Bağdat’ta temel hizmetler hala verilemiyor. Ülkenin diğer yerlerinde ise halkın daha da zor şartlar altında yaşadığı bildiriliyor. Amerikan gazetelerinin yorum köşelerinde Amerika’nın Irak’ta savaş sonrası planlaması şiddetli eleştirilere hedef oluyor. Irak’ta geçici yönetimin baş sorumlusu olarak atanan emekli Korgeneral Jay Garner, bu görevden alındı, yerine emekli diplomat Paul Bremer atandı. General Garner, özellikle Iraklı Kürt liderler tarafından çok beğenilmekle birlikte, ülkenin büyük bölümünde istikrarı sağlamak için gerekenleri yapamadığı için eleştiriliyor. Savaş sonrası dönemde Bağdat valisi ya da belediye başkanı görevini yürüten, yine eski diplomat Barbara Bodine de bu görevden alındı. Minnesota’da yayınlanan Minneapolis Star Tribune gazetesi, Amerika’nın, Irak’ta işleri bir an önce yoluna sokması gerektiğini belirtiyor:
“Irak’ta zaman hala geç değil. Ama işlerin yolunda gitmediği de gerçek. Irak halkının mutluluğu ve Amerika’nın saygınlığı ve güveni için bu durumu düzeltmek şart. Irak’ta durum iyice kötüye giderse Washington, kendi kendini yaralamış olur. Bazıları bundan memnunluk duysa da sonuç hiç kimse için iyi olmaz. Şu noktaları göz önünde tutmak şarttır: Bağdat’ta durum kötüye gidiyor. Durmadan silahlı çatışmalar çıkıyor. Etkin bir polis gücü yok, kimin sorumlu olduğu belli değil. Petrol bir türlü pompalanamıyor. Washington’un, varlığı konusunda ısrar ettiği kitle imha silahları bulunabilmiş değil. Amerika Savunma Bakanlığının bu silahlar konusunda topladığı istihbaratın bir işe yaramadığı görülüyor...”
Tennessee eyaletinin Nashville kentinde yayınlanan Tennessean gazetesi de aynı kötümserliği paylaşıyor:
“Bağdat’ta hukuksuzluk ve şiddet giderek artarken yeni yönetici Paul Bremer görevi devralıyor. Bremer, terörle mücadele uzmanı olarak tanınıyor. Bu göreve şu sırada atanması, Amerika’nın, Irak’ta barışı yerleştirmede, savaş sırasında ordunun gösterdiği derecede başarılı olamadığının kanıtıdır. Ancak, yönetimin Irak’ta düzeni sağlamanın tahmin edilenden zor olduğunu itiraf edip çare araması da takdire değer bir tutum...”
Kuzeybatıdaki Oregon eyaletinde yayınlanan Oregonian gazetesi de aynı görüşte:
“Amerika Irak’ı isteyerek işgal etmedi. İyimser plan, işgal etmek değil kurtarmaktı, Irak’ı istila etmeden hükümeti işbaşından uzaklaştırmaktı. Ama işler plana uygun gitmedi. Iraklılar bugün güven içinde değil. Bağdat’ta suç şebekeleri kol geziyor. Irak halkı adeta Batılıların elinde kurtuluşu, kendileri için kişisel tehlike ve sosyal kargaşayla özdeşleştirir hale geldi. Bu kargaşa ortamı devam ettikçe ülkeyi yeniden imar etmenin maliyeti de artıyor.”
Wisconsin’de çıkan Milwaukee Journal Sentinel, özellikle Irak’ta geçici yöneticilik görevinden ayrılan emekli general Jay Garner’ı eleştiriyor:
“Eski bir general olmakla birlikte Garner, zamanının çoğunu Bağdat’taki sanal siperinde geçirdi. Kendisi ve yardımcıları, Saddam Hüseyin’in eski saraylarından birinde dikenli teller ve makinalı tüfek taşıyan muhafızların koruması altında çalıştı. Bu yüzden, demokrasiye hazırlamakla görevi oldukları Irak halkıyla gereken diyaloğu bir türlü kuramadılar. Öyle anlaşılıyor ki, gerek sivil gerekse asker Amerikalı yetkililer, Saddam Hüseyin’in devrilmesi konusunda gösterdikleri özeni, onun devrilmesinden sonra ülkenin nasıl yönetileceği konusunda da göstermeyi ihmal ettiler...”
Güneydeki Georgia eyaletinin Atlanta kentinde çıkan Journal Constitution gazetesi savaş sonrası dönemde Amerika’nın utanç verici başarısızlık sergilediğini yazıyor:
“Önemli olmakla birlikte Irak’ta sırf bir lider değişimi yeterli olamaz. İyi planlanmış ve gayet profesyonelce yürütülen askeri operasyon, yerini, gönülsüz, çekingen ve hiç iyi planlanmadığı görülen bir işgale bıraktı. Kitle imha silahlarıyla ilgili kanıtlar bulmaya çalışan Amerikan askeri ekipleri her gittikleri yerin yakılıp yıkılmış, yağmalanmış olduğunu gördüler. Irak’ın El Tuwaitha Nükleer Araştırma Merkezi’nde yağmacılar iki ton radyoaktif malzemeyi haftalar boyunca yağmaladı. Şu anda bu malzemenin kimin elinde olduğu bile belli değil...”