İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un başbakan sıfatıyla Amerika’ya yaptığı ilk ziyaret İngiliz medyası tarafından yakından izlendi.Gordon Brown’un Washington’la ilişkiler konusunda Tony Blair’den daha farklı ve mesafeli politikalar izleyeceği konusunda geçmişte yapılan yorumlar, ziyarete ilginin başlıca nedenleri arasında yer alıyordu.
Başbakan Brown, ayrıca, göreve gelen İngiliz başbakanlarının geleneksel olarak yaptığı gibi, ilk dış ziyaretini Amerika’ya yapmamıştı. İngiliz medyasının, ziyaret sırasında, Başkan Bush’la Başbakan Brown arasında, Bush-Blair ikilisinde görüldüğü sıkça ifade edilen, yakın şahsi dostluğun oluşup oluşmayacağına özellikle dikkat ettiği gözden kaçmıyordu.
İngiliz basınında çıkan yorumlar, özel ilişkilere sahip olduğu söylenen iki müttefik arasındaki bağlar konusunda İngiliz basınının ziyaretten birden fazla anlam çıkardığını gösteriyor. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Guardian’da çıkan bir yazıda, “Başbakan Brown’un ikili ilişkileri daha resmi bir düzeye taşıma hesapı yaptığı” iddia edildi, ancak Başkan Bush’un Brown’u “prensip adamı” olarak övdüğü hatırlatıldı. Gazetedeki bir başka yorumda da, İngiliz başbakanının iki lider arasında, Bush-Blair ikilisi arasında olduğunun aksine bir belirsizlik duygusu yarattığı ileri sürüldü.
The Times gazetesi ise ziyaretten daha çok olumlu sonuçlar çıktığı görüşündeydi. Times, Başkan Bush’un, Başbakan Brown’u tam bir yabancı ülke lideri olarak ağırladığını ve Camp David’de konuk ettiğini hatırlattı ve iki liderin terörizmle mücadele ve İran’a uygulanan ambargolar konusunda görüş birliği içinde olduklarını kaydetti.
Muhafazakar eğilimli Daily Telegraph gazetesi ise, Brown’un, Basra’daki İngiliz askerlerinin geri çekilmesi kararının, komutanların tavsiyesine bakılarak sadece İngiltere tarafından alınacağını söylemekle Londra ile Washington arasındaki ilişkileri yeniden tanımlamaya çalıştığı yorumunda bulundu. Ancak gazete, Başkan Bush’un Brown’u öven sözlerinden uzun uzun bahsetti.
Liberal eğilimli Independent’te çıkan yorumda ise, Brown’un ilişkilere yeni bir görüntü kazandırdığı, transatlantik ilişkilerin Blair zamanındaki gibi olmayacağı ve tonunun değiştiği, ancak diplomatik uyumun değişmeyeceği kaydedildi.
İngiliz-Amerikan ilişkilerinin yakın geleceği, Irak’taki gelişmeler ve özellikle İngiltere’nin Irak’ın güneyinden askerlerini ne zaman çekeceği konularıyla şekillenecek. Londra’daki yorumlara göre, Brown’un ziyaretinin sonuçlarından biri, iki ülke arasındaki özel bağların mevcut yönetimler altında da devam edeceğini göstermesi oldu.
