Erişilebilirlik

Obama Yönetiminden İsrail'e Güvence


Obama Yönetiminden İsrail'e Güvence
Obama Yönetiminden İsrail'e Güvence
<!-- IMAGE -->

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Amerika’nın İsrail’in güvenliği ve geleceğini korumada kararlı olduğunu söyledi.

Bu kararlılığın, son derece sağlam, sarsılmaz ve kalıcı olduğunu belirten Clinton, ancak Amerika’nın iki devletli çözümü desteklediğini de vurguladı.

Washington’da İsrail yanlısı bir lobi kuruluşunda konuşan Clinton, Amerika’nın iki devletli çözüme kendisini adadığı için İsrail’in yeni yerleşim planlarını kınadığını açıkladı.

Clinton, Amerika’nın bu kınamayı “gururu kırıldığı” için değil, yeni planların iki devletli çözümü amaçlayan barış görüşmelerini tehlikeye sokmasından dolayı yaptığını belirtti.

İsrail, yeni yerleşim planlarını Amerika başkan Yardımcısı Kudüs’ü ziyaret ederken açıklamıştı.

Hillary Clinton, AIPAC adlı en güçlü İsrail Lobi kuruluşunda yaptığı konuşmada Amerika’nın İsrail’in güvenliğini ve geleceğini koruma konusunda kararlı olduğunu belirtirken bu taahhüdün “taş gibi sağlam, sarsılmaz, kalıcı ve sonsuz” olduğunu söyledi. Ancak Clinton, Amerika’nın İsrail ve Filistinlilerden, Orta Doğu Özel temsilcisi George Mitchell barış sürecini canlandırmak için dolaylı görüşmelerde bulunurken esneklik göstermelerini istediğini de söyledi. İsrail ile Arap komşuları arasında süregelen uyuşmazlığın İsrail’in güvenli ve demokratik bir Yahudi devleti olarak uzun vadeli geleceğini tehdit ettiğini vurgulayan Clinton, mevcut statükonun tüm taraflar için sürdürülemez olduğunu belirtti:

İsrail, Filistinliler ve bölgedeki diğer uluslar için, statükonun dışında, güvenlik ve refaha giden bir başka yol olduğunu vurguladı ancak bunun için tüm tarafların güç adımlar atmak zorunda olduklarını söyledi. Clinton iki tarafın da son on yıldır yaşanan durumun kendilerine uzun vadeli güvenlik getirmediği ya da çıkarlarına hizmet etmediği gerçeğini kabul etmeleri gerektiğini belirtti.

Clinton, bu konuşmasını İsrail’in Doğu Kudüs’te Yahudiler için yeni konut planları açıklamasından iki hafta sonra yaptı. Amerika Başkan yardımcısı Joe Biden’in İsrail’i ziyareti sırasında yapılan açıklama ikili ilişkilerde belirli bir gerginliğe yolaçmıştı. Amerika’nın İsrail’e yönelttiği eleştirinin, Kudüs’ün nihai statüsüyle ilgili olmadığını belirten Clinton, bu tür açıklamaların barış süreci için gerekli “karşılıklı güven havasını” bozmasından kaygı duyduklarını söyledi.

Doğu Kudüs ya da Batı Şeria’da yeni inşaat planlarının, iki tarafın da istediği dolaylı görüşmeleri tehlikeye soktuğunu belirten Clinton, ayrıca Amerika’nın barış süreci için şart olan arabuluculuk rolünü zayıflattığı söyledi. Clinton, iki devletli çözümün İsrail için tek geçerli yol olduğunu vurgularken Gazze’yi kontrol eden Hamas’ın, barış sürecine katılmak istiyorsa şiddetten vazgeçmesi ve İsrail’i tanıması gerektiğini tekrarladı. İsrail’i tehdit eden güçlerin, Amerika’yı da tehdit ettiğini belirten Clinton, İsrail için nükleer silaha sahip bir İran kadar daha büyük bir stratejik tehdit olmadığını söyledi.

Bakan, konuşmasında, nükleer silaha sahip bir İran’ın, destek verdiği terörist grupları cesaretlendireceğini ve bölgede silahlanma yarışı başlatacağını belirtti. Clinton, bunun hem Amerika hem İsrail, hem bölge hem de uluslararası topluluk için kabul edilemez olduğunu vurguladı. Amerika Dışişleri Bakanı Obama Yönetiminin, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasını önlemede kararlı olduğunu da tekrarladı.

Clinton, Amerika’nın diyalog çabalarının, Tahran hükümetinin “her zaman öne sürdüğü bahaneleri” elinden aldığını ve nükleer uyuşmazlığın esas sorumlusu olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. Amerika’nın İran’ı “acıtacak” yaptırımlar amaçladığını belirten Clinton, Tahran’a tutumunu değiştirmesi için baskı yapılması gerektiği konusunda giderek güçlenen bir uluslararası görüşbirliği oluştuğunu savundu.

XS
SM
MD
LG