Amerika’da Kongre üyeleri, ülkedeki şiddet eğilimli, kayıtsız göçmenlerin takibe alınması için halkı göçmenlik dairesiyle işbirliği yapmaya zorlayacak bir sistem kurmaya çalışıyor. Kongre, “sığınak kentler” adı verilen bölgelerdeki polis teşkilatlarının, yasadışı göçmenler gözaltına alındığında veya serbest bırakıldığında, hükümet yetkililerine uyarı mesajı gönderilmesini gerektirecek bir yasa tasarısı hazırlıyor.
Jim Steinle, “Kurşun sesiyle Kate yere yığıldı ve bana ‘Yardım et baba’ dedi” diyor.
Bu ay San Francisco’da yaşanan Katherine Steinle cinayeti, ulusal medyanın da dikkatini çekti. Katil zanlısının, kısa süre önce polis tarafından serbest bırakılan Meksika uyruklu kayıtsız bir göçmen olduğu açıklandı.
Geçtiğimiz günlerde Senato’da düzenlenen bir panelde, çocukları kayıtsız göçmenler tarafından öldürülen anna babalar konuştu.
Jim Randle, “Bu yasa tasarısının tartışılmasını, kabul edilmesini ve sokaklarımızın kayıtsız göçmenlerden tamamen temizlenmesini istiyoruz” şeklinde konuşuyor.
Komite başkanı, göçmenlik dairesiyle işbirliği yapmayı reddeden yerel yönetimlere fon akışının engellenmesini öngören yasayı savundu.
Senatör Chuck Grassley, “Burada insan hayatı söz konusu. Bu şekilde devam edemeyiz. Amerika hukukun üstünlüğü üzerine kurulmuş bir ülke” diyor.
Yasayı hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar destekliyor.
Senatör Dianne Feinstein, “Kate’i öldürmekle suçlanan zanlı serbest bırakıldığında, polisin göçmenlik dairesini uyarması gerekiyordu” diyor.
Ancak bazı polis müdürleri yasa tasarısına temkinli yaklaşıyor.
Thomas Manger, “Polislerin halkı suç ve şiddetten koruması bekleniyor. Bu da doğru bir yaklaşım. Ancak, sadece göçmenlik dairesini ilgilendiren sorunlara müdahale etmemizin istenmesi yanlış” diyor.
Bazılarıysa, bu yasanın tepki çekeceğini savunuyor.
Demokrat Richard Durbin, “Eğer bir mahallede sürekli polis arabası dolaşıyor ve yasadışı göçmen arıyorsa, o semt sakinlerinin polisle işbirliği yapma ihtimali azalır” diyor.
Anne Laura Wilkerson, “Ailemizin sonsuza dek parçalandığını bilmenizi istiyoruz” diyor.
Laura Wilkerson’ın oğlu Josh 2010’da öldürülmüş: “Sizden ne hissettiğimizi anlamanızı değil, bu konuda bir şeyler yapmanızı istiyorum.”
Kongre üyelerinin, bu yasa tasarısını reddetmesi zor olacağa benziyor.
