Türkiye’nin Lübnan’daki Barış Gücü’ne asker gönderme kararı bu hafta Meclis’te yapılan oylamayla kabul edildi. Asker gönderme kararına Lübnan nasıl bakıyor? Bu soruyu United Press International haber ajansının Washington’da bulunan Dış Haberler Müdürü Claude Salhani’ye yönelttik.
Claude Salhani, Lübnan’ın egemenliğini yeniden tesis etmesine ve İsrail askerlerinin çekilmesine yardımcı olacak her askere kapının açık olduğunu söyledi.
Lübnanlı gazeteci radyomuza yaptığı açıklamada, bu ülkenin güneyine asker yollayan Türkiye’nin, Müslüman bir ülke olarak Hizbullah’ta bir müttefik ülke izlenimi yaratmasa bile, sıcakkanlı bir izlenim bırakacağını kaydetti.
UPI editörü, Lübnan’a yabancı askerlerin ulaşmasına rağmen, Barış Gücü’nün görev tanımının tam yapılmamış olmasına dikkat çekti ve görevin Lübnan ordusuna yardımcı olmakla sınırlı olması durumunda başarılı sonuç verebileceğini söyledi. Claude Salhani, Hizbullah’ı silahsızlandırmak gibi bir görevi yerine getirmenin çok zor olacağını, böyle bir durumun Hizbullah ve Barış Gücü askerleri arasında çatışmaya yolaçabileceğini belirtti.
Lübnan’ın Barış Gücü’nden beklentilerini sorduğumuz Claude Salhani, bu gücün ülkeye istikrar getirmesinin ve Lübnan ordusunun meşru bir ordu olarak üstlenmesi beklenen rolü devralmasına yardımcı olmasının umulduğunu söyledi. Bu durumda Hizbullah’ın bölgeden çekilmesinin mümkün olduğunu belirten Salhani, aynı şekilde güney Lübnan’da yaşayan halkın da İsrail askerlerinin bölgeyi terketmesini istediğini sözlerine ekledi.
Hizbullah’ın Lübnan ordusuna saldırmasını beklemediğini ifade eden Claude Salhani, Lübnan ordusunun bölgeye girmesi durumunda önceki yıllarda yaşanan gelişmelerin tekrar edeceğini, yani Hizbullah’ın silahlarını saklayacağını, Lübnan ordusunun göstermelik bazı silahlar bulacağını, ancak bir çatışma yaşanmayacağını umduğunu söyledi.
Lübnanlı gazeteci asıl tehlikenin, Hizbullah militanlarının bölgeye gizlice silah taşırken, Türk barış gücü askerleri tarafından desteklenen Lübnanlı devriyelere yakalanması durumunda yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Lübnanlı Ermenilerin Türk askerlerinin Lübnan’a gidişinden memnun olmadığı yolundaki tartışmaları değerlendiren Claude Salhani, Türk askerlerinin, Ermenilerin yaşamadığı güney bölgesine gönderileceğinin altını çizdi. Salhani, askerlerin izinlerini ancak Beyrut’a değerlendirmeleri durumunda Ermenilerle karşılaşabileceklerine dikkat çekti.
Claude Salhani aynı zamanda Osmanlı döneminin anılarının Lübnanlılarda Türk askerlerine yönelik olumsuz bir tepki oluşturmasını beklemediğini kaydetti.
Claude Salhani, Ortadoğu’daki en güçlü ordulardan birine sahip olan Türkiye’nin, Lübnan’ın güneyinde güvenliğin sağlanmasında önemli katkılar yapabileceğini söyledi.
Claude Salhani, Lübnan’ın egemenliğini yeniden tesis etmesine ve İsrail askerlerinin çekilmesine yardımcı olacak her askere kapının açık olduğunu söyledi.
Lübnanlı gazeteci radyomuza yaptığı açıklamada, bu ülkenin güneyine asker yollayan Türkiye’nin, Müslüman bir ülke olarak Hizbullah’ta bir müttefik ülke izlenimi yaratmasa bile, sıcakkanlı bir izlenim bırakacağını kaydetti.
UPI editörü, Lübnan’a yabancı askerlerin ulaşmasına rağmen, Barış Gücü’nün görev tanımının tam yapılmamış olmasına dikkat çekti ve görevin Lübnan ordusuna yardımcı olmakla sınırlı olması durumunda başarılı sonuç verebileceğini söyledi. Claude Salhani, Hizbullah’ı silahsızlandırmak gibi bir görevi yerine getirmenin çok zor olacağını, böyle bir durumun Hizbullah ve Barış Gücü askerleri arasında çatışmaya yolaçabileceğini belirtti.
Lübnan’ın Barış Gücü’nden beklentilerini sorduğumuz Claude Salhani, bu gücün ülkeye istikrar getirmesinin ve Lübnan ordusunun meşru bir ordu olarak üstlenmesi beklenen rolü devralmasına yardımcı olmasının umulduğunu söyledi. Bu durumda Hizbullah’ın bölgeden çekilmesinin mümkün olduğunu belirten Salhani, aynı şekilde güney Lübnan’da yaşayan halkın da İsrail askerlerinin bölgeyi terketmesini istediğini sözlerine ekledi.
Hizbullah’ın Lübnan ordusuna saldırmasını beklemediğini ifade eden Claude Salhani, Lübnan ordusunun bölgeye girmesi durumunda önceki yıllarda yaşanan gelişmelerin tekrar edeceğini, yani Hizbullah’ın silahlarını saklayacağını, Lübnan ordusunun göstermelik bazı silahlar bulacağını, ancak bir çatışma yaşanmayacağını umduğunu söyledi.
Lübnanlı gazeteci asıl tehlikenin, Hizbullah militanlarının bölgeye gizlice silah taşırken, Türk barış gücü askerleri tarafından desteklenen Lübnanlı devriyelere yakalanması durumunda yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Lübnanlı Ermenilerin Türk askerlerinin Lübnan’a gidişinden memnun olmadığı yolundaki tartışmaları değerlendiren Claude Salhani, Türk askerlerinin, Ermenilerin yaşamadığı güney bölgesine gönderileceğinin altını çizdi. Salhani, askerlerin izinlerini ancak Beyrut’a değerlendirmeleri durumunda Ermenilerle karşılaşabileceklerine dikkat çekti.
Claude Salhani aynı zamanda Osmanlı döneminin anılarının Lübnanlılarda Türk askerlerine yönelik olumsuz bir tepki oluşturmasını beklemediğini kaydetti.
Claude Salhani, Ortadoğu’daki en güçlü ordulardan birine sahip olan Türkiye’nin, Lübnan’ın güneyinde güvenliğin sağlanmasında önemli katkılar yapabileceğini söyledi.
