Polonya hükümeti, Belarus'ta mahsur kalan göçmenlerin gece Polonya'ya geçiş yapmak için birkaç girişimde bulunduğunu, bu nedenle sınırdaki güvenlik önlemlerinin pekiştirildiğini bildirdi. Avrupa Birliği (AB) ise göçmen krizi nedeniyle Belarus'a yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.
AB üyesi 27 ülkenin büyükelçilerinin, AB sınırlarına erişmek için giderek artan sayıda göçmenin Belarus'a havayoluyla getirilmesinin Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko tarafından başlatılan bir "hibrit savaş" niteliği taşıdığı, bu durumun, yeni yaptırımların devreye girmesi için gereken hukuki zemini oluşturduğu kararı alması bekleniyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, paylaştığı Twitter mesajında, "Lukaşenko, kendi iktidar oyunu için sığınak arayışı içinde olan insanları rehin alarak vicdansızca istismar ediyor" dedi.
Belarus-Polonya sınırında sıkışan ve dondurucu soğuk hava şartları altında az miktarda yiyecek ve kısıtlı barınma olanaklarına sahip olan göçmenlere ait görüntüleri "korkunç" olarak niteleyen Maas, AB'ye şantaj yapılamayacağının altını çizdi.
AB, Belarus'u, çoğu Ortadoğu, Afganistan ve Afrika'dan gelen göçmenleri, Minsk hükümetinin kötü insan hakları sicili gerekçesiyle daha önce uygulanmaya konan yaptırımlara misilleme olarak sınırı yasadışı yollardan geçmeye cesaretlendirmekle suçluyor.
Göçmenleri silah olarak kullandığı suçlamasını reddeden Lukaşenko, en güçlü müttefiki Rusya'dan Çarşamba günü bir kez daha destek aldı. Kriz nedeniyle AB'yi suçlayan Rusya, Belarus hava sahasında devriye görevi yürütmek üzere iki stratejik bombardıman uçağı gönderdi.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "Avrupalılar’ın Avrupa değerlerine bağlı kaldıklarını göstermedeki isteksizliklerini gözler önüne seren bir insanlık felaketi yaşandığı açıkça görülüyor" dedi.
Peskov, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki'nin göçmen krizinin arkasında Moskova'da olduğu şeklindeki açıklamasının "son derece sorumsuzca ve kabul edilemez" olduğunu da sözlerine ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Belarus Dışişleri Bakanı Vladimir Makei ile ortak düzenlediği basın toplantısında, sorumlu Avrupalılar'ın "oldukça tehlikeli bir sarmalın içine çekilmeye izin vermeyeceklerini" umduğunu söyledi.
Belarus Dışişleri Bakanı Makei de Rusya ve Belarus'un karşılıklı olarak birbirlerini desteklediklerini söyledi, bu desteğin "ülkelerine karşı dostane olmayan eylemlere ortak yanıt vermeyi" de içerdiğini kaydetti.
Öte yandan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'le bir telefon görüşmesi yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Moskova'yı, sınırdaki durum konusunda Belarus'a baskı yapmaya çağırdı. Moskova’dan yapılan açıklamada Rusya Cumhurbaşkanı'nın Merkel'e AB üyelerinin krizi Minsk ile doğrudan ele alma önerisi getirdiği bildirildi.
Bu hafta içinde binlerce göçmen, Polonyalı askerlerin girişi engellediği dikenli tellerle çevrili sınırda toplandı. Bazı göçmenler sınırdaki güvenlik kordonunu aşmak için kalas ve kürekler kullanmaya başladı.
Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, televizyon kanalı PR1'e, "Gece sakin geçmedi. Polonya sınırını geçmek için çok sayıda girişimde bulunuldu" dedi.
Reuters haber ajansının sınırdan edindiği video görüntüleri, sınırda mahsur kalanlar arasında küçük çocuk ve bebeklerin de olduğunu gösteriyor.
Video görüntülerini Reuters haber ajansına ileten kişi, kendisinin de göçmen olduğunu söyledi ve adının açıklanmasını istemedi. Söz konusu kişi, "Burada iki ila dört aylık bebeği olan çok sayıda aile var. Son üç gündür hiçbir şey yemediler" dedi.
Avrupa Birliği, aylardır devam eden ve en az yedi göçmenin hayatını kaybettiği sınır krizinde Lukaşenko’yu "gangster tipi" taktikler kullanmakla suçluyor. AB'nin getirmeyi planladığı yeni yaptırımlar, üç AB diplomatının Reuters haber ajansına verdiği bilgiye göre aralarında Belarus Dışişleri Bakanı'nın da bulunduğu yaklaşık 30 kişi ve kurumu hedef alacak.
Lukaşenko hükümeti, sınırda mahsur kalan göçmenlerin durumundan Avrupa ve ABD'yi sorumlu tutuyor.
Sınırdaki kriz, AB, ABD ve İngiltere'nin, Lukaşenko'nun 2020'deki tartışmalı seçim zaferi sonrasındaki kitlesel sokak gösterilerinin şiddet kullanılarak bastırılması sonrasında Belarus'a yaptırım uygulanması kararı alması sonrasında patlak vermişti.
Göçmen krizi, Moskova'ya, NATO'ya karşı stratejik bir tampon olarak kabul ettiği Belarus'a verdiği yardımı arttırma ve AB'yi eleştirme fırsatı sağladı.
Kremlin Sözcüsü Peskov, AB'yi Belarus'u "boğmaya çalışmakla" suçladı.
Polonya ise insan hakları örgütlerinin, sığınma başvurularını kabul etmek yerine göçmenleri Belarus'a geri göndererek uluslararası sığınma hakkını ihlal ettiği yönündeki suçlamaları reddediyor. Varşova, attığı adımların hukuki olduğunu savunuyor.