Christian Science Monitor balyoz darbe planı iddiasıyla çok sayıda subayın gözaltına alınmasını AKP hükümeti ile laik kurumlar arasındaki mücadelenin tırmanması olarak yorumluyor. Gazetenin haberinde şu ifadeler yer alıyor:
Amerika ve Avrupa Birliği, birliğe üyelik sürecinde Türkiye’de sivil yönetimin etkisinin artması için baskı yaparken, AKP hükümeti ile silahlı kuvvetler arasındaki açık çatışma, giderek daha siyasi bir ton alıyor. Londra’daki düşünce kuruluşu Chatham House’un Türkiye uzmanı Fadi Hakura, “bu gözaltılar birkaç yıl öncesine kadar düşünülemezdi bile. Dolayısıyla sivil-asker ilişkilerinde dengenin sivillerden yana değiştiğini söyleyebiliriz” diyor. Hakura, “hükümetin, ordunun güvenilirliğine zarar vermek için açık bir çatışmayı zorladığına ilişkin haklı kaygılar bulunması çok önemli” diye ekliyor.
<!-- IMAGE -->USA Today Toyota’nın hatalı otomobilleri geri çağırmakta çok geç kaldığını belirtiyor. Toyota başkanının özür dilemesinin yeterli olmadığını vurgulayan gazete, firmanın kapsamlı önlemler almasını istiyor:
Toyota’nın başkanı Akido Toyoda, Kongre’de özür dilerken firmanın sıtasıyla güvenlik, kalite ve satış hacmi olarak belirlenen önceliklerini karıştırdığını da itiraf etti. Bir başka ifadeyle, Toyota kendisini diğer Amerikan firmalarının önüne geçiren niteliklerini unuttu ve Amerikan firmalarının yaptığı hataları tekrarladı. Güvenliğe böylesine önem verdiğini söyleyen bir firma, otomobillerde yaşanan sorunları bütün çıplaklığıyla açığa çıkarmalı, bunu kamuoyu ile paylaşmalı ve sorunların çözümü için çaba harcamalıdır. Toyota başkanının Çarşamba günü özür dileyen açıklamasına rağmen, firma hala böyle bir sürece girmiş izlenimi vermiyor.
<!-- IMAGE -->Boston Globe New York metrosunda bombalı intihar saldırısı planlamakla suçlanan Necibullah Zazi’nin hakkındaki suçlamayı kabul ettiğini hatırlatıyor. Gazete, bu saldırı girişiminin iyi incelenmesi gerektiğini vurguluyor:
Bu saldırı girişimi bize El Kaide’nin Dünya Ticaret Merkezi’nin yıkılması gibi eşgüdümlü, büyük saldırılar yerine, daha küçük ve açığa çıkarılması daha zor hedeflere yöneldiğini gösteriyor. Zazi davası ayrıca El Kaide’nin Amerika’da yaşayan veya Amerikan vatandaşı olan kişileri nasıl kendi saflarına kattığını da ortaya koyuyor. Bu tür teröristlerin gerçekleştireceği bu tür saldırılar, 11 Eylül saldırıları kadar öldürücü olmayabilir. Ancak yine de kamuoyunu aynı ölçüde etkileyebilir. Ülke güvenliğinin sağlanması için, terör örgütlerine sızmanın yanı sıra, Müslüman liderlerin gençleri El Kaide’ye karşı bilinçlendirmesini sağlayacak önlemler de alınmalıdır. Teröre karşı savunmada, bu önlem giderek daha fazla önem kazanacaktır.
<!-- IMAGE -->Washington Post Demokratların sağlık reformunu Kongre’den geçirmek için salt çoğunluğun yeterli olacağı uzlaştırma yöntemini benimseyebileceğini kaydediyor. Gazete, Cumhuriyetçilerin bu yönteme itirazını ise haksız buluyor:
Sağlık reformunun kabul edilmesi için uzlaştırma yönteminin kullanılmasını savunmuyoruz. Böylesine önemli bir konunun sadece tek bir partinin oylarıyla kabul edilmesini Demokratlar açısından riskli bulmanın yanı sıra ülke açısından da sağlıksız görüyoruz. Ancak bu yöntemin doğruluğunu sorgulamak ayrı bir şeydir, gerekliliğini sorgulamak ayrı bir şeydir. Unutmamak gerekir ki, vergi indirimleri konusunda uzlaştırma yöntemini kullananlar Cumhuriyetçilerdi. Şimdi kuralların çiğnenmesinden şikayet edenler, o zamanlar bu kuralları çiğnemekten rahatsızlık duymuyorlardı.