Yeni bir araştırmaya göre, zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum da giderek büyüyor.
Birleşmiş Milletler’in yeni araştırmasına göre, dünya nüfusunun yüzde biri, servetin yüzde 40’ını kontrol ediyor. Ve bu zenginlik çoğunlukla en gelişmiş ülkelerde, Amerika, Asya Pasifik bölgesi ve Avrupa’da yoğunlaşıyor.
Az gelişmiş ülkeler, dünyadaki servetin sadece yüzde 10’una sahip. Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık ortalama gelir 17 bin dolarken, dünyada 1 milyardan fazla kişinin günlük geliri 1 doların altında.
Dünya Bankası ekonomistlerinden Maurizio Bussolo şöyle diyor: "Gelir düzeyi yüksek olan bir ülkede çalışan bir işçinin kazandığı her 1 dolar, gelişmekte olan bir ülkede 16 cent’e eşit. Aradaki fark çok büyük."
Bussolo gelir farkının büyük olduğunu kabul ediyor ancak önümüzdeki 25 yıl içinde bu farkın azalacağını söylüyor.
Birçok uzmana göre, zengin ve yoksul uluslar arasında büyüyen uçurumu küçültmek zaman alacak. Merkezi Washington’da bulunan Küresel Kalkınma Merkezi’nden David Roodman’a göre bunun nedeni Batı’da uzun zaman önce gerçekleşen sanayi devriminin yoksul ülkelerde daha yaşanmamış olması: "Zengin insanlar başkalarından para alarak zengin olmadı. Zengin ülkeler büyük ölçüde sanayi alanında kaydettikleri ilerleme sayesinde zengin oldu. Burada sorulması gereken soru şu: Dünyanın geri kalan kısmına aynı aşamadan geçip refaha kavuşmaları için nasıl yardım edebiliriz?"
Servet ve gelir farkını azaltmak için girişimde bulunan Birleşmiş Milletler, gelişmekte olan ülkelerde küçük şirketleri finanse etmek için kredi imkanı sağlarken, Dünya Bankası da yoksul ailelere çocuklarının eğitim ve sağlık masraflarını karşılamaları için nakit para yardımı yapıyor.
Dünya Bankası uzmanları uluslararası ticaret hacminin artması, teknoloji alışverişi ve uluslararası şirketlerin büyümesiyle, küreselleşmenin önümüzdeki 25 yıl içinde yoksulluğa çözüm olacağı tahmininde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler’in yeni araştırmasına göre, dünya nüfusunun yüzde biri, servetin yüzde 40’ını kontrol ediyor. Ve bu zenginlik çoğunlukla en gelişmiş ülkelerde, Amerika, Asya Pasifik bölgesi ve Avrupa’da yoğunlaşıyor.
Az gelişmiş ülkeler, dünyadaki servetin sadece yüzde 10’una sahip. Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık ortalama gelir 17 bin dolarken, dünyada 1 milyardan fazla kişinin günlük geliri 1 doların altında.
Dünya Bankası ekonomistlerinden Maurizio Bussolo şöyle diyor: "Gelir düzeyi yüksek olan bir ülkede çalışan bir işçinin kazandığı her 1 dolar, gelişmekte olan bir ülkede 16 cent’e eşit. Aradaki fark çok büyük."
Bussolo gelir farkının büyük olduğunu kabul ediyor ancak önümüzdeki 25 yıl içinde bu farkın azalacağını söylüyor.
Birçok uzmana göre, zengin ve yoksul uluslar arasında büyüyen uçurumu küçültmek zaman alacak. Merkezi Washington’da bulunan Küresel Kalkınma Merkezi’nden David Roodman’a göre bunun nedeni Batı’da uzun zaman önce gerçekleşen sanayi devriminin yoksul ülkelerde daha yaşanmamış olması: "Zengin insanlar başkalarından para alarak zengin olmadı. Zengin ülkeler büyük ölçüde sanayi alanında kaydettikleri ilerleme sayesinde zengin oldu. Burada sorulması gereken soru şu: Dünyanın geri kalan kısmına aynı aşamadan geçip refaha kavuşmaları için nasıl yardım edebiliriz?"
Servet ve gelir farkını azaltmak için girişimde bulunan Birleşmiş Milletler, gelişmekte olan ülkelerde küçük şirketleri finanse etmek için kredi imkanı sağlarken, Dünya Bankası da yoksul ailelere çocuklarının eğitim ve sağlık masraflarını karşılamaları için nakit para yardımı yapıyor.
Dünya Bankası uzmanları uluslararası ticaret hacminin artması, teknoloji alışverişi ve uluslararası şirketlerin büyümesiyle, küreselleşmenin önümüzdeki 25 yıl içinde yoksulluğa çözüm olacağı tahmininde bulunuyor.