Adalet Bakanlığı: ‘‘Sorumlulardan Hesap Sorulacak’’
ABD Adalet Bakanlığı, dün Kongre önündeki protestolarda binaya göstericilerin girmesi ve yaşanan şiddet olayları hakkında yaptığı açıklamada sorumluların cezasız kalamayacağı mesajını verdi.
Açıklamada ‘‘Dün ülkemiz bir çetenin kongre binasına girmesini ve kontrolun yeniden sağlanması için federal ve yerel güvenlik güçlerinin devreye girmesini büyük bir hayretle izledi. Adalet Bakanlığı, yönetimimize ve yasaların üstünlüğüne yapılan bu saldırının sorumlularının eylemlerinden yasalar karşısında tam olarak sorumlu tutulacaklarına bağlılığını garanti eder” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada bakanlığa bağlı savcıların gece boyunca Kongre polisi, FBI, başkent polisi ve halkla birlikte istihbarat toplamak, saldırganların kimliklerini tespit etmek ve iddianameler hazırlamak üzere çalıştığına dikkat çekildi.
Bakanlık açıklamasında, “Dünkü olaylara katılanların bazıları hakkında bugün suçlama yapılacak. Biz de bu sorumluların kanun karşısında hesap vermesi için sistemli şekilde delil toplamaya ve tutuklamalar yapmaya gelecek günlerde ve haftalarda da devam edeceğiz’’ vaadine de yer verildi.
Trump Destekçileri Kongre Binasına Nasıl Girebildi?
Dünkü protestonun düzenleneceğinin önceden bilinmesine ve olası şiddet eylemlerine yönelik işaretlere rağmen güvenlik güçlerinin neden yetersiz kaldığı sorusu gündemde
ABD’de dün Trump destekçilerinin Kongre binasını işgal etmesinin ardından, protestonun düzenleneceğinin önceden bilinmesine ve olası şiddet eylemlerine yönelik işaretlere rağmen güvenlik güçlerinin neden yetersiz kaldığı sorusu gündemde.
ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi ile üst kanadı Senato’nun üyeleri dün Kongre binasında, Demokrat Joe Biden’ın 3 Kasım 2020’deki seçim zaferini onaylamak için toplandı. Başkan Yardımcısı Mike Pence’in liderliğinde, Seçiciler Kurulu oylarının sayımı ve onayı için toplanan Kongre üyelerinin oturumu, seçim sonuçlarına itirazlarını sürdüren Başkan Donald Trump’ın bazı destekçilerinin Kongre binasına şiddet eylemlerine başvurarak girmesi nedeniyle durduruldu.
Uzmanlar, başkanlık devir teslim töreni gibi önemli durumlarda oldukça sıkı önlemlerin çok önceden alındığına ancak dün düzenlenen oturum sadece sembolik nitelik taşıdığından güvenlik önlemlerinin yetersiz kaldığına dikkat çekiyor.
Kongre oturumunun yapıldığı Çarşamba günü, başkent Washington’da toplanan gösteriler Başkan Donald Trump’ın da çağrısıyla Kongre binasına yürüdü. Ancak Kongre binasının güvenliğini o sırada sadece Kongre Polisi sağlıyordu. Toplamda 2 bin polis memurundan oluşan Kongre Polisi başkentin göbeğindeki Kongre Binası ve diğer federal ofis binalarını kapsayan alanı korumakla görevli.
ABD federal hükümetinin diğer güvenlik gücü birimlerinin, büyük bir protestocu grubun Kongre binası önündeki bariyerleri yıkarak içeri girmesinden saatler sonra olay yerine gelmesi eleştirilere neden oldu.
Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir yetkili, Kongre oturumunun yapıldığı gün Trump destekçilerinin protesto gösterileri düzenleyeceği haftalar öncesinden bilinmesine ve şiddet eylemlerinin yaşanabileceğine yönelik sosyal medyada çok sayıda mesaj yayınlanmasına rağmen Kongre Polisi’nin takviye ekip talep etmediğine dikkat çekiyor.
Başkentin Belediye Başkanı Muriel Bowser’in talebiyle devreye sokulan, federal hükümete bağlı Ulusal Muhafızlar ise kalabalığın bariyerleri aşmalarından bir saat sonra müdahalede bulundu.
Bu güvenlik eksiğini eleştiren uzmanlar, geçen yıl düzenlenen Floyd Protestoları’nda Ulusal Muhafızlar’ın Başkan Donald Trump’ın emriyle başkentteki barışçı göstericilere anında sert bir müdahalede bulunduğunu hatırlatıyor.
Kongre Polisi yetkilileri Reuters haber ajansının konuyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.
Haberin devamı için tıklayın.
Arizona Eyaletinin Seçiciler Kurulu Oylarına İtiraz Eden Altı Senatör Kim?
Demokrat Joe Biden'ın 3 Kasım başkanlık seçimlerinde Seçiciler Kurulu'nda aldığı oyları tescil etmek üzere Çarşamba günü Temsilciler Meclisi ve Senato'nun ortak katılımıyla düzenlenen oturumda Arizona eyaletinde elde edilen sonuca altı Cumhuriyetçi senatör itiraz etti.
Bu senatörler; Teksas Senatörü Ted Cruz, Missouri Senatörü Josh Hawley, Mississippi Senatörü Cindy Hyde-Smith, Louisiana Senatörü John Kennedy, Alabama Senatörü Tommy Tuberville ve Kansas Senatörü Roger Marshall'dı.
Georgia eyaletindeki ikinci tur Senato yarışını Demokrat Partili rakibi Raphael Warnock'a kaybeden Kelly Loeffler, Indiana Senatörü Mike Braun, Montana Senatörü Steve Daines ve Oklahoma Senatörü James Lankford ise daha önce Seçiciler Kurulu oylarına karşı çıkan gruba katılan, ancak Çarşamba günkü şiddet eylemlerinden sonra karar değiştiren Cumhuriyetçi Partili senatörlerdi.
Twitter'da 'isyanı teşvik eden altılı' anlamına gelen #SeditiousSix hashtag'iyle gündemin üst sıralarına oturan altı Cumhuriyetçi senatör, şiddet eylemlerini körükledikleri ve demokratik süreci engelleme girişiminde bulundukları gerekçesiyle başta Demokrat Partililer olmak üzere birçok çevrenin tepkisini çekti. Hatta kimileri, özellikle Seçiciler Kurulu oylarına karşı çıkan grubun başını çeken Ted Cruz ve Josh Hawley'nin Kongre'deki görevlerinden uzaklaştırılması çağrısını dile getirmeye başladı.
Missouri Senatörü Josh Hawley'nin memleketi Kansas City'nin önde gelen gazetesi Kansas City Star ise 41 yaşındaki senatöre Trump destekçilerinin ABD Kongresi'nde sergiledikleri şiddet eylemlerinde kilit rol oynadığı gerekçesiyle ağır eleştiriler yöneltti.
Kansas City Star gazetesi, baş yazısında, ”Demokrasiye Saldırı: Senatör Josh Hawley'nin Elleri Kana Bulandı” başlığını kullandı.
Baş yazıda, seçim sonuçlarını değiştirme girişiminin hiçbir başarı şansı olmadığının ve Trump'ın kendi partisi içinden birçoklarının itirazları reddedeceğinin daha en başından beri bilindiği belirtildi.
”Çarşamba günü yaşananların Trump ve Kongre'deki müttefiklerinin seçimin hileyle çalındığına ilişkin yalan iddiaları körüklemek için haftalarca uğraşmasının bir sonucu” olduğunu kaydeden Kansas City Star, Senatör Hawley'e doğrudan seslenerek ”Bu ayaklanma, bunun sonucudur. Eğer en başından beri işin nereye varacağını bilmiyorduysanız bunun nedeni, bunu bilmek istememiş olmanızdır” ifadelerini kullandı.
Senato'ya Missouri eyaletinden 2018'de seçilen Josh Hawley, Temsilciler Meclisi'ndeki muhafazalarların Seçiciler Kurulu oylarının tescillenmesine itiraz edecekleri açıklamasına destek veren ilk senatör olmuştu.
Gazete, ”Arzuların güdümündeki bu eylem, müttefikleri Trump'a her şeyin üzerinde sadakatlerini sunma gösterisi düzenlerken, sonra yaşananların çoğunun da tetiğini çekti” dedi.
Kansas City Star, baş yazısını, ”Hawley'nin son hafta içindeki eylemleri o kadar büyük etkiye neden oldu ki, dökülen kanın sorumluluğunun büyük bölümü kendisinin üzerindedir” ifadeleriyle sonlandırdı.
Çarşamba gecesi Senato'da konuşan Hawley, şiddet eylemlerini kınadı, ancak başkanlık yarışının sonucuna ilişkin itirazları Kongre'ye taşımanın, seçimlerin bütünlüğünden şüphe duyan birçok seçmenin kaygılarını gündeme getirmenin ”en uygun yolu” olduğu konusunda ısrar etti.
Hawley, Pennsylvania sonuçlarına da itiraz etti
Hawley, 80 kadar Temsilciler Meclisi üyesiyle birlikte Pennsylvania eyaletindeki itirazını da çekmemeye karar verdi. Bu itiraz üzerine Kongre ortak oturumuna ara verip, itirazı alt ve üst kanatta tekrar değerlendirip oylamaya sundu. Hem Senato hem de Temsilciler Meclisi itirazı reddedince ortak oturum tekrar başlatıldı ve sayım tamamlanarak Biden’ın zaferi nihai olarak onaylandı.