Christian Science Monitor’de PKK/Kongra-Gel’in yeniden terör eylemlerini tırmandırmasıyla ilgili bir değerlendirme dikkat çekiyor. Yigal Scheifer imzası taşıyan haberde, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden üyelik müzakerelerine başlamak için tarih beklediği hatırlatılıyor ve hükümetin artan şiddet olaylarına karşı takınacağı tavrın hem Ankara-Brüksel, hem de Ankara-Washington ilişkilerini etkileyeceği görüşüne yer veriliyor:
'Irak’ta geçen yıl savaşın başlamasıyla birlikte, Türkiye Amerika’dan Irak’taki askeri varlığını PKK’ya karşı devreye sokmasını istedi. Amerikalı yetkililer bu yönde bir planları olduğunu ancak Irak’ta yeterli güçleri bulunmadığını bildirdi. Ancak PKK’nın Türkiye içindeki faaliyetleri arttıkça askerlerin ve hükümetin sabrı da taşıyor. Türkiye’nin PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta harekete geçmesi diğer Kürt gruplarla çatışmaya yol açabilir ve Türkiye’nin Amerika’yla ilişkilerine zarar verebilir. Örgütün faaliyetlerine karşı Güneydoğuda sert bir tavır alınması ise Türkiye’nin Avrupa Birliği umutlarına zarar verebilir.'
New York Times, Başkan George Bush’un Birleşmiş Milletler genel kurulunda yaptığı konuşmanın, uluslararası topluluğun desteğini sağlamaktan uzak olduğunu savunuyor. Bush’un, konuşmasında esas olarak kendi politikasını savunduğunu belirten gazete, bu konuşmanın sadece Cumhuriyetçi Parti kurultayında alkış alacağını ancak dünya liderlerini ikna etmeye yetmeyeceğini ifade ediyor:
'Diğer ülkeler Irak’taki gelişmeleri asık bir suratla kenardan izlemekle yetindiler. Amerika’nın gündeme getirdiği tasarılara Güvenlik Konseyi’nde isteksiz bir biçimde destek verseler bile askeri ve mali katkıda bulunmadılar. Irak’ta savaşın kötüye gittiği, bir çok demokratik ülkede seçmenlerin savaşa karşı çıktığı bir dönemde, Washington yeni bir yaklaşımda bulunmadığı sürece, bu durum devam edecek. Bush,konuşmasında, kendini haklı çıkarmaya değil de uluslararası işbirliği ve Birleşmiş Milletler’in önemini vurgulasaydı daha fazla destek bulurdu.'
Boston Globe gazetesi ise, İnsan Hakları Gözlem Grubu başkanı Kenneth Roth’un teröre karşı savaşta insan haklarına saygı gösterilmesinin önemini vurgulayan bir makalesine yer veriyor. Washington’un, terörle mücadelede, temel hak ve özgürlükleri gözardı ettiğini ileri süren Roth, Demokrat Parti adayı John Kerry’yi de bu konuya gereken önemi vermemekle suçluyor:
'İnsan haklarına saygı gösterilmemesi güvenliği sağlamak bir yana, terör tehdidini daha da artırdı. Güvenlik için insan haklarını feda etmek, katı ama pratik bir karar olarak görülebilir. Böyle de olsa bu tehlikeli bir yaklaşımdır. Yeni nefretler doğurarak, bizi daha büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakabilir.'
Washington Post, Sudan’ın Darfur bölgesindeki krize bir çözüm bulunamadığına ve hâlâ her gün yüzlerce kişinin öldüğüne dikkati çekiyor. Gazete, ne kadar yetersiz de olsa diplomatik çabaların Sudan hükümetini bazı adımlar atmaya zorlayabileceğini belirterek, her şeye rağmen bir çözüm umudu olduğunu savunuyor:
'Afrika Birliği bölgeye asker gönderecekse, bunun mali ve lojistik desteğini Batılı ülkeler sağlayacak. Bu nedenle bölgeye gönderilecek askerlerin sadece ateşkes gözlemcisi olarak değil, Darfur’daki sivilleri saldırılara karşı koruyacak bir nitelikte olması konusunda ısrar etmeleri gerekir. Geçmiş tecrübeler gösteriyor ki, Batı, Sudan’ı ikna edecek güce sahip. Tabii, bunu gerçekten istiyorsa.'