Erişilebilirlik

AB büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti: 10 ülke resesyona giriyor


Avrupa Birliği'nde 10 ülkenin resesyona girmesi öngörülüyor.
Avrupa Birliği'nde 10 ülkenin resesyona girmesi öngörülüyor.

Avrupa Komisyonu, 2023 ve 2024 büyüme tahminlerini bir kez daha aşağı yönlü revize etti. Avrupa Komisyonu'nun dün sunduğu son tahminlere göre, üçüncü çeyrekte Euro Bölgesi’nde gayrisafi yurtiçi hasılada (GSYİH) yüzde 0,1'lik bir düşüşün ardından, Euro bölgesinin dördüncü çeyrekte yüzde 0,2'lik hafif bir toparlanma ile "kurtarılması" öngörülüyor.

Komisyona göre, Almanya ile birlikte en az 10 AB ülkesinin de 2023 yılı sonunda resesyona girmesi bekleniyor.

AB Komisyonu, büyüme beklentilerini hem bu yıl hem de 2024 yılı için yeniden aşağı yönlü revize etti. Komisyon, Euro Bölgesi ve Avrupa Birliği için sonbaharda açıkladığı tahminlerini yüzde 0,2 aşağı çekerek, Euro Bölgesi’nin yüzde 0,6 oranında büyümesini beklediklerini açıkladı. Komisyon Mayıs ayında, bu rakamı neredeyse iki katına yakın tahmin etmişti.

AB Komisyonu’nun AB ülkeleri için gelecek yıl büyüme tahmini ise yüzde 1,3, Euro Bölgesi için de yüzde 1,2 olarak, 2025 büyüme tahminini ise yeniden yüzde 1,6’ya yükseltti.

“AB ekonomisi dinamizmini kaybetti”

AB Komisyonu’nun ekonomiden sorumlu Komiseri Paolo Gentiloni, rakamları değerlendirirken, "AB ekonomisi açısından zor bir yılın sonuna yaklaşıyoruz. Zor bir yılın ardından ekonomimiz dinamizmini kaybetti. GSYİH yılın ilk üç çeyreğinde zar zor büyüdü ve önümüzdeki çeyreklerde hafifçe toparlanması bekleniyor. Fiyatlar üzerindeki güçlü baskılar ve bunları kontrol altına almak için gereken parasal sıkılaştırmanın yanı sıra küresel talepteki zayıflık da, hane halkları ve işletmeler üzerinde baskı yarattı" dedi.

AB ekonomisinin bu “ortalama performansı” birlik içindeki ekonomilerin yaşadığı büyük farklılıkları maskeliyor. Gentiloni, enflasyonun satın alma gücü üzerindeki baskısı ve artan faiz oranlarının etkisinin tüm Avrupa ülkelerinde görüldüğünü belirterek, “Tüm Avrupa ekonomisini etkileyen koşullar Almanya'yı derinden etkiledi" diyor.

Avrupa’nın en büyük ekonomisinde yaşanan zorluklar, diğer ortakların ekonomisi üzerindeki baskıları da arttırıyor. Almanya’nın 2023'te yüzde 0,3 oranında resesyona girmesi, gelecek yıl ise yüzde 0,8 gibi küçük bir oranla büyümeye dönmesi bekleniyor. Avrupa, önde gelen ekonomisindeki çöküşün ağırlığı altında. Almanya ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde, zayıf tüketim ve yüzde 2,1 oranında düşen sanayi üretimi nedeniyle resesyona girdi.

AB’nin 10 ülkesinde bu yıl resesyon beklentisi

Komisyona göre, Almanya ile birlikte en az 10 AB ülkesinin de 2023 yılı sonunda resesyona girmesi bekleniyor. Bu yıl İsveç, Avusturya, İrlanda, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve üç Baltık ülkesi için resesyon beklentisi söz konusu.

Hırvatistan, Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi hizmet odaklı ekonomiler, güçlü talepten yararlandı. Bu ülkelerin bu yıl yüzde 2'nin üzerinde büyümeleri beklenirken; gelecek yılki büyümelerinin de sanayiye daha odaklı ülkelerden daha yüksek kalması bekleniyor. Enerji yoğun endüstriyel ekonomilerin ise toparlanması daha uzun sürecek.

Bu çerçevede, bu yıl İrlanda yüzde 6,4, Lüksemburg ve Estonya yüzde 2,2, İsveç yüzde 1,3, Macaristan yüzde 1,2, Litvanya ve Avusturya yüzde 0,9, Letonya yüzde 1,6, Çek Cumhuriyeti yüzde 0,6, Almanya yüzde 0,5 oranında küçülecek.

Öte yandan hizmet ve turizm odaklı ülkelerden İspanya'da büyümenin bu yıl yüzde 2,4, 2024'te yüzde 1,7 ve 2025'te tekrar yüzde 2'ye ulaşması bekleniyor. Yunanistan’da büyümenin bu yıl yüzde 2,4, seneye yüzde 2,3, ardından yüzde 2,2 olacağı öngörülüyor. Öte yandan İtalyan ekonomisinde olumsuz bir tablo yaşanıyor.

Le Figaro’ya Komisyon'un rakamlarını değerlendiren Oxford Economics uzmanı Daniel Kral, "Almanya ekonomisinin önündeki ana engellerden biri olan endüstriyel yavaşlamanın sonunu göremiyoruz. Global Sovereign Advisory firması tarafından bir çalışma yapıldı. Bu bağlamda, Alman yetkililerin sektöre şimdiye kadar yaptığı büyük miktardaki bütçe desteği, rekabet gücünün korunmasında önemli bir faktör olmaya devam ediyor" dedi.

Uzmanlar, Çarşamba günü, Alman Anayasa Mahkemesi'nin, koalisyon hükümetinin Covid 19 salgınından kalan 60 milyar Euro’luk kullanılmamış krediyi iklim fonuna aktarma kararını iptal etmesinin Berlin'in ekonomi politikalarındaki denge denklemini daha da karışık hale getirme riski taşıdığını dile getiriyor.

Bütçe açıkları

Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama şu ana kadar hükümetlerin bütçe destekleriyle kısmen dengelendi. Bu desteğin kademeli olarak geri çekilmesinin ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasına katkıda bulunacağı belirtiliyor.

Euro bölgesindeki ortalama bütçe açığının bu yıl yüzde 3,2 artması, seneye de bu artışın yüzde 2,8 oranında gerçekleşmesi bekleniyor. AB’nin “bir ülkenin bütçe açığının toplam bütçesinin yüzde 3’ünü geçemeyeceği” şeklindeki istikrar kriterleri, COVID-19 ve savaşlar nedeniyle 3 yıl askıya alınmıştı. Ancak bu kriterlerin 1 Ocak'ta yeniden uygulanması gerekiyor.

Yunanistan, Portekiz, İrlanda ve İspanya'nın, GSYİH'ye oran olarak borçlarının 2023 ile 2025 arasında azalacağı öngörülüyor. Bütçe disiplinine karşı çıkarak borçlanmaya devam eden, Avrupa’nın “kötü öğrencileri” Fransa, İtalya ve Belçika'da ise bütçe açıkları artacak.

Enflasyondan iyi haber

Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre, ekonomiye dair iyi haber enflasyon rakamlarından geliyor. Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek için uyguladığı faiz politikası sayesinde, bu yıl Euro Bölgesi enflasyon ortalamasının 5,6’dan 3,2’ye gerilemesi bekleniyor. Önümüzdeki yıl ise yüzde 2,2 oranında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

Ancak bu rakamlar, son iki yılın en düşük seviyesinde olmasına rağmen tüketici fiyatlarındaki artış, sorunlu olmaya devam ediyor.

Komisyona göre, Euro bölgesindeki işsizlik oranı 2023’te yüzde 6,6 oranında gerçekleşecek, önümüzdeki yıl bu rakam değişmeyecek.

Jeopolitik gerilimlerin yarattığı baskı

Ancak enflasyondaki yükselişi kesen ilaç olan faiz arttırımının kötü sonuçları da kendisini göstermeye başladı. Faiz arttırımının kilit sektörlerde talebi baskıladığını dile getiren uzmanlar, "tüketimin büyük ölçüde yüksek enflasyon ve son on iki aydaki reel gelirlerdeki düşüş nedeniyle azaldığını, ancak sıkı para politikasının, hane halkı harcamaları üzerindeki ana fren olarak devreye girdiğine” inanıyor.

Ancak IMF merkez bankalarına, enflasyondaki toparlanma riskinden kaçınmak için parasal sıkılaştırmanın olumsuz etkilerine yönelik artan eleştiriler karşısında sağlam durmaları çağrısı yapıyor. Dolayısıyla hükümetler, büyümedeki düşüşe tepki verebilmek için faiz oranlarının düşürülmesi konusunda hızlı davranmayı planlamıyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) öncülüğünde kredi koşullarında benzeri görülmemiş bir sıkılaşma ve ana faiz oranının tarihi yüksek seviye olan yüzde 4'e yükseltilmesi nedeniyle büyüme rakamları Euro bölgesinde geriledi. Ancak ECB, en ufak bir düşüş öngörmek için, enflasyon risklerinin hala çok yüksek olduğu konusunda uyardı.

Avrupa Komisyonu, Rusya-Ukrayna krizinin ardından, Ortadoğu'da artan jeopolitik gerilimlerin tetikleyebileceği enerji fiyatlarında yeni bir artış olabileceğine de dikkat çekiyor. AB Komiseri Gentiloni, "Ortadoğu'da devam eden çatışmanın şu ana kadar, bölge dışında sınırlı bir ekonomik etkisi oldu, ancak artan jeopolitik gerilimler, görünümün daha da kararması riskini arttırdı" dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG