Başmüzakereci Ali Babacan Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Türkiye raporunun bir alternatif görüş olarak kabul edilmesini istedi ve Avrupa Birliği çabalarından taviz verilmeyeceğini açıkladı.
Avrupa Parlamentosu, Strasbourg'da Türkiye raporunu onaylarken üyelik öncesi Ermeni soykırımı iddialarının tanınması şartı reddedildi. Hollandalı parlamenter Camiel Eurlings’in daha önce Dışişleri Komisyonunda kabul edilen raporunda soykırımın tanınması çağrısı yapılıyordu.
Sosyalist, Liberal ve Yeşil parlamenterlerin raporda yer alan bu çağrının çekilmesi yönünde verdikleri değişiklik önergesi 282’ye karşı 320 oyla kabul edildi. Türkiye’ye üyelik yerine ayrıcalıklı ortaklık önerilmesiyle ilgili önerge de Avrupa parlamentosu Genel Kurulu’nda reddedildi. Avrupalı parlamenterler, PKK’ya hemen ateşkes ilan etmesi ve ateşkese uyması çağrısında da bulundu. Değişiklik önergelerinin ardından yapılan oylamada Eurlings’in Türkiye raporu 71’e karşı 429 oyla kabul edildi.
Parlamentonun bağlayıcı nitelik taşımayan raporunda Türkiye'nin, liman ve havaalanlarını Kıbrıs Rum gemi ve uçaklarına açmayı reddetmesi halinde üyelik görüşmelerinin tehlikeye gireceği belirtiliyor.
Raporda Türkiye'nin, ifade özgürlüğü ve azınlık hakları konusunda kendisinden beklenen ilerlemeyi kaydetmediği de bildiriliyor.
Raporun Kıbrıs'la ilgili bölümünü eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafına uygulanan uluslararası ambargolar kaldırılmadığı sürece Türkiye'nin Kıbrıs Rum tarafına taviz vermeyeceğini söyledi.
Avrupa Parlamentosu’nde onaylanan Türkiye raporu konusunda ilk açıklama Başmüzakereci Ali Babacan’dan geldi. Babacan, raporun tarzı, tonu ve yaklaşımının önemli olduğunu ve Türkiye’nin hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi. Babacan, aksi yöndeki tutumların, Avrupa Birliği’ne olumlu yaklaşımı azaltıcı etkisi olacağını belirtti. Rapordaki olumsuz yönlerin gerçekçi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Başmüzakereci raporun bir alternatif görüş olarak algılanmasını istedi. Babacan “Moral bozmamak gerekir. Yılgınlık olursa yanlış olur. Avrupa Birliği çabalarımızdan taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak Türkiye’nin rapora ilişkin ilk değerlendirmelerini duyurdu. Bakanlık “Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ile doğrudan bağlantısı olmayan ve bu sürece hiçbir katkıda bulunmayacak bazı unsurların” raporda yer almaya devam ettiğine işaret etti. Açıklamada bununla birlikte Ermeni soykırım iddialarının Türkiye tarafından kabulünü ön şart haline getiren maddenin reddedilmesi, müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğunun vurgulanması ve PKK terör örgütünün kınanarak terörle mücadelede Türkiye’ye destek verilmesinin önemli olduğu belirtildi.
Açıklamada raporun tatmin edici olmadığı ifade edilirken, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin daha fazla zarar görmesini önleme yönünde çaba gösterilmiş olunmasının önemli olduğu vurgulandı. Dışişleri bu yönde çaba sarf eden Avrupa Parlamentosu üyelerini takdirle karşıladıklarını duyurdu.
Öte yandan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin açıklamalarına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, açıklamaları çirkin olarak tanımladı ve bunların Talabani’nin makamına uygun bulmadığını söyledi. Erdoğan , "Herhalde sürçülisan etmiştir” dedi ve Talabani’den bir düzeltme beklediklerini ifade etti.
Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer ise Habertürk Kanalı’nda gazeteci Fatih Çekirge’nin konu ile ilgili sorularına yanıt verdi. Özel Temsilci Başer, “Adını zikretmeyeceğini” dediği Talabani’nin geçmişinin çok iyi bilindiğini ifade etti ve “Eğer o şahsın PKK üzerinde bu kadar etkisi varsa PKK'yı Türk adaletine teslim etsin” dedi.