Birleşmiş Milletler’in yayınladığı bir rapora göre dünyada nüfus
artışının kontrol altına alınması atmosfere zararlı sera gazı salımının
azalmasını da sağlayabilir. Dünya Nüfusunun Durumu 2009 adlı raporda
bunun en etkili yolunun kadın nüfusun eğitilmesi olduğu belirtiliyor.
Ancak küresel iklim değişikliği konusunda etkileri bu kadar önemli olan
kadınlar çoğu zaman bu tartışmanın dışında tutuluyor.
Raporun yazarlarından Robert Engelman bunun,
kadınların durumu ve insan nüfusunun iklim değişikliğiyle
ilişkilendirildiği ilk rapor olduğuna dikkati çekiyor. Engelman, hane
halkını kadınların çekip çevirdiğini hatırlatıyor. Fakir ve doğal
felaketlere açık bölgelerde gıda ve su bulmanın zorluğunu vurguluyor.
Engelman, bu gibi iklim değişikliğiyle doğrudan bağlantılı doğa
olaylarının kadınların ev halkının bakımını sağlarken omuzlarına
fazladan yük binmesine neden olduğunu söylüyor.
Engelman,
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konvansiyonu’nda ya da Kyoto
protokolünde dünya nüfusuna ya da kadının rolüne hiç değinilmediğini
söylüyor.
Bu durum, kadın gruplarının da gözünden kaçmamış.
Engelman, Aralık ayında Kopenhag’da düzenlenecek BM iklim zirvesinde
mutlaka iklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkilerine değinilmesi
gerektiğini söylüyor.
Engelman’a göre, yazarlarından biri olduğu BM’nin son raporunda kadınların bu konuda oynayabileceği rol anlatılıyor.
Engelman,
“Örneğin Afrika’da kadınlar gıdaların büyük bölümünün elde edilmesinden
sorumlu. Kullandıkları tarım teknikleri sayesinde atmosferdeki karbonun
emilip bitkilerin köklerine, yani toprağa karışması mümkün. Kadın
örgütlerinin etkili oldukları bölgelerde ormansızlaşmanın bile daha
düşük seviyede kaldığını görüyoruz” diyor.
Ancak Engelman’a göre
kadınların önünde büyük engeller de var. Bunların en önemlilerinden
biri, erkekler karşısında daha düşük statüye sahip olmaları. Ayrıca,
topluluklara ulaştırılan insani yardımlar sırasında göz ardı edilmeleri
ve aile planlamasıyla sağlık konularında erkeklerin arkasında
kalmaları.
Dünyada iki yüz milyon kadın arzu ettikleri aile
planlaması hizmetlerinden yoksun. Engelman, yıllardır yapılan aile
planlaması araştırmalarına göre özellikle genç kadınların eğitilmesinin
ve aile planlamasına erişimlerinin sağlanmasının büyük önemi olduğunu
belirtiyor.
Ancak Engelman, aile planlamasının iklim
değişikliğine hızlı bir çözüm getirmeyeceğini de söylüyor. Fakat uzman,
kadınların eğitilmesi, sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması
yoluyla daha sağlıklı seçimler yapmalarının yolunun açılabileceğini
vurguluyor.
Robert Engelman’a göre, hükümet liderleri,
politikacılar ve iklim değişikliği müzakerelerini yürüten yetkililere
son raporda kadınların yaşamlarının, durumlarının değiştirilmesinin
iklim değişikliği ve geleceğimiz açısından önemli olduğu mesajı
veriliyor.