İsrail, İran’ın kendi varlığına ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanıyor ve gerekirse bu ülkenin nükleer tesislerini bombalayacağını açıklamaktan çekinmiyor. Dünya liderlerinin İran’ı nükleer programından caydırma çabaları sonuç vermedikçe İsrail’in de kaygıları artıyor.
Zeev Raz, Irak’taki Osirak nükleer tesisini bombalayan F-16 filosunun komutanıydı. İsrail Hava Kuvvetleri’nden emekli pilot Raz, o dönem görevlerini ne kadar kolay bir şekilde başardıklarını ve ne kadar az direnişle karşılaştıklarını hala aynı şaşkınlıkla anlatıyor. Raz, “Reaktöre yaklaştığımızda radar ekranlarımıza baktık. Bağdat üzerinde, reaktörün çevresinde tek bir uçak yoktu. Hepimiz bir an radarlarımızın bozulduğunu düşündük. İnanılacak gibi değildi,” diyor.
Takvim yaprakları 1981 Haziranı’nı gösteriyordu. İsrail bir saatten az süren tek bir hava akınıyla Saddam Hüseyin’in nükleer programını toprağa gömmüştü. İsrail eninde sonunda Irak’ın nükleer programını, kendisine karşı kullanacağına inanıyordu.
İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, ‘İsrail haritadan silinmeli” sözünün üzerinden çok zaman geçmedi. İran’ın kendi nükleer programını geliştirdiği düşünüldüğünde İsrail Ahmedinejad’ın sözlerini hiçbir zaman unutmadı.
Yakın bir zaman önce Washington’u ziyaret eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bu kaygılarını Beyaz Saray’da da dile getirdi. Netanyahu, “İran’ın askeri amaçlı nükleer teknoloji geliştirmesi, karşılaşacağımız en büyük tehlike olur,” diye konuşmuştu.
İsrailliler de Başbakanlarıyla aynı görüşte. Eski İsrailli askeri istihbaratçı Yaakov Amidror, Ahmedinejad’ın açıklamalarını hafife alamayacaklarını söylüyor. Amidror, “Ahmedinejad’ın ideolojisinden bakarsak, İsrail’in bir Yahudi devleti olarak Ortadoğu’da bir meşru zemini zaten yok. Kendi deneyimlerimden de söyleyebilirim, Ahmedinejad’ı çok ciddiye almamız gerekiyor,” diyor.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İran’a hava saldırısı da dahil, hiçbir seçeneğin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Ama artık İsrail’de, İran’a fazla zaman tanındığını ve bu ülkeye nükleer programını geliştirmesi için fırsat tanındığını söyleyenler var. Bazı İsraillilerin tahminine göre İran bir yıl içinde, basit de olsa nükleer bomba imal edebilir.
Eski Hava Kuvvetleri pilotu Zeev Raz, 29 yıl öncesinin Irak’ıyla karşılaştırıldığında İran’ın çok daha fazla tehlike oluşturduğuna dikkati çekiyor. Raz, “İran nükleer projesini tüm ülkeye yaydı. İran çok büyük bir ülke. Irak’tan çok da büyük. Hedefler çok uzakta, bazıları yerin altında, dağların dibinde gömülü…” diye konuşuyor.
Yanıt bulunması gereken bir diğer soru, hava saldırısıyla İran’ın nükleer programının sonu gelir mi? Eski istihbaratçı Amidror’a göre bunun yanıtı ortada. “Cevap tabi ki hayır," diyen Amidror, "İran’ın uluslararası topluma yarattığı sorun, İsrail’in başa çıkabileceğinden fazla. Sorun İran’ın içinden çözülmeli. Nasıl bir devlet istediklerine İranlıların kendisi karar vermeli,” diye devam ediyor.
İsrailli yetkililer de İran’a yeni yaptırımların bu ülkede içerden değişikliği körükleyebileceği görüşünde. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Berlin’e yaptığı ziyaret sırasında Alman Parlamentosu’nda konuşmuş ve bu konuya değinmişti. Peres, kendi ülkelerindeki şiddet ve diktatörlüğe karşı ayaklanan İranlılara destek verdiğini söylemiş, Tahran’daki fanatik rejimin nükleer tahrip gücüyle tüm dünyaya tehdit oluşturduğunu savunmuştu.
Zeev Raz, İsrail’in, İran’a daha fazla yaptırım yapılması yönünde baskısını sürdürmesi gerektiği görüşünde. Eski savaş pilotu, İsrail’in 1981 yılında Irak’a karşı elde ettiği başarıyı bu kez garantileyemeyeceğini söylüyor. Raz, “Iraklılar sürprizle karşılaşmıştı. Taktik bir sorun olmadı. Planlama iyiydi. Mükemmel uygulandı. Bizlerse çok şanslıydık. Aynı şeyi İran’a yaparsak, bu kadar şanslı olmayabiliriz,” diyor.
İsrailliler, rejim değişikliği ya da en azından rejimin sarsılmasının İran’ı nükleer programından vazgeçirmesini umuyor. Ancak hava operasyonu da dahil, tüm seçenekleri masada tutmaya devam ediyorlar.
Ortadoğu’nun tek nükleer gücü olan İsrail, bölgede kendisine rakip bir başka nükleer güç istemiyor. İsrail aynı zamanda nükleer silah sahibi olduğunu resmen kabullenmiyor.