Washington Post Noel’de bir yolcu uçağını bombalama girişiminin ardından Başkan Obama’nın güvenlik sistemindeki eksikleri kabullendiğini hatırlatıyor. Ancak gazete, bunun sorunu çözmediğini de ekliyor:
"Bu durumun kabul edilemez olduğunu belirten Obama “daha iyisini yapmalıyız, bunu yapacağız hem de hızlı bir biçimde” dedi. Tamam ama bunu nasıl yapacak? Farklı kurumlar arasında istihbarat paylaşımı konusundaki isteksizlik gibi sorunların hala çözülmediğini görüyoruz. Enformasyon yığını arasındaki bilgileri birleştirip hızla harekete geçme konusunda eksiklik yaşandığı ortada… Hiç kimse istihbarat analizi yapanların yaşadığı sorunları küçümsememeli ve bir mucize beklenmemelidir. Görünen o ki, sisteme daha fazla şüpheli ismi yüklenecek, zanlı listeleri uzatılacak ve bürokrasi artacak. Bunların bazıları gerekli olabilir. Ancak asıl ihtiyaç duyulan şey, daha akıllı davranabilmektir. Beyaz Saray için bunu emretmek kolay olabilir, ama yaşama geçirmek hiç de kolay olmayacaktır."
Christian Science Monitor ise Beyaz Saray’ın teröre karşı gündeme getirdiği bazı önlemlerin ciddi riskler taşıdığını belirtiyor. Gazete, bu önlemlerin Amerika’ya yönelik tepkileri artıracağını savunuyor:
"14 ülkeden gelen uçak yolcularının daha sıkı güvenlik kontrollerinden geçirilmesi kararı, Amerika’nın Müslüman dostları tarafından da eleştiriliyor. Eğer Amerika, terörle mücadelenin İslam’a karşı bir savaş olmadığını göstermek istiyorsa, bu Müslüman dostlara ihtiyaç duyacaktır. Ayrıca güvenlik önlemlerinin milliyete göre belirlenmesi, başka ülkelerin pasaportlarını taşıyan teröristlere karşı bir güvenlik zaafına neden olabilir. Bu önlemlerin ekonomiye etkisi de iyi düşünülmelidir. 11 Eylül saldırıları sonrasında getirilen kısıtlamalar, Amerika’ya gelen turistlerin, işadamlarının ve öğrencilerin sayısının azalmasına yol açmıştı. Amerika, teröre karşı alacağı güvenlik önlemlerinde seçici olmalı ve bireylere yönelik önlemler öne çıkarılmalıdır."
USA Today terör saldırısı girişiminin siyasi çekişmelere alet edilmesine tepki gösteriyor. Gazete, partizan yaklaşımların ülkeye zarar verdiğini vurguluyor:
"Bugünlerde hem Kongre’de hem televizyon tartışmalarında aşırı partizan yaklaşımlar öne çıkmış durumda. Karşı saflardakilerle temas kurmaya çalışanlar ise önce kendi partileri tarafından dışlanıyor. Herkese kendi siperinde kalması mesajı veriliyor. Elbette artık Kongre üyeleri birbirlerine sopalarla saldırmıyorlar. Son 154 yıl içinde politikacıların biraz geliştiğini görmek memnuniyet verici… Ancak bugünkü sözlü saldırılar da en az fiili saldırılar kadar zarar veriyor. Siyasi liderlerin bu gidişe ne zaman müdahale edeceğini veya seçmenlerin en saldırgan politikacılara oy vermekten ne zaman vazgeçeceğini merakla bekliyoruz."
Los Angeles Times Doğan Yayın Holding’e verilen 3,2 milyar dolarlık vergi cezasının ardından Aydın Doğan’ın holding yönetiminden istifa ettiğini duyuruyor. Gazete, Aydın Doğan’ın hapis cezası istemiyle yargılandığını da kaydediyor:
"Aydın Doğan ve Doğan Holding’in üç yönetim kurulu üyesi hakkında, bilinçli olarak medya grubunun para kaybetmesine neden oldukları suçlamasıyla dava açıldı. Aydın Doğan bundan üç gün sonra istifa ettiğini açıkladı. Eğer suçlu bulunursa, sekiz yıl hapis cezası alacak. Doğan medya grubuna verilen ağır para cezası, bu davanın siyasi amaçlı olduğu ve başbakan Erdoğan’ın düşmanını ağır bir vergi borcu çıkartarak yok etmeye çalıştığı yönünde kuşkular doğmasına neden oldu. Ancak Erdoğan, siyasi intikam amacı güttüğü yönündeki iddiaları reddetti. Bazıları da Aydın Doğan’ı ifade özgürlüğünün bir şehidi olarak değil, hak ettiğini bulan acımasız ve sahtekar bir işadamı olarak görüyor."