Abdullah Öcalan’ın İmralı’da yavaş yavaş zehirlendiğine ilişkin iddialar, Öcalan’a sempatisi ile tanınan Demokratik Toplum Partisi’ni (DTP), hükümetle karşı karşıya getirdi. DTP, Öcalan’ın sağlık durumuyla ilgili iddiaların tereddüte yer bırakmayacak şekilde araştırılmasını isterken, Öcalan’a olası bir saldırının sonuçlarının hiç kimsenin hesaplayamayacağı kadar ‘ağır olacağı’nı öne sürdü. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise DTP yetkililerinin Türk hükümetine haksız çıkışlarda bulunduğundan yakınıyor. Bakanlık, Öcalan’ın sağlık muayenelerinin düzenli yapıldığı konusunda ısrarlı.
Demokratik Toplum Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Öcalan’ın zehirlendiğini öne süren avukatlarının İtalya’nın başkenti Roma’da ortaya attıkları iddiaları yakından izlediklerini duyurdu. Tuğluk, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında avukatların iddialarının ardından Adalet Bakanlığı’nın Öcalan’ın sağlık problemi olmadığına ilişkin açıklamasının ‘kaygıları gidermekten uzak’ olduğunu dile getirdi. Tuğluk, Öcalan’ın sağlığından devletin sorumlu olduğunu öne sürerken, Öcalan’ın sağlığında problemler varsa bunu ‘bilinçli ve planlı bir cinayet’ olarak göreceklerini dile getirdi. Öcalan’a stronsiyum ve krom elementlerinin verilmiş olma ihtimalinin, bu ihtimalin nasıl bir zehirlenmeye yol açacağının soruşturulması gerektiğinde ısrar eden Tuğluk, soruşturma sonuçlarının da kamuoyu ile paylaşılmasını beklediklerini anlattı. Tuğluk’un verdiği bilgiye gore, DTP Öcalan’ın sağlığına yapılacak herhangi bir saldırıyı Türkiye’nin iç barışına yöneltilmiş bir saldırı ile eşdeğerde tutuyor. DTP, Öcalan’ın sağlığı ile ilgili iddiaları araştırmak için ise Türk Tabipleri Birliği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Vakfı, Türkiye Barolar Birliği ve uluslararası sağlık kuruluşları temsilcilerinden oluşan bağımsız bir heyeti işaret ediyor. Öcalan’ın Kürt halkı üzerinde etkili bir isim olduğunu düşünen DTP, Öcalan’ın yaşamına yönelik herhangi bir saldırıyı kabul etmelerinin mümkün olmadığına vurgu yapıyor.
Adalet Bakanlığı, Öcalan’ın zehirlendiğine ilişkin iddialar üzerine yaptığı açıklamada, Öcalan’ın Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen kişilerin yararlandığı tüm haklardan istifade ettiğini, bugüne kadar ciddi bir sağlık probleminin olmadığını bildirmişti.
DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un çıkışlarının ardından görüşlerine başvurduğumuz Adalet Bakanlığı yetkilileri, Öcalan’ın sağlık durumunun bugüne kadar ciddiyetle control edildiğinde ısrar ediyor. Aysel Tuğluk’un açıklamalarının Türk hükümetinin ve kamuoyunun PKK’nın elebaşı olarak gördüğü Öcalan’ı ‘ilgi odağı yapmak’ amacını taşıdığını belirten yetkililer, DTP’nin bu amacını gerçekleştiremeyeceğine inanıyor. Adalet Bakanlığı, Öcalan’a bugüne kadar yapılan sağlık kontrolleri hakkında DTP’nin gerekli bilgiye sahip olduğunu da düşünüyor ve bu konuda araştırma yapmanın yanlış olacağını savunuyor.
Abdullah Öcalan 16 Şubat 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmiş, 31 Mayıs 1999’da İmralı Adası’nda başlayan ve 29 Haziran 1999’da tamamlanan yargılanma sürecinin ardından idam cezasına mahkum edilmişti. Öcalan, idam cezasının Yargıtay’ca onaylanmasından sonra Türkiye’de tarihi bir rol oynadığını belirtmiş, rolunü ‘mezarda dahi olsa’ sürdüreceğini açıklamıştı. Daha sonra da Ankara 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Öcalan’ın idam cezasını müebbet hapse çevirmişti.
Öte yandan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Öcalan’ın affına ilişkin Türkiye’de koşulların oluşmadığına inandığını duyurdu. Türk, CNN Türk’e yaptığı açıklamalarda, Öcalan’ın affının sözkonusu olması için öncelikle halkın içindeki kin ve öfke ortamının ortadan kaldırılması koşulunu öne sürdü. Kürt sorununun kendi iç dinamikleriyle çözümünden yana olduklarını anlatan Türk, çözüm yolundaki projeleri pratik hale getirmenin zamanının geldiğine inanıyor.