Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında göçmen anlaşması imzalandığı Mart ayından bu yana Ege Denizi’nden yasadışı göçlerde keskin bir düşüş yaşandığını açıkladı.
Aralarında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Birliği’nin üst düzey yetkilileri, Ankara’yla vardıkları göçmen anlaşmasıyla ilgili gerginliği azaltmak ve anlaşmanın işlerliğini yerinde gözlemlemek amacıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun davetinde Gaziantep’e geldi. Avrupa Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın da bulunduğu heyet, Nizip’te bir konteyner kampında Suriyeli sığınmacılarla görüştü. Konuk heyete Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu Başkanı Riyad Hicap da eşlik etti.
‘Nizip-2 Konteyner Kent ve Konaklama Tesisi’ adlı kampta 4 binin üzerinde Suriyeli sığınmacı yaşıyor.
Davutoğlu, Merkel, Tusk ve Timmermans, Nizip'teki kamp ziyaretinin ardından Gaziantep’e geçti. Davutoğlu ve Merkel, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda AB fonları ve UNICEF katkılarıyla yapılan bir aile ve çocuk merkezinin açılış törenine katıldı. Temasları yerli ve uluslararası basın tarafından ilgiyle izlenen dört lider daha sonra Gaziantep Üniversitesi’nde ortak basın toplantısına katıldı.
Tusk: ‘Türkiye tüm dünyaya en iyi örnek’
Avrupa Konseyi Başkanı Tusk, Türkiye’nin mültecilere gösterdiği muamelenin tüm dünyaya en iyi örnek oluşturduğunu söyledi. “Ortak olmamızdan gurur duyuyorum” diye konuşan Tusk, anlaşma çerçevesinde bundan sonra atılacak adımları Başbakan Davutoğlu’yla görüşmek amacıyla Türkiye’ye geldiklerini belirterek kendisine daveti için teşekkür etti.
Davutoğlu vize serbestisinde ısrarlı
Davutoğlu da yaptığı açıklamada, göçmen anlaşması karşılığında Türkiye’ye söz verilen vize serbestisi konusunu gündeme getirdi ve şunları söyledi:
"Vize muafiyetini, Avrupa Birliği-Türkiye mutabakatının ayrılmaz, asli unsuru olarak görüyoruz. Zaten vize muafiyetiyle bu mekanizmaları uygulayacak olan Geri Kabul Anlaşması arasında da doğrudan bir ilişki var. Geri Kabul Anlaşması ancak vize muafiyeti ile birlikte uygulanır."
Tusk da “hızlandırılmış vize serbestisi yol haritası” diye tanımladığı bu konunun, Türkiye’yle yeniden canlandırılan ikili ilişkilerin değerlendirilmesinin yapılacağını söyledi. Avrupa Konseyi Başkanı, “Benim görebildiğim kadarıyla, Türkiye üzerinde anlaşılan tüm kriterleri yerine getirmesi koşuluyla, bu yaz alınacak kararların öncesinde iyi ilerleme kaydetti” diye konuştu.
Donald Tusk, Türkiye’yle aralarındaki hayati görüşme konularından birinin de Suriye’deki krize siyasi çözüm bulunması olduğunu belirtti. Tusk ayrıca Suriye’de sivilleri hedef alan son saldırılarla insani yardımların engellenmesini eleştirdi, bunların ülkedeki şiddet olaylarını bitirecek tek çözüm yolunu tıkadığını savundu.
Af Örgütü: ‘İnsan Hakları ihlalleri görmezden gelinmemeli’
Öte yandan Avrupalı liderlerin Türkiye ziyareti öncesinde bir açıklama yayınlayan Uluslararası Af Örgütü, ziyareti eleştirdi. Örgütün açıklamasında, "Heyet, ülkede mültecilerin karşılaştığı insan hakları ihlalleri dizisini ele almalı, bu ihlalleri görmezden gelmemelidir" denildi.
Açıklamada, "Uluslararası Af Örgütü ve diğer kuruluşlar, AB-Türkiye göç anlaşmasının imzalanmasının ardından geçen haftalarda, mültecilerin Suriye sınırından Türkiye'ye girişinin engellendiğini, güvenlik güçleri tarafından ateşli silahla vurulduğu ve yurttaşı oldukları ülkelere zorla geri gönderildiğini belgelemiştir" ifadesi de yer alıyor.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen da konuyla ilgili açıklamasında, "Bu ziyaret, AB-Türkiye anlaşmasının derin kusurlarını gizleyecek bir fırsat değildir. Zira, Angela Merkel'in Türkiye'den geri getirmesi gereken şey gülümseyen fotoğraflar değil, Türkiye yetkililerinin mültecileri yurttaşı olduğu ülkelere geri göndermeyeceğine ve kendi sığınma yasalarını etkin bir şekilde uygulamaya başlayacağına dair sağlam ve güvenilir garantilerdir" dedi.