Türkiye ile devam eden müzakerelerin 18 ay sonra yeniden gözden geçirilmesi önerisi ile gündeme damgasını vuran Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya’da Saarland eyaletinin Mettlach kasabasında bugün Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Polonya Devlet Başkanı le bir araya geldi. Zirvede konuşulan konulardan biri de Türkiye konusunda alınacak ortak tavırdı.
AB Komisyonu’nun müzakereleri kısmen askıya alma önerisinden sonra, müzakerelerin yeniden normal sürece dönmesi için 1,5 - 2 yıl sonra AB devlet ve hükümet başkanlarının bu konuda ortak karar vermeleri şartının konulmasını isteyen Merkel, Chirac ve Kaczynski’nin de desteğini kazandı, ancak geçen günlere kıyasla daha yumuşak açıklamalar yaptı.
Üç lider her yıl Aralık ayında gerçekleşen ve Almanya, Fransa ve Polonya başbakan yada cumhurbaşkanlarının katıldığı geleneksel 'Weimar Üçgeni' adlı buluşma sonrasında yaptıkları açıklamada, ilk etapda Türkiye'nin Ankara protokolünü imzalamadığı için sürecin yavaşlaması yönündeki AB Komisyonu tavsiyesini desteklediklerini belirttiler.
Chirac, 'Türkiye'nin Ankara Protokolu ile bağlantılı ilerleme sağlamadığı konusunda hemfikiriz. Ankara Protokolü'nün yerine getirilememesinden dolayı üzüntülüyüz ' dedi ve Türkiye’nin tavrını değiştirmesi gerektiğini açıkladı. Polonya Cumhurbaşkanı Leh Kaczyinski ise görüşmede Türkiye konusunun detaylı ele alınmadığını, kendisinin Türkiye’nin AB’ye üyeliğine destek verdiğini, ancak ülkenin AB standarlarına uyması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini anlattı. Merkel ise müzakere sürecin yavaşlaması yönündeki AB Komisyonu tavsiyesini desteklediklerini, ancak bunun müzakere koşullarının sertleştirilmesi olarak algılanmasını arzulamadıklarını, Türkiye’nin önünde yeterli zaman olduğunu söyledi.
Asıl amaçlarının Türkiye’nin Ankara Protokolu’nu yaşama geçirmesi olduğunu belirten Merkel, ayrıca bu konuda yeni bir raporun hazırlanmasını istediklerini, Türkiye’deki ilerlemelerin incelenmesinin 2009 yılı ortalarını bulacağını söyledi. Merkel’in geçen günlere kıyasla üyelik müzakerelerinin durdurulmasını yada Avrupa Birliği içinde yeni bir oylama yapılması gibi isteklere girmediği dikkati çekti.
AB içinde 1 Ocak’tan itibaren Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel, sürecin nasıl devam edebileceği ile ilgili işaretleri bu şekilde verdi. Başbakana yakın çevreler ise Merkel’in Türkiye’nin Kıbrıs konusunda koşulları yerine getirip getirmediğinin yeni bir komisyon raporu ile denetlenmesini istemesinin dramatize edilmemesi gerektiğini vurguluyorlar. Adının verilmesini istemeyen Birlik Partileri’nden bir milletvekili Merkel’in bu tutumuyla hem Almanya’nın AB Dönem Başkanlığı sürecinde konuyla uğraşmak zorunda kalmayacağını ama aynı zamanda Başbakan Erdoğan’a da avantaj sağlama yolunu açtığını belirtti bana yaptığı bir değerlendirmede. Ona göre, böylece AKP yada yeni hükümetin, Türkiye’deki seçimlerden sonra halkı Kıbrıs’ta çözüme hazırlaması mümkün kılınmaya çalışılıyor.
AB Komisyonu’nun müzakereleri kısmen askıya alma önerisinden sonra, müzakerelerin yeniden normal sürece dönmesi için 1,5 - 2 yıl sonra AB devlet ve hükümet başkanlarının bu konuda ortak karar vermeleri şartının konulmasını isteyen Merkel, Chirac ve Kaczynski’nin de desteğini kazandı, ancak geçen günlere kıyasla daha yumuşak açıklamalar yaptı.
Üç lider her yıl Aralık ayında gerçekleşen ve Almanya, Fransa ve Polonya başbakan yada cumhurbaşkanlarının katıldığı geleneksel 'Weimar Üçgeni' adlı buluşma sonrasında yaptıkları açıklamada, ilk etapda Türkiye'nin Ankara protokolünü imzalamadığı için sürecin yavaşlaması yönündeki AB Komisyonu tavsiyesini desteklediklerini belirttiler.
Chirac, 'Türkiye'nin Ankara Protokolu ile bağlantılı ilerleme sağlamadığı konusunda hemfikiriz. Ankara Protokolü'nün yerine getirilememesinden dolayı üzüntülüyüz ' dedi ve Türkiye’nin tavrını değiştirmesi gerektiğini açıkladı. Polonya Cumhurbaşkanı Leh Kaczyinski ise görüşmede Türkiye konusunun detaylı ele alınmadığını, kendisinin Türkiye’nin AB’ye üyeliğine destek verdiğini, ancak ülkenin AB standarlarına uyması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini anlattı. Merkel ise müzakere sürecin yavaşlaması yönündeki AB Komisyonu tavsiyesini desteklediklerini, ancak bunun müzakere koşullarının sertleştirilmesi olarak algılanmasını arzulamadıklarını, Türkiye’nin önünde yeterli zaman olduğunu söyledi.
Asıl amaçlarının Türkiye’nin Ankara Protokolu’nu yaşama geçirmesi olduğunu belirten Merkel, ayrıca bu konuda yeni bir raporun hazırlanmasını istediklerini, Türkiye’deki ilerlemelerin incelenmesinin 2009 yılı ortalarını bulacağını söyledi. Merkel’in geçen günlere kıyasla üyelik müzakerelerinin durdurulmasını yada Avrupa Birliği içinde yeni bir oylama yapılması gibi isteklere girmediği dikkati çekti.
AB içinde 1 Ocak’tan itibaren Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel, sürecin nasıl devam edebileceği ile ilgili işaretleri bu şekilde verdi. Başbakana yakın çevreler ise Merkel’in Türkiye’nin Kıbrıs konusunda koşulları yerine getirip getirmediğinin yeni bir komisyon raporu ile denetlenmesini istemesinin dramatize edilmemesi gerektiğini vurguluyorlar. Adının verilmesini istemeyen Birlik Partileri’nden bir milletvekili Merkel’in bu tutumuyla hem Almanya’nın AB Dönem Başkanlığı sürecinde konuyla uğraşmak zorunda kalmayacağını ama aynı zamanda Başbakan Erdoğan’a da avantaj sağlama yolunu açtığını belirtti bana yaptığı bir değerlendirmede. Ona göre, böylece AKP yada yeni hükümetin, Türkiye’deki seçimlerden sonra halkı Kıbrıs’ta çözüme hazırlaması mümkün kılınmaya çalışılıyor.
