Libya’da yaşanan olaylardaki şiddet boyutunun vardığı nokta Avrupa Birliği’ni de harekete geçirdi. Birlik ülkeleri Kaddafi yönetimine yönelik yaptırım olasılıklarını değerlendiriyor.
Libya’da başlayan ayaklanmanın ilk aşamasında ortak pozisyon belirlemekte zorlanan Avrupa Birliği giderek tonunu sertleştirmeye başladı. Gelinen aşamada Libya’ya yönelik olarak yaptırım uygulanması üzerinde ciddi şekilde çalışılan bir opsiyon haline geldi. Avrupa Birliği’nin olayların başındaki çekingenliğinden sıyrılmasında Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ülkesindeki ayaklanmayı kanlı yöntemlerle bastırma çabasına girmesi ve herhangi bir geri adım sinyali vermemesi etkili oldu.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Libya ordusunun sivillere yönelik olarak güç kullanılmasının hoşgörülemeyeceğini söyledi. Barroso’nun ifadelerinin 27 Avrupa Birliği ülkesi tarafından paylaşıldığını söylemek mümkün.
Tunus ve Mısır’daki geçiş sürecinin büyük ölçüde şiddetten uzak şekilde gerçekleşmesine karşın Libya’da çok sayıda ölü olması Avrupa Birliği’nin önceliklerinin ilk sırasına akan kanın durdurulmasını sağlamayı yerleştirdi. Barroso, şiddete son verilmesinin istenmesi ve baskının çözüm olmadığının söylenmesi gerektiğinin altını çizdi. Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da yeni adımlar atmaya hazır olduklarını belirterek yaşanan şiddetin sorumlularının hesap vereceklerini söyledi.
Üst düzeyden siyasi nitelikli açıklamalar yapılırken Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin diplomatları da Libya yönetimine karşı alınacak somut önlemleri Brüksel’de masaya yatırdılar. Toplantıda özellikle Almanya ve Fransa yaptırım kararı alınmasından yana tavır koydu. Ele alınan olası yaptırımlar arasında Libya yönetiminin üst kademelerine seyahat yasağı getirilmesi, malvarlıklarının dondurulması ve bu ülkeye silah ambargosu uygulanması yer alıyor.
Libya’yla ilişkileri diğer Birlik ülkelerine oranla farklı bir boyuta sahip olan İtalya ise yaptırımlar konusunda temkinli hareket edilmesinden yana tavır koyuyor. Bunda Libya’nın İtalya’nın en önemli ticari partnerlerinden ve doğal gaz ile petrol sağlayıcılarından biri olmasının etkisi büyük.
Kaddafi’nin kendisiyle işbirliğine gidilmemesi halinde Avrupa Birliği’ne kaçak girmek isteyenleri engellemeyeceğini ifade etmesi de Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerin ilk adresi olan İtalya’nın çekincelerden birini oluşturuyor. Barroso ise bu tür tehditlerin kabul edilemez olduğunu söyledi.
