Cemal Dağdeviren’i suçlulara karşı koyan bir “kahraman” olarak adlandırdı.
Arabasıyla kaçmaya çalışan bir kişiyi engellemek için canı pahasına önüne geçip durdurmaya çalışan Dağdeviren’in görüntüleri, bir çok televizyon kanalında birinci haber olarak yer aldı. Gazeteler, Cemal Dağdeviren cinayetini manşetlerine taşıdı. Sosyal medyada görüntüler on binlerce kez paylaşıldı.
Çok sayıda Amerikalı’nın da aralarında bulunduğu bölge sakinleri, Cemal Dağdeviren’in yaşamını yitirdiği yere çiçekler bıraktı, mumlar yaktı.
Dağdeviren’den övgü ve sevgi dolu sözlerle bahseden notlar ve mektuplar Türk göçmenin talihsiz cinayete kurban gittiği benzin istasyonunun girişindeki sokakta yakılan mum ve çiçeklerin arasına iliştirildi.
Cenazesi İstanbul’a gönderildi
Dağdeviren için dün Long Island bölgesindeki Selimiye Camii’nde dini bir tören düzenlendi.
Dağdeviren’in cenazesi dini törenin ardından JFK havalimanından bir kargo uçağıyla defin edilmek için İstanbul’a gönderildi.
VOA Türkçe ekibi acılı evde
VOA Türkçe ekibi, Dağdeviren ailesinin Türkiye’ye hareketinden önce, acılı Türk göçmen ailenin Long Island’daki evine konuk oldu. Acılı aile fertlerinin yakınları ve komşuları ile konuştu. Cinayetle ilgili gelinen son aşamayı soruşturdu.
Dağdeviren ailesinin akrabalarının, dostlarının, komşularının Amerikan ve Türk medyasında çıkan, “22 dolar için öldürüldü” başlıklarına ciddi itirazları vardı.
“Yardımı istendi sorumluluk sahibi olduğu için müdahale etti”
Oğlu Ali Dağdeviren, “Babam asla 22 doların peşinde değildi. O araçtaki kişiden şüphelendiği için aracı durdurmaya çalıştı. Benim babam 22 dolar için öldürülmedi” diye konuştu.
Ali Dağdeviren’e göre, benzin istasyonundaki bir çalışan, satın aldığı benzinin parasını ödemeyen kişide sadece benzin parasını ödememenin dışında, tuhaf başka bir şeyler olduğunu fark etmişti.
O sırada benzinliğin ofisinde oturan Cemal Dağdeviren’i de uyarıp dışarı gelmesini, yardım etmesini istemişti. Ali Dağdeviren’e göre babası da her zaman olduğu gibi “sorumluluk” almıştı.
Dışarı çıkan Cemal Dağdeviren, aracın hem önünde hem de arkasında plakasının olmadığını fark etmiş ve kuşkuları daha da artmıştı. Arabasına binmeye çalışan kişiyle bir süre konuştu. Birden aracın içine binip kapıları kilitleyen kişiyi uyardı.
Sözlü uyarılarını dinletemediği kişinin aracının hareketini engellemek için kendini aracın önüne attı. Sabıkası oldukça kabarık bir kişinin kullandığı arabasının altında metrelerce sürüklenerek can verdi.
Polis: “Görüntülerin bir kısmını paylaştık”
Olayın meydana geldiği bölgeden sorumlu Suffolk polisi, katilin benzin parasını vermemek için kaçtığı iddia etti. Cinayetle ilgili soruşturmanın kapsamlı olarak yürütüldüğünü açıkladı, katilin robot resimlerini yayınladı. Benzin istasyonunun video kayıtlarının bir kısmını da medyayla paylaşan polis, “Olayın başlangıcını elde ettiğimiz kamera kayıtlarından veriyoruz. Aileyi ve kamuyu üzmemek için cinayetin nasıl işlendiğini gösteren kayıtları bir yerde keserek paylaşıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Cemal Bey benzin parası olamayanların parasını bile cebinden verirdi”
Dağdeviren ailesinin 19 yıldır komşusu olan Sema hanım ise, “O benzin parası olmayan bir çok kişinin benzin parasını bile cebinden veren koca yürekli bir adamdı. Asla 22 doların peşinde olan bir adam değildi. Çalışanları da sürekli uyarıp, ‘aman hayatınızı tehlikeye atacak işlere girmeyin. Benzin parasını ödeyemeyecek durumdaki riskli insanlarvarsa bırakın gitsin. Siz asla zarar görmeyin’ diye telkinde bulunurdu” diye konuştu.
Hiç kimsenin ağlamadığı ‘kahramanlıkla gururlandığı’ bir cenaze evi
VOA Türkçe ekibinin de arasında bulunduğu, bir kaç saat sonra Cemal Dağdeviren’in defnetmek için Türkiye’ye gidecek aile evi oldukça kalabalıktı.
New York’ta sıradan bir evdi ancak Türkiye’deki herhangi bir cenaze evinden farksızdı. Ayakkabılar kapıda çıkartılmış, cenaze evi ise tıka basa dolmuştu. Yemekler dağılıyor, çaylar servis ediliyordu. Hüzünlü bir telaş hakimdi evde.
Cenaze evinde bir çok Amerikalı da vardı ama tek bir gözyaşıdöken yoktu. Cenaze evinde Cemal Dağdeviren’in “kahramanca” ölümü, göz yaşlarını engellemişti.
Dağdeviren’in eşi Ülkiye hanım çok acılı olduğunu belirterek mikrofonlarımıza konuşmak istemedi ancak VOA Türkçe ekibiyle evinin her tarafında yer alan, hatta cep telefonda bulunan o mutlu aile fotoğraflarını bile paylaştı.
1996 yılında lotoda ‘Green Card’ çıkınca Amerika’ya yerleşti
Cemal Dağdeviren Bursa’da doğmuş Erzincan kökenli bir ailenin çocuğuydu. Hayalleri vardı. En büyük hayali de “ yeni dünyaydı”
Yıllar sonra İstanbul’a yerleşmiş, 1996 yılında başvurduğu lotodan Green Card çıkınca da hayallerini kurduğu, “ yeni dünyanın”, Amerika’nın yolunu tutmuştu.
Cemal Dağdeviren, Amerika’ya önce tek başına geldi. Ailesi için yasal prosedürleri başlattı ve daha sonra da eşi ve iki çocuğunu Amerika’ya getirdi.
Dağdeviren, Türkler’in yoğunluklu olarak yaşadığı ve bir çok benzin istasyonunun sahibinin Türk olduğu Long Island bölgesine yerleşti ve yeni dünyada hayallerini gerçekleştirmek için bir benzin istasyonunda günde 13 – 14 saat çalışmaya başladı.
Dağdeviren, benzin pompalıyor, otomobil tamirciliği yapıyordu. Bir süre sonra da çalışkanlığının karşılığını bularak işletmenin müdürlüğüne getirilmişti. Çevresinde, “yardımsever, iyi ve çok çalışkan” biri olarak tanınmıştı.
“Adını bile bilmediğin birinin ölümüne çok üzülmek”
Kendisini tanımayan bir çok Amerikalı’nın televizyon kanallarında, “Adını hiç bilmediğim, hiç tanımadığım, sadece arabamın tamiri için konuştuğum, benzin aldığım bir yerdeki bir kişi için bu kadar üzüleceğimi hiç düşünemezdim” dediği Dağdeviren, sadece içinde yaşadığı Türk toplumu dışında, bölgede yaşayan birçok Amerikalı’nın da sevgi ve saygısını kazanmış bir Türk göçmendi.
Cemal Dağdeviren, çocuklarına yardıma ihtiyacı olana yardım etmesi gerektiğini daha çok küçük yaşlardayken hep anlatmış, çocuklarını kendisi gibi yetiştirmişti.
Küçük oğlu Ceyhun, babasının bu telkinlerini dinlemiş ve kendisini insanlara yardım etmeye adamıştı.
Ceyhun Dağdeviren, daha çok genç yaşlarda bölgedeki gönüllü itfaiyecilere katılarak hayat kurtarmaya çalışıyordu. Kendisini hayat kurtarmaya adayan Ceyhun, 5-6 yıl önce gönüllü olarak yaptığı bu gönüllülüğü kendisine meslek edinip, iki yıl önce New York İtfaiye Akademisi’ne katıldı.
Ceyhun Dağdeviren’e göre babası, herkesin çok sevdiği ve kendisine örnek olan biriydi. İzinden gitmiş olduğu babasının talihsiz bir cinayete kurban gitmesi sonrasında babasınınne kadar çok sevildiğini bir kez daha anlamıştı.
“Katil hapiste yatmış ve çok sayıda sabıka kaydı var”
Ali Dağdeviren, babasının katilinin kimliğinin saptandığını ve polisin katilin yüklü bir sabıka kaydına sahip oluğunu belirterek, ”Kimliğini, yerini yurdunu tespit ettiler. Soruşturma gizli bir şekilde devam ediyor“ dedi.
Ali Dağdeviren, olayın duyulmasının ardından TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun da kendilerini arayarak başsağlığı dileklerini ilettiğini kaydetti. New York Başkonsolosluğu yetkilerinin de aileye gerekli desteği verdiğini kaydetti.