ABD Senatosu’nun, federal borç sınırını yükseltmeye yönelik tasarıyı bugün oylaması bekleniyor. 28,9 trilyon dolarlık borç sınırının yükseltilmesinin önerildiği tasarı Senato’da onaylanması halinde Temsilciler Meclisi’ne gönderilecek.
Federal borçlanma limiti Ekim ayında yapılan oylamada geçici olarak 28,4 trilyon dolardan 28,9 trilyon dolara çıkarılmış, böylece hükümetin temerrüde düşme riskinin önüne geçilmişti.
Aylardır Kongre gündemini meşgul eden başlıca konulardan biri olan borç sınırı tasarısının Senato’da oylama öncesinde tartışılması için 10 saat süre verildi. Bu, oylamanın bugün akşam saatlerine kadar uzayabileceği anlamına geliyor.
ABD Maliye Bakanı Janet Yellen, daha önce yaptığı açıklamalarda, Kongre’ye 15 Aralık Çarşamba gününe kadar borç limitini arttırma çağrısı yapmıştı. Kongre üyeleri de, yaklaşan Noel Bayramı sezonu öncesinde, aylardır gündemde olan bu tasarıda bir sonuca varabilme çabasında.
Kongre’nin her iki kanadında da az farkla çoğunluğu ellerinde tutan Demokratlar’ın, şu an 28 trilyon 9 milyar olarak yürürlükte olan federal borç sınırında ne kadar bir artış talep ettikleri henüz açıklanmadı. Ancak uzmanlar, 2 ila 3 trilyonluk bir artışın gündeme gelebileceği görüşünde.
Ülkede federal borç, eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump döneminde 7 trilyon 85 milyar dolar arttı. Bunun başlıca nedenleri, Corona virüsü pandemisiyle mücadeleye yapılan harcamalar ve vergi kesintileri oldu.
Demokratlar, federal borç sınırındaki artış ihtiyacını kısmen Trump’ın döneminde ortaya çıkan duruma bağlarken, 100 üyeli Senato’da 50 üyesi olan Cumhuriyetçiler ise tasarının arkasındaki asıl nedenin Başkan Joe Biden’ın 1 trilyon 75 milyon dolarlık Yeniden Daha İyi İnşa Etme Planı (Build Back Better) teşvik planı olduğunu savunuyor.
Bugün Senato’da yapılması planlanan oylamada, Demokratlar’la Cumhuriyetçiler arasında 50’ye 50 oyla bir beraberlik olması durumunda, Demokrat Başkan Yardımcısı Kamala Harris devreye girerek oy hakkını kullanabilecek.
Amerika’da federal borç limitini yükseltmeye yönelik tartışmalar Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana düzenli olarak gündeme geliyor. Ancak bazı Kongre üyeleri son yıllarda, böylesi bir adımın seçmenler tarafından benimsenmeyeceği endişesiyle, sınırın tamamen kaldırılması konusuna sıcak bakmıyor.